CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı. Toplantıya ilişkin açıklamada bulunan Öztrak, hükümetin millete verdiği sözleri tutmadığını, 20 yılın sonunda ülkeyi getirdiği yerin fakirlik ve fukaralık olduğunu öne sürdü. Teşhis doğru konulmazsa doğru tedavi uygulanamayacağını dile getiren Öztrak, "Milletimiz, Erdoğan'ın ağzından çıkan sözlerin, millete verdiği taahhütlerin doğru olmadığını yaşayarak görmüştür." diye konuştu. Milletin çok ciddi bir konut kriziyle boğuştuğunu, evinin kirasını ödeyemediğini belirten Öztrak, son bir yılda kiraların zamlandığını söyledi. Ev sahipleri ile kiracıların birbirine düşman edildiğini savunan Öztrak, kiralara geçici narh konulduğunu, bunun kalıcı çare olmadığını kaydetti. Kur Korumalı Mevduat uygulamasını eleştiren Öztrak, "Kur Korumalı Mevduat'ın bütçeye maliyeti daha yılın yarısına gelmeden 31 milyar lirayı aştı. Döviz kurları almış başını gidiyor. Kur Korumalı Mevduat'ın maliyeti sene sonuna yaklaştıkça her gün biraz daha katlanıyor." diye konuştu. Çiftçilerin maliyetlerinin arttığını dile getiren Öztrak, "Durum gerçekten felaket. Milletin ucuza meyve, sebze yemesi artık hayal oldu. Çok ciddi bir gıda ve açlık kriziyle karşı karşıyayız." dedi. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun İzmir'deki programında kadın çiftçilerin feryat ettiğini belirten Öztrak, Tarım ve Orman Bakanının bu feryatları duymadığını, toplantıda dertlerini anlatan kadın çiftçilerin kişisel bilgilerini basınla paylaştığını ileri sürdü. Öztrak, "Aba altından sopa göstermiş. Verdikleri üç kuruşluk paraları, çok marifetmiş gibi anlattı. Kişisel bilgileri paylaşmak suçtur. Savcıları burada göreve davet ediyorum." ifadesini kullandı. Merkez Bankasının döviz kasasının 54 milyar dolar açık verdiğini, bu nedenle "zorla" ihracatçıların dövizlerine el konulduğunu iddia eden Öztrak, Hazinenin milletten topladığı vergilerin de mevduat hesaplarına yığıldığını söyledi. Öztrak, şöyle konuştu: "Mayıs sonu itibarıyla kamunun mevduat hesaplarında 500 milyar liradan fazla para var. Asgari ücretli, memur, işçi, emekli, dul yetim zam bekliyor enflasyon ve hayat pahalılığı altında ezilmişler. Bunlar bu paraya dokunmuyorlar. Daha doğrusu dokunamıyorlar. Ülke faiz sebep, enflasyon netice safsatasıyla yönetildiği için artık kimsede bu yönetimin enflasyonu düşüreceğine inanç kalmadı. Kendileri de durumun farkında. Memura, emekliye, asgari ücretliye şimdi parayı verirsek, millet döviz kıtlığında dövize saldıracak çok yüksek devalüasyonlar olacak diye korkuyorlar ama bu arada yandaş müteahhitlere ve kur korumalı mevduat sahiplerine ödemede kusur etmiyorlar. Anlaşılan elde kalan bu bir defalık barutu, hemen seçim öncesinde atacaklar. Ondan sonra da 'benden sonrası tufan' deyip, çekip gidecekler." Sosyal medya ve internet haberciliğine ilişkin düzenlemeleri içeren Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ni eleştiren Öztrak, "Şimdiden söyleyelim. Teklif bu haliyle yasalaşırsa biz anayasadan doğan yetkilerimizi kullanıp bu yasanın iptali için Anayasa Mahkemesinde dava açacağız." dedi. Öztrak, açıklamasının ardından, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. "Ahmet Türk, Kadıköy'deki izinsiz yürüyüş sırasında polise yumruk atan DBP Diyarbakır Milletvekili Salihe Aydeniz'e ilişkin, 'Polise tokat atılmaz' değerlendirmenize tepki gösterdi. Sizin cevabınız nedir?" sorusuna Öztrak, "Tabii olayın öncesini bilmiyoruz, orada yoktuk. Orada milletvekiline karşı provokasyon varsa o da kabul edilemez ama tekrarlıyoruz. Ne olursa olsun bir milletvekili polise tokat, yumruk atamaz. Milletvekili sakin olmak zorundadır, itidalli olmak zorundadır. Polise tokat, yumruk atmak kabul edilemez. Biz, burada duruyoruz." yanıtını verdi. "DBP'li Salihe Aydeniz'in dokunulmazlık dosyasının bu hafta Karma Komisyon'da görüşülmesi bekleniyor. AK Parti ve MHP 'Aydeniz'in dokunulmazlığı kaldırılmalı' diyor. CHP'nin bu konudaki tutumu ne olacak?" sorusu üzerine Öztrak, "Ne zamandan beri dokunulmazlık dosyası ile ilgili grup kararı alınıyormuş? Daha dosya komisyona gelmemiş. Arkadaşlarımız dosyanın kapağını açıp içinde ne var ne yok görmemişler. Şimdi eğer bu konuda grup kararı almak da mümkün değilse hukuka saygılı bir parti olarak milletvekillerimiz dosyayı gördükten sonra kendi kanaatlerine uygun şekilde kararlarını vereceklerdir." şeklinde konuştu. Kızılay'daki iş yeri denetimi sırasında milletvekili Mustafa Yeneroğlu ile bir polis arasında yaşananlarla ilgili bir soruya karşılık Öztrak, şunları kaydetti: "Bir polisin, milletin seçtiği vekile saygısızca davranması, hakaret etmesi hiçbir şekilde kabul edilemez. Milletin seçtiği vekillere saygısızca davranan polis, milletin kendisine neler yapmaz? Şimdi 'bu polis memurunu uyardık' diyerek kimse bu işten sıyrılmaya kalkmasın. Bunu yaparlarsa bu işi yapma talimatını onların verdiği anlaşılır. O polisi derhal görevden alın, gereğini yapın. İstediğiniz gibi karar vermeyen hakimi sürmeyi biliyorsanız milletin vekiline hakaret eden polisi sadece uyarmakla yetinemezsiniz." CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun paylaşımına ilişkin bir soru üzerine Öztrak, "Ülkemizin içinde bulunduğu coğrafyada CHP olarak biz, savunma sanayimizin çok güçlü olması gerektiğine inanıyoruz. Bunu da öteden beri tekrarlayarak söylüyoruz. Kimsenin tereddüdü olmasın ki biz de iktidara geldiğimizde savunma sanayimizi çok daha fazla destekleyeceğiz, teşvik vereceğiz ama kimse bizim birilerinin trollerinin yazdıkları üzerinden siyaset yapmamızı beklemesin. Biz bunu yapmayacağız." cevabını verdi.