Liderler, görüşme sonrasında basın mensuplarının karşısına geçerek açıklama yaptı. CHP lideri, soru almama kararı aldıklarını söyledi. Liderler, ortak istişare ve diyalog vurgusu yaptı. 

Kılıçdaroğlu, helalleşme çağrısını yinelerken, "Kavgayı değil, barışı öncelemeliyiz, oturmalı, konuşmalıyız" dedi. 

HDP Eş Genel Başkanı Buldan da, Kılıçdaroğlu'na TBMM'ye sunmayı planladıkları ortak önerge ile erken seçim isteme talebini gündeme getirmeyi teklif ettiklerini söyledi.

HDP Eş Genel Başkanı Sancar ise Türkiye'de çoklu bir kriz olduğuna dikkat çekerek, "Bu krizler aynı zamanda yönetim sistemi krizidir. Yönetim krizini ve yönetim sistemi krizini birlikte aşmamız gerekiyor. Erken seçim talebimizin temelinde de bu yatıyor" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Bu ülkenin beraber olmaya, kucaklaşmaya, helalleşmeye ihtiyacı var. Kavgalardan çok acılar çektik. Kavgayı değil, barışı öncelemeliyiz, oturmalı, konuşmalıyız. Bütün sorular akılla, birikimle çözülebilir. Türkiye'nin sorunlarını masaya yatırdık. Ekonomiden, esnaf, emekli, ücretlinin sorunlarından söz ettik. Elbette farklı görüşlerimiz var ama her görüş son derece değerlidir." 

Buldan, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin acil çözülmesi gereken konuları bellidir. Muhalefet olarak bu konuları nasıl