Ülke gündemi yazımında başlığı olan bu iki konuyla meşgul. Biri çarşı-pazardaki ürkütücü fiyat artışlarının baş sorumlusu olan stokçular, diğeri ise bütçe görüşmelerinin devam ettiği Meclis Genel Kurulu’nda yaşanan el hareketleri ve küfürler. Her iki mesele de iğrenç.

* * * * * * * * *

Önce bu Allah’tan korkmaz, gözleri paradan başka bir şey görmeyen stokçulardan başlayalım. Stokçuluk konusu herkes tarafından merak ediliyor. Birçok insan stok ne demek, stokçuluk nedir sorusunun yanıtını araştırıyor.

* * * * * * * * *

Stok kelimesi yığılım demektir. TDK (Türk Dili Kurumu) stokçuluk teriminin kökü olan “stok” için “yığılım”, “stokçu” için ise “stok yapan kimse, istifçi” tanımını yapıyor. Gelecekteki fiyat farklılıklarından faydalanmak için önceden tedarik edilen malların satışa sunulmayıp bekletilmesidir stokçuluktur. Felaketleştirme ve aşırı önlem alma stratejilerinin sonuçlarından biri olan stoklama, gerçekten ihtiyacı olanların ürünlere ulaşmasını engelleyeceği için topluma zarar vericidir.

* * * * * * * * * *

Hadislerde sık sık geçen ihtikâr kavramına Kur’an’da rastlanmamaktadır. Yüce dinimiz İslam'ın iyilik, isar, yardımlaşma, dayanışma, paylaşma gibi erdemlerin toplumun tüm fertlerini kuşatacak bir anlayışla ikame edilmesini, birlikte yaşama ahlakına ve hukukuna özen gösterilmesi emredilmiştir. Bencilce davranarak kişisel menfaat sağlamaya yönelik yaklaşımlarda bulunmak, elinde ürün olduğu halde daha çok kazanma hırsıyla piyasaya sürmemek yani ihtikâra tevessül etmek, İslam'ın üstün ahlak ilkeleriyle bağdaşmayan ve yasakladığı bir davranıştır. İnsaniyet açısından da kabul edilemez bir durumdur.

* * * * * * * * * *

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Katar ziyareti öncesi yaptığı basın toplantısında, "Gıdadaki stokçuluk yenilir yutulur değil. Cezası da çok düşük. Ben talimatı verdim, zora sokacak yaptırımları devreye sokacağız. Stokçuluk yapan bedelini ağır ödeyecek" demişti. Toplum sabırsızlıkla bu vicdansızlara yönelik ağır cezaların gelmesini bekliyor. Aksi takdirde ne zamların ne de stokun önüne geçilemeyecek ve bu acımasız keyfiyet başını alıp gidecektir.

* * * * * * * * * *

‘Stokçulara büyük ceza geliyor’ başlığıyla son birkaç haftadır sürekli haberler geçiyoruz. Meclis’e kanun teklifi verildi. Bütçe görüşmeleri biter bitmez derhal gündeme alınacak ve hızla prosedür tamamlanacak. Sadece stokçular değil, keyfi zam uygulayanlara da sıkı bir denetim ve ağır cezaların uygulanması lazım.

* * * * * * * * * * *

Açık söylemek gerekirse, keyfi zamların önüne geçebilmek için alınan tedbirler çok ama çok yetersiz. İlgili bakanlık ve kurumları hiper marketlerde yaşanan keyfi zamlara yönelik denetim mekanizmasını çok hafif işletiyor.

* * * * * * * * * * *

Türkiye’nin dört bir yanından telefon ve e-mail alıyoruz; ’Allah rızası için bu hiper marketlerde yaşanan ürkütücü fiyat artışını yazın, anlatın’ diye. Vatandaş haklı. Ben de çok kez şu hiper denilen marketlere gittim, fiyatları yakından inceledim. Aynen vatandaşın dediği gibi vicdansızca fiyat artışı var. Ankara’da ünlü restoran işletmecisi, ‘’Yağ almaya gittim, 2 adet alabileceğim bizzat söylendi’’ dedi. Yahu bu kadar açık ve aleni yapılan haksızlık ve hukuksuzluğu ilgili kurumlar nasıl görmez? Yazıklar olsun!

* * * * * * * * * *

Denetim yapma yetkisi olan kurumlarda sanki gizli bir el var. Açık söyleyeyim; bu el hükümeti zora düşürmek, vatandaşı hükümete karşı kışkırtmak isteyen bir el. Acilen bu elle karşı önlem alınmalı.

* * * * * * * * * *

Gelelim bir diğer toplumu yaralayan mevzuya. Malum geçtiğimiz hafta Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde başlayan bütçe maratonu sert tartışmalar, yumruklu kavgalar ve küfürlerle geçiyor. Gazi Meclis’te tartışma, kavga karşılıklı yumrukların atıldığına da çok kez şahit olduk. Ama el hareketleri ile argo sözlere hiç şahitlik etmedik.

* * * * * * * * * *

Ben tekrar yapmak istemiyorum. Ne o hareketi ne de edilen küfürleri bu temiz köşemde yazmak istemiyorum. Sadece şunu ifade ederek yazımı tamamlayayım; Artık insanlar, aileleriyle Meclis Genel Kurulu’ndaki görüşmeleri izlemek, takip etmekten çekinir hale geldi. O gazi Meclis’i de kirletiniz ya; yatacak yeriniz yok sizin!

Yeni Journal’da yayımlanan köşe yazıları, yazarların kendi görüşlerini yansıtmaktadır. Yazıların tüm hukuki sorumluluğu yazarlara aittir.