Denizli’de düzenlediği mitingten sonra Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş ve halktv.com.tr yazarı İsmail Saymaz’ın sorularını yanıtlayan Akşener, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'helalleşme' açıklamasına ilişkin konuştu.

Kılıçdaroğlu’nun iyi niyetle bir bakış açısı getirmeye çalıştığını gördüğünü belirten Akşener, "Durumu yumuşatmaya çalıştığını, yumuşatmaya yönelik bir dil olarak gördüm, ben bu tutumunu. Fakat Türkiye farklı farklı çok mahalleye bölünmüş. Bu mahalleler arasında çekilmiş duvarların kalmasını isteyen her tarafta insanlar var. Buna dikkat etmemiz gerekiyor. İyi niyetle atılmış bir adıma, bir ağızdan hurra bağıran orada da burada kişiler var" ifadelerini kullandı.

Akşener'in gündeme ilişkin diğer açıklamaları şöyle:

Sayın Erdoğan’ın faiz indirimiyle ilgili konuşurken dini söylem kullanmasına ne diyorsunuz?

Ben Sayın Erdoğan’ın ruhi kontrolü kaçırdığına inanıyorum. Saray, yeni bir hayat tarzı doğurur. Paralel bir hayat, bir evren oluşturur. Vatandaş ayrı yoldan gider, siz buradan gidersiniz. Saray hayatı seçmenle, milletle, partisiyle de ilişkisini koparttı Sayın Erdoğan’ın. AK Parti’nin genel başkan yardımcısıyla, il başkanıyla, saray elemanlarının gücüne baktığınız zaman seçilmişlerin bin kat üstündeler. Budur esas meselenin özü. Halı kayıp gidiyor. Birilerine sığınmak zorundasınız. Sayın Erdoğan bundan sonra daha dini bir söyleme, seçmeni tahkim etmek üzere yöneliyor olabilir.

Erdoğan Lütfi Elvan’ın dedikodusunu yaptı”

Sayın Erdoğan, “faizi savunan benimle yürüyemez” dedi. Herkes alkışladı, Lütfü Elvan alkışlamadı. O fotoğrafı nasıl yorumluyorsunuz?

İpin koptuğu anlaşılıyor. Lütfi Elvan’ı ekonomik manada dürüst biliriz. Dolasıyla bildiğimiz dürüstlüğünü inşallah yapılan işlerin yanlışlığı anlamında da söylüyordur, Sayın Elvan. Eğer Sayın Erdoğan’a “yanlıştır” demişse, onun için onun üzerine (Lütfi Elvan’ın) yürümüştür. O zaman (Lütfi Elvan’ın) dediğini kamuoyuyla paylaşması lazım sorumluluk bırakması için… Faiz indirimine karşı çıktıysa... Burada çelişkili durum şu: Bakanlık makamı bu sistemde atanmış bir makam. O zaman alırsınız görevden. Erdoğan’a özelde söylediyse . Dediğini yapmadıysa ya Sayın Elvan’ın “ben bu işe ortak olmuyorum” demesi lazım ya da Sayın Erdoğan atayan şahıs olduğu için “aynı fikirde değiliz” deyip “kenara geç demesi” lazım. İlginç olan şu: Bakanının dedikodusunu yaptı. Gözden kaçan o. Kendi atadığı şahıs hakkında dedikodu ya bu. Grup konuşmasında dedikodu yapan bir kişi.

Yüzde 50+1 tartışması hakkında ne düşünüyorsunuz?

O sorunun muhatabı Sayın Bahçeli. Bu kadar...