Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sanayi üretimi ve ihracatın her ay rekorlar kırarak yükseldiğini belirterek, "2021 yılını 225 milyar dolar ihracatla kapatıp, bu yıl için daha büyük hedefler belirlemiştik. Nisan ayı itibariyle de 12 aylık ihracatımız 240 milyar doları aştı." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen MÜSİAD'ın 32. Kuruluş Yıl Dönümü Programı ve Geleneksel MÜSİAD Türkiye'nin Gücü Ödülleri Töreni'ne katıldı.

Törene katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Erdoğan, "Bizleri böylesine anlamlı bir program vesilesiyle bir araya getiren MÜSİAD yönetimine şahsım, milletim adına şükranlarımı sunuyorum." ifadelerini kullandı.

Şahsına gösterdikleri teveccüh için teşekkür eden Erdoğan, "Türkiye'nin Gücü Özel Ödülü'nü hem sizlerin kadirşinaslığının hem de köklü dostluğumuzun, dayanışmamızın yol ve dava arkadaşlığımızın bir nişanesi olarak inşallah ömrüm boyunca iftiharla taşıyacağım." diye konuştu.

Erdoğan, aynı şekilde 9 farklı dalda ödülleri takdim edilen iş, akademi ve basın dünyasının temsilcilerini de canı gönülden tebrik ettiğini belirterek, şöyle devam etti: "Atalarımız 'Marifet iltifata tabidir. İltifatsız emek zayidir.' diyor. Hangi alanda olursa olsun başarının kendisi kadar o başarının arkasındaki isimlerin emeklerinin de takdir edilmesi, öne çıkartılması gerekir. Hakkı verilen her başarının, hayatta daha büyük başarıların, iş dünyasında daha büyük yatırımların önünü açtığını yakinen biliyoruz. Kimi muhalefet aktörleriyle mandacı ekonomistlerin iş dünyamıza sabah akşam karamsarlık aşıladığı bir dönemde bu yaklaşım çok daha önemlidir."

"Girişimcilik ekosisteminden çıkan filiz işletmeler gelişmiş ülkelere teknoloji ihraç ediyor"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin üretimine, ihracatına, istihdamına, sosyal ve akademik gelişimine katkı sağlayan cesur isimlerin ödüllendirilmesini bu bakımdan çok daha anlamlı bulduğunu kaydetti.

Kötümser bir tablo çizmeye çalışan şeamet tellallarına verilen en güzel cevabın az önce ödül alanlar olduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu: "Esasen bugün ödül tevcih ettiğimiz isimler Türkiye'nin farklı alanlarda yazdığı başarı hikayesinin kahramanlarından sadece küçük bir kısmı, küçük bir örneğidir. Edirne'den, Hakkari'ye, Samsun'dan Gaziantep'e kadar vatanımızın dört bir yanında aralarında kadınlarımızın, gençlerimizin olduğu on binlerce insanımız benzer başarılara imza atıyor. Şu anda 1 milyar dolar ve üstü değerlemeye ulaşan girişim sayımız 6'ya ulaştı. Türk girişimcilik ekosisteminden çıkan filiz işletmeler pek çok gelişmiş ülkeye teknoloji ihraç eder hale geldi. Fabrikalarımız çoğu zaman 3 vardiya çalışarak siparişlerini yetiştirmeye çabalıyor. Yerli ve yabancı müteşebbislerin yatırım iştahı sürekli artıyor."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, istihdamda 30 milyonun üzerine çıkıldığını vurgulayarak, şunları kaydetti: "Sanayi üretimimiz ve ihracatımız her ay rekorlar kırarak yükseliyor. 2021 yılını 225 milyar dolar ihracatla kapatıp, bu yıl için daha büyük hedefler belirlemiştik. Nisan ayı itibariyle de 12 aylık ihracatımız 240 milyar doları aştı. Enerji hariç, ihracatımızın ithalatı karşılama oranı yüzde 100'ün üzerine çıktı. Bundan 20 sene önce 365 günde ancak 36 milyar dolar ihracat yapabilen Türkiye bugün bu rakamı 30-35 günde gerçekleştirebilir seviyeye ulaştı. Yıl sonu hedefimiz olan 250 milyar dolara emin adımlarla ilerliyoruz."

Erdoğan, Türkiye'yi ve reel ekonomiyi yakından takip eden herkesin muhalefetin yalanları ile sokak tiyatrolarının ötesindeki bu fotoğrafı çok net gördüğünü söyledi.

