Ekin Hazal DOĞRUYUSEVER/Türkiye Arı Yetiştiriciliği Merkez Birliği Başkanı Ziya Şahin, kuraklık, hortum, dolu, sel, su baskınları gibi iklim olaylarından etkilenen sektörlerin başında da arıcılık geldiğini dile getirdi.

Şahin, gezginci arıcıların 1 teneke (26 kilogram) bal maliyetinin kovan sayısına göre bu yıl bin 400-bin 860 lira arasında değiştiğini de dile getirdi.

IMG_3777

“Akaryakıt giderleri, gezginci arıcılığı olumsuz etkiliyor”

Şahin, “Bir arıcımız 2021'de kat edilen yol karşılığı yaklaşık 10 bin lira harcama yaparken 2022'de bu maliyet 4 katına çıktı. Besleme girdileri ve ekipman giderleri de benzer şekilde artış gösterdi. Bir arıcı kendi ilinden en azından 8-10 il farklı bölgelerde arıcılık yaparak bunu tamamlıyor. Dolayısıyla kilometreye vurduğumuz zaman da yılda 5 nakil yapıyor bir araç. 5 nakilde 15-20 bin kilometre yol kat ederek arıcılık yapıyor. Arıcılık yaptığı zaman dilimi içerisinde geçmiş yıllarda 15-20 bin liralık bir mazot gideriyle yapılan yer, 40-50 bin liralık akaryakıt gideriyle karşılanamaz bir duruma geliyor.

closeup-shot-many-bees-honeycombs-frame-making-honey

TAB olarak her yıl haziran-temmuz aylarında üreticilerimize 1 kilogram balın maliyeti hesaplanarak içinde bulunduğu yılın bal maliyetini yayımlıyoruz. Geçen yıl 26 kilogramlık 1 teneke balın 800-850 lira taban fiyattan satılması önerilmiştir. Bu yıl ise 300 kovan ile gezginci arıcımızın 26 kilogramlık 1 teneke bal maliyeti bin 402 lira iken 200 kovanla aynı faaliyeti gerçekleştiren üreticimizin maliyeti bin 860 lira oldu. Kovan sayısı düştükçe maliyet artıyor. Arıcılarımızın işletmelerinin sürdürülebilirliğinin sağlanması için, maliyetler üzerinde kazanç elde etmeleri gerekiyor. Bu doğrultuda kır çiçek-yüksek yayla balının teneke bazlı olarak arıcıdan satın alma fiyatı bin 800 liranın, kültür bitkisi (ayçiçek-pamuk) alanlarımızdan üretilen ballarımızın fiyatı da bin 600 liranın altında olmamalıdır ”dedi.

WhatsApp Image 2022-07-01 at 15.18.06

“Artık bu balların da uluslararası kimliğini oluşturmuş olacağız”

Balların kimliklendirilmesinin, Türkiye'nin kalite potansiyeli yüksek ballarının dünya pazarında rekabet edebilmesi için temel şart olduğunu belirten Şahin, "Monofloral bal projesi ile kestane, geven, pamuk, narenciye ve ayçiçeği ballarının kimlikleri çıkarılmak üzere proje bitirildi. Proje sonucunda, özellikle kestane balımızdan sonra, ayçiçek ve geven ballarımız için bilimsel farkındalık oluşturularak dünya ticaretine girmesine zemin hazırlandı. Artık bu balların da uluslararası kimliğini oluşturmuş olacağız” ifadesini kullandı.

IMG_3764

“Orman yangınlarından etkilenen arıcılar destek bekliyor”

Geçtiğimiz günlerde Marmaris’te meydana gelen orman yangınında bölgede olan Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçen yıl meydana gelen yangınlarda 20 bin hektarlık bir alanın yandığı biliniyor. Bunun 5 bin hektarı çam balı ormanı. Yani çam balı üretilen alan…

beekeeper-holding-bee-hives-with-honey-high-quality-photo

Muğla'daki bütün çam ağaçlarında bal üretilmiyor. Muğla'daki çam alanlarının yüzde 7'sinden bal üretiyoruz. Yanan ormanlık alanlardan nereden baksanız 35, 40 yıl arıcı faydalanamaz. Nedenine gelecek olursak; çam ağacı zamanla kendi kendine tekrar oluşsa bile, 30 yıl öncesinden Basra böceği bir çama çıkıp da öz suyunu ememez, gelişemez. Basra böceğinin önce o çamda gelişebilmesi için ortamın öz suyunun gelişmesi lazım. Çamın öz suyu gelişecek ki böcek gelişsin. Öz suyun yüzde 80-85'i karbonhidrat, yüzde15’i  proteindir. Böcek de yaşama için yüzde 15'lik proteine ihtiyaç duyuyor. Bu nedenle biz diyoruz ki Marmaris'te, Muğla'da buna benzer alanlar var, çamın geliştiği ve böcek olmayan… Bu alanlar, Orman Genel Müdürlüğü izinleri ve planları çerçevesinde transplantasyon yapılarak üreticilerimize hizmete sunulmalıdır. Tahrip olan bu alanlarda çam balı üretmekteydik. Türkiye çam balının anavatanı.”