Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “İsrail’le ilişkilerimizde atılacak herhangi bir adım, bazı ülkelerin yaptığı gibi Filistin davası pahasına olmaz. Oradaki pozisyonumuz her zaman nettir. En net olan ülkeyiz en başından beri. Son 4-5 yılda yaşanılanları da gördünüz. Bu ilişkilerin biraz daha normalleşmesi belki iki devletli çözüm konusunda Türkiye’nin rolünü daha da artırır” dedi.

Bakan Çavuşoğlu, Finlandiya Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto ile gerçekleştirdiği ortak basın toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Bakan Çavuşoğlu, İsrail’e gerçekleştirilecek muhtemel ziyaretin hazırlıklarının özel temsilciler tarafından yapılacağını belirterek, “Büyükelçilikler zaten açık, maslahatgüzarlar var. Ziyaret için illa bir büyükelçinin atanması şart değil. Ziyaretler ilişkileri belirli bir noktaya getirmek için yapılır. Biz şunu her zaman söylüyoruz. İsrail’le ilişkilerimizde atılacak herhangi bir adım, bazı ülkelerin yaptığı gibi Filistin davası pahasına olmaz. Oradaki pozisyonumuz her zaman nettir. En net olan ülkeyiz en başından beri. Son 4-5 yılda yaşanılanları da gördünüz. Bu ilişkilerin biraz daha normalleşmesi belki iki devletli çözüm konusunda Türkiye’nin rolünü daha da artırır. Ama iki devletli çözüm dahil temel prensiplerimizden, pozisyonumuzdan vazgeçmeyiz” diye konuştu.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ziyareti konusunda henüz tarih önerisinde bulunulmadığını kaydeden Bakan Çavuşoğlu, AGİT Toplantıları için ise, “Onun da tarihleri belli değil. Biz taraf değiliz sadece ev sahipliği yapacağız. Yer gelip baktılar, nerelerde kalınır, bizden beklentilerini söylediler. Biz de o beklentiler için olumlu cevaplar verdik. Gerek lojistik bakımdan gerek ise gelecek gidecek insanların bir problemle karşılaşmaması bakımından. Bunlardan bazıları Donbass bölgesindeki ayrılıkçı dediğimiz gruplar. Sonuçta biz ev sahibi olarak üzerimize düşeni yapacağımızı söyledik. Kendileri ne zaman gelmek isterlerse biz hazırız” dedi.

Afganistan ziyaretinin tarihinin, Taliban ile ortak şirket arasındaki varılacak nihai anlaşmaya bağlı olduğuna dikkati çeken Bakan Çavuşoğlu, “Belki o anlaşmaların bakanlar nezdinde imzalanması gerekir. Bu marjda bize katılmak isteyen arkadaşları da davet etmeyi düşünüyoruz. Prensip anlaşmaları var fakat hangi havaalanları? 4 tane havalimanı olacak. Detayları var onlar görüşülüyor. Mutabakat sağlanırsa anlaşmanın imzalanması için gideriz” açıklamasında bulundu.

Türkiye Avrupa Birliği ilişkilerinin de değerlendirildiğini kaydeden Bakan Çavuşoğlu, “Helsinki ruhunu AB ile ilişkilerimizde tekrar canlandırmak istiyoruz. Siyasi engeller olmadan teknik konuları AB ile müzakere edip üzerimize düşeni de yapmaya hazır olduğumuzu bir kere daha söylemek isterim. Sadece Türkiye-AB ilişkilerini değil iki ülkeyi ve bölgemizi ilgilendiren diğer konularda samimi bir şekilde ele aldık. Göç sorununu, güvenlik meselelerini değerlendirdik. Özellikle savunma sanayi alanında engellerin kaldırılması gerektiğini hatırlattım” diye konuştu.
Bakan Çavuşoğlu, Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan gerilimin de görüşmede değerlendirildiğini bildirerek bu gerilim hakkında taze bilgiler verildiğini söyledi.

“Yunanistan kadar Avrupa Birliği’nin de suçu var”

Açıklamalar sonrasında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakan Çavuşoğlu, Yunanistan’ın göçmenlere uyguladığı uygulamaları değerlendirdi. Yunanistan’ın uluslararası hukuka aykırı bir şekilde insan haklarını açıkça ihlal ettiğini söyleyen Bakan Çavuşoğlu, “Ege Denizi’nin ortasında çok sayıda göçmen bu geri itmeler yüzünden hatta Yunanistan’ın bu botları delmesi yüzünden birçok göçmen farklı ülkelerden göçmen hayatını kaybetti. Bu yaptığım eleştirileri sakın kimse yanlış anlamasın. Yunanistan’la belirli konularda görüş ayrılığımız olduğundan ya da ara ara ilişkilerimiz gerildiğinden bunu söylemiyorum. Yunanistan’la biz kendi aramızdaki meseleleri bazen konuşuyoruz, bazen adımlar atıyoruz, gerekeni yapıyoruz. Fakat bu bir devlet politikası haline geldi. Devlet politikası haline gelmesinin birinci sebebi Frontex’in burada Yunanistan’a yardımcı olması. Bunu gören AB Parlementosu Frontex’e karşı bir soruşturma başlattı. Bundan da bir şey çıkmadı. Yunanistan kadar AB’nin de suçu var. Türkiye bunun onda birini yapsa Türkiye’nin nasıl eleştirilebileceğini en iyi kendisi (Finlandiya Dışişleri Bakanı Haavisto) bilir. Bizler biliyoruz. Yunanistan tam tersi bu konuda destek görüyor” değerlendirmesinde bulundu.

Yunanistan’ın AB’nin sınırlarını koruduğu şeklinde mazeretleri olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, “Avrupa’nın sınırları doğuda ve güneyde Türkiye’den başlar, daha kuzeye gittiğimizde Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan, Kafkasya, Rusya’dan başlar. Avrupa’nın sınırlarını koruyorsa bizler koruyoruz. Özellikle göçmen meselesinde Türkiye koruyor. Onun ya da bunun koruması önemli değil fakat sınırı koruyor diye insanlık dışı muameleleri görmezden gelmek ya da destek vermek AB’nin savunmaya çalıştığı değerlerle kökten çelişiyor. Hep beraber biz Taliban’a insan hakkı dersleri vermeye çalışıyoruz. Herkese saygı duy, insan hakları, kadın ve çocuk hakları gibi. Yunanistan’ın yaptığını nereye koyacağız?” açıklamasında bulundu.

Yunanistan’a göçmenlere uyguladığı davranışlar yüzünden yaptırım uygulanması gerektiğinin altını çizen Çavuşoğlu, “18 Mart Türkiye AB Ortak Bildirisi’nin güncellemek istiyoruz ve burada iş birliği önemli. Göçmenlere nerede yaşarsa yaşasın, ister dönmek istesin isterse başka ülkede yaşamak istesin yardımcı olmamız lazım fakat burada bu göçmenlere insanlık dışı muamele olduğu zaman da onu kim yaparsa yapsın dur dememiz lazım” şeklinde konuştu.