Erdoğan, "Kim ne derse desin başarı çıtasını sürekli yukarıya taşıyan, kendisini sürekli geliştiren iş dünyamızın yolu da bahtı da açıktır. Hiç endişe etmeyin." diye konuştu.

MÜSİAD Başkanı'nın da ifade ettiği gibi bu ödüllerin güçlü Türkiye'nin güçlü üreticilerinin takdir ve teşvik edildiği bir zemine dönüşeceğine, yeni girişimcilere ve sanayicilere ilham kaynağı olacağına inandığını dile getiren Erdoğan, kendilerinin de tüm imkanlarla Türkiye'nin potansiyeline inanan, büyük ve güçlü Türkiye idealine gönül veren, vizyoner, çalışkan, millet ve memleket sevdalısı iş insanlarının yanında olmayı sürdüreceklerini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Türkiye'yi 2023 hedeflerine taşıyacak, 2053 vizyonuna kilitleyecek yolun katma değerli ve yenilik odaklı üretimden geçtiğinin çok iyi farkındayız. Bu amaçla başlatmış olduğumuz teknoloji odaklı sanayi hamlesi programımızı hamdolsun yeni alanlara teşmil ederek bütün bu alanlarda başarıya kilitlenmiş vaziyetteyiz. AR-GE'sini ve üretimini ülkemizde gerçekleştireceğimiz, diğer bir deyişle yerlileştireceğimiz 919 yüksek teknolojili ürün belirledik. Hamle programının mobilite çağrısı kapsamında yapılan başvuruların değerlendirilmesi sonucunda Türkiye'ye büyük kazanımlar sağlayacak 31 projenin desteklenmesine karar verdik. Bu projeler için 3,5 milyar lira sabit yatırım ile 161 milyon lira araştırma geliştirme harcaması yapılacak."

İleri sürüş destek sisteminden akıllı kamera sistemine, elektrikli araçların batarya taşıyıcılarından yenilikçi teknolojiye sahip hafifletilmiş parçalara kadar pek çok ürünü yerli imkanlarla üretmeyi hedeflediklerine işaret eden Erdoğan, gelecek dönemde bu kapsama kimya, eczacılık, elektronik gibi yüksek teknolojili diğer sektörleri de ekleyerek hamle programlarını genişletmeyi sürdüreceklerini söyledi.

Erdoğan, böylece Türkiye'yi kritik teknolojilerin pazarı yerine üreticisi haline getirme idealini adım adım gerçeğe dönüştüreceklerine dikkati çekerek, "Değerli dostlar, bugün ödül törenimizin yanı sıra MÜSİAD'ın kuruluşunun 32. yılına kavuşmanın heyecanını ve haklı gururunu yaşıyoruz. Kurulduğu günden beri yılmadan, yorulmadan, engellere aldırmadan, Türkiye'nin kalkınmasına, ekonominin büyümesine, Türk demokrasisinin gelişmesine verdiği eşsiz katkılar için MÜSİAD'a yine şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.

"MÜSİAD, her kritik dönemde daima milletin ve milli iradenin yanında saf tutmuştur*

MÜSİAD'ın güçlenmesi için samimiyetle çaba harcayan önceki başkanlarına, yönetim kurulu üyelerine, temsilcilerine ayrıca şükranlarını sunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: "Elbette 32 yıllık çileli ve zorlu yolculukta pek çok kardeşimizi ebediyete uğurladık. Bu ülkeden kazandığını yine bu ülke için harcama prensibiyle hareket eden MÜSİAD'ın müteveffa üyelerini bir kez daha rahmetle yad ediyorum. Rabb'im hepsinden razı olsun. Mekanlarını cennet eylesin. MÜSİAD'ın doğuşuna değerli fikirleriyle öncülük eden Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hoca'mızı da burada tazimle anıyor, Rabb'imden hocamıza rahmet ve mağfiret diliyorum. MÜSİAD, medeniyet değerlerimizden neşvünema bulan anlayışıyla iş adamı örgütlerimiz içinde şüphesiz özgün bir konuma sahiptir. Geride bıraktığımız 32 yıllık zaman zarfında Türkiye'nin karşılaştığı tüm kritik dönemeçlerde MÜSİAD, bu duruşunu açıkça ortaya koymuştur. Şöyle bir hafızamızı yokladığımızda 28 Şubat'ın sermayenin renklere ayrıldığı karanlık günlerinden vesayetin yeniden hortlatılma çabalarına, Cumhuriyet mitinglerinden Gezi olaylarındaki sokak terörüne, 17-25 Aralık girişiminden 15 Temmuz kanlı darbe teşebbüsüne, Türkiye'nin ekonomik ve siyasi bağımsızlığını hedef alan saldırılara kadar her kritik dönemde MÜSİAD, daima milletin ve milli iradenin yanında saf tutmuştur."

Sadece ekonomi ve siyasette değil, mazlum ve mağdurlarla dayanışmada da MÜSİAD'ın hep öncü bir rol üstlendiğini dile getiren Erdoğan, MÜSİAD üyelerinin "veren elin, alan elden üstün olduğu" inancıyla Türkiye'nin sınırlarını aşan yardımlar yaptıklarını, kazançlarını, çalışanlarının yanında ihtiyaç sahipleriyle de paylaşarak iş dünyasına örnek olduklarını vurguladı.

MÜSİAD üyelerinin dürüstlük ve güvenilirlikle dünyanın bir ucunda Türkiye'yi en güzel şekilde temsil ettiklerini belirten Erdoğan, "Suriye'nin kuzeyinde olduğu gibi, briket evler de 600-650 briket evin orada inşa edilmesi, sizin attığınız bu güzel adımlardan bir tanesidir. Tabii bu rakamı daha da yükseltebilirseniz bizleri çok daha mutlu edersiniz. Hedef en az 100 bin briket evi orada inşa etmek." değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, helalinden kazanma hassasiyetleriyle asırlara sari Ahilik geleneğini MÜSİAD'ın ihya ettiğini dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Daha pek çok örneğini sayabileceğimiz bu erdemli tavırlarınızdan dolayı her birinizi tebrik ediyorum. 'Mevla istikametinizi bozmasın, emeklerimizi zayi etmesin.' diyorum yani birilerinin kalkıp ülkemize hicret eden ama Suriye ama Afganistan ama Irak, İran, fark etmiyor. Biz, muhacirlik ve ensar olma kabiliyetinin ne olduğunu en iyi bilen bir kültürün mensuplarıyız. Muhacirlik nedir? Ensar nedir? Bunu anlamayan, bunu bilmeyenlerle bizim işimiz yok. Biz, sevgili Peygamberimizin, evet muhacirliğini de biliriz, ensar olduğu dönemi de biliriz. Onun için de biz bu yolda aynı anlayışla devam ediyoruz. Suriye'den savaştan çıkıp ülkemize sığınan bu kardeşlerimize sonuna kadar sahip çıkacağız Bay Kemal. Siz ne derseniz deyin, biz oradayız. Biz bu konutları da onun için yapıyoruz. Kendileri arzu ettikleri zaman vatanlarına dönebilirler ama biz onları asla bu topraklardan kovmayız ve kovmayacağız. Birileri çıkmış durmadan laf salatası yapıyorlar. Yok ya. Biz asla, kapımız açık onlara, ev sahipliğimizi yapmaya devam edeceğiz ve onları katillerin eline, kucağına atmayacağız. Onun için de bu süreç içerisinde bu yardımseverliği yapıyorsak yapmaya devam edeceğiz. Zekattan bu millet anlar. Sadaka-ı cariyeden bu millet anlar ama onlar anlamaz. Dolayısıyla da biz bu yolda aynen yürümeye devam edeceğiz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, çekilen çilelerin, yapılan fedakarlıkların, hukuk ve demokrasi zemininde yürütülen ısrarlı mücadelenin boşa gitmediğini gördüklerini kaydederek, "Milletin değerlerinin yok sayıldığı bir dönemdeki bizatihi milletin bağrından çıkan MÜSİAD, her yıl biraz daha güçlenerek yoluna devam ediyor. Yurt içinde 83 irtibat noktasına, yurt dışında ise 81 ülkede toplam 164 temsilciliğe ulaşan MÜSİAD, bugün 12 binin üzerindeki üyesi ve 60 bine yakın firmasıyla ihracatımızın yüzde 20'sine imza atıyor." şeklinde konuştu.

İnsanlığın, son asrın en büyük sağlık krizi olarak nitelenen koronavirüs salgınını geride bırakırken, artçı sarsıntılarıyla mücadelesini sürdürdüğünü belirten Erdoğan, şöyle devam etti: "Salgının özellikle ekonomide arz talep dengesini altüst ettiğini, küresel ticaretin işleyişini bozduğunu, tedarik zincirlerinde kırılmalara yol açtığını, emtia ve enerji fiyatlarında çok ciddi artışlara sebep olduğunu görüyoruz. Bu olumsuz küresel ekonomik görünüm, Ukrayna ve Rusya arasında sıcak çatışmaların başlamasıyla beraber daha da kötüleşti. Örneğin, 2022 Mart ayı itibarıyla Avrupa'da doğal gaz fiyatları bir önceki yılın aynı ayına göre yaklaşık yüzde 600 oranında arttı. Yani 6 katına çıktı. Benzer fiyat yükselişlerini, gıdadan petrole, navlun fiyatlarından ara mamullere kadar hemen her alanda görmek mümkündür. Katlanarak artan enerji, gıda ve ham madde fiyatları, ne yazık ki tüm dünyada enflasyonu körüklüyor. Aşırı yüksek enflasyon bugün Avrupa ve Amerika bölgesi başta olmak üzere herkesin ortak sorunu haline gelmiştir. Enflasyon oranı, ABD ve Almanya'da son 40 yılın, Fransa'da son 36 yılın, İngiltere'de son 30 yılın, Avro Bölgesi'nde son 25 yılın zirvesine ulaşmıştır. Dahası birçok ülkede üretim yavaşlamakta, istihdam düşmekte, iç talep zayıflarken, bütçe açıkları ve kamu borçluluğu rekora koşmaktadır. Elbette tüm bu olumsuz gelişmelerden küresel ekonominin bir parçası olan Türk ekonomisi de ister istemez etkileniyor. Üstelik biz, bir de kur baskısı ve eskiden beri en önemli sorunumuz olan rasyonaliteden uzak fiyatlandırma alışkanlığıyla mücadele ediyoruz. "

"Avrupa dahil en düşük enerji maliyeti Türkiye'dedir"

Bilhassa artan enerji ve ham madde maliyetlerinin, sanayiciler üzerinde ciddi baskı oluşturduğunun farkında olduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Aynı şekilde piyasa fiyatlarında oluşan şişmenin de temel bahanesi, petrol ve enerji fiyatlarındaki aşırı dalgalanmadır. Ancak enerji fakiri olan bir ülke Türkiye. Buna rağmen kullanıcılara yansıyan fiyat bakımından Avrupa dahil en düşük enerji maliyeti Türkiye'dedir." diye konuştu.

Hükümet olarak vatandaşın ve işletmelerin kesintisiz enerjiye en uygun fiyatlarla erişimi için tüm imkanları seferber ettiklerini vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kendi kaynaklarımızdan enerji üretimini de teşvik ediyoruz. Muhalefetin sabotajlarına rağmen nükleer güç santrallerimizi devreye almak için gece-gündüz demeden çalışıyoruz. Akkuyu devam ediyor. İnşallah nükleer güç santralimiz olarak Akkuyu'yu 2023 sonuna kadar bitireceğiz. Bunun yanında 18 Mart Çanakkale Köprümüzü bitirdik ve milletimizin, tüm insanlığın emrine sunduk. Bütün bunlarla beraber birer hafta aralıklarla Tokat Havalimanı'nın açılışını da yaptık. O da sadece Tokatlıların değil, tüm insanlığın emrine amade. Dünyada 5 tane deniz üzerinde havalimanı var. Bunun 2 tanesi bizde. Birisi Giresun Ordu Havalimanı, şimdi ikincisinin de Rize Artvin Havalimanı olarak cumartesi günü açılışını yapıyoruz. Durmak yok, yola devam ediyoruz ama birileri de maalesef sadece boş boş konuşup duruyorlar. Bütün bu yapılanlar ortada. Artık benim Artvinli, Rizeli vatandaşım İstanbul'dan uçağa binecek 1 saat 45 dakikada hemen Rize Artvin Havalimanı'na inecek. Oradan da yarım saatte, bilemedin 45 dakikada evine ulaşacak. Bu, modern bir toplumun sağladığı imkanın daniskasıdır."

"Keşfettiğimiz doğal gazı bir an önce ülke sistemine bağlamak için yoğun çaba harcıyoruz"

Göreve geldiklerinde Türkiye genelinde 26 havalimanı, şimdi ise 57 havalimanı olduğunu hatırlatan Erdoğan, 76 üniversite varken şimdi 207 üniversitenin bulunduğunu anımsattı.

Sağlık alanında da 19 şehir hastanesi kurduklarını, yapımlarının da devam ettiğini dile getiren Erdoğan, hastane olmayan ilin bulunmadığının altını çizerek, "Eğer bunlar olmamış olsaydı, biz bu koronavirüs belasını öyle rahat rahat atlatabilir miydik? Elhamdülillah bunların varlığı, işimizi kolay kıldı." sözlerini sarf etti.

Karadeniz'de keşfettikleri doğal gazı bir an önce ülke sistemine bağlamak için yoğun çaba harcadıklarını anlatan Erdoğan, "Ayrıca yeni sahalarda sismik arama ve sondaj faaliyetlerimizi aralıksız sürdürüyoruz. Şu anda 4 tane sondaj gemimiz, 2 tane de sismik araştırma yapan gemimiz var. Göreve geldiğimizde bizim böyle gemilerimiz yoktu ama şimdi artık kendimize ait gemilerimiz var. Bunlarla artık hem sismik araştırmalarımızı yapıyoruz hem sondaj çalışmalarını yapıyoruz." bilgisini paylaştı.

"Ekonomide yakaladığımız ivmeyi arttırmanın çabası içindeyiz"

Bütün bunların yanında asgari ücretten memur ve emekli maaşlarına kadar her alanda vatandaşların hayat standardını koruyacak adımlar attıklarını vurgulayan Erdoğan, asgari ücret artışının, işverenler üzerindeki yükünü azaltmak için de tamamı işverenlerden çıkan gelir ve damga vergilerini kaldırdıklarını hatırlattı.

İşverenlere, çalışan başına 450 lira avantaj sağlayan bu uygulamayla devlet olarak ellerini taşın altına koyduklarını göstermiş olduklarını ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti: "Gerek KDV indirimleriyle gerek destek paketlerimizle gerekse pek çok alanda yaptığımız sübvansiyonlarla 85 milyonun her bir ferdinin fiyat artışlarından asgari düzeyde etkilenmesini sağlıyoruz. Bir taraftan küresel ve bölgesel istikrarsızlıklarla mücadele ederken diğer taraftan da ekonomide yakaladığımız ivmeyi arttırmanın çabası içindeyiz. Bu süreçte temel önceliğimiz hem çevremizdeki ateşi sınırlarımız dışında tutmak hem de insanımızın işini, aşını, can ve mal emniyetini garanti etmektir. Vatandaşımızın özellikle belini büken fahiş artışların bir kısmının ekonomik gerçeklerle bağlantısının bulunmadığını da elbette biliyoruz. Serbest piyasa ekonomisi sınırları içinde kazanmak yerine gayriahlaki yöntemlerle milletimizin aşına kan doğrama peşinde koşan fırsatçıların olduğunu da görüyoruz. Bakanlıklarımız ve diğer kurumlarımızla tamahkarlık yapanlara karşı mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz. Bugün, kabine toplantımız var ve bu kabine toplantımızda bu meseleleri tekrar konuşacak, tartışacak, hukuki ve idari anlamda alınması gereken ilave önlemler varsa bunlarla ilgili adımlarımızı da inşallah süratle hayata geçireceğiz. Son 20 yılda insanımızı nasıl enflasyona ezdirmediysek, açgözlü piyasa cambazlarının fiyat oyunlarına da vatandaşlarımızı kurban etmeyeceğiz."

Ülke, millet, ekonomi ve aydınlık gelecek adına verilen bu kutlu mücadelede MÜSİAD'ın da hak ettiği yeri alacağına inandığını ifade eden Erdoğan, "Sizlerden sürekli milletimize karamsarlık aşılayan müflis siyasetçilere aldırmadan çalışmaya, üretmeye, ihraç etmeye, yatırımlarınıza yenilerini eklemeye devam etmenizi bekliyorum. 32. kuruluş yıl dönümüzü bir kez daha tebrik ediyorum. Türkiye'nin Gücü Ödülleri'ne layık görülen isimleri tekrar kutluyor, mobilite çağrısı kapsamında seçilen 31 projemizin sahiplerine başarılar diliyorum. MÜSİAD'ın şahsında ülkemizin kalkınması, hedeflerine ulaşması için çaba gösteren tüm sanayicilerimize teşekkür ediyorum." dedi.

İlk ve son kez verilen "Türkiye'nin Gücü Özel Ödülü"nü Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı takdim etti.

Programa, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, İTO Başkanı Şekib Avdagiç ile iş dünyasından temsilciler katıldı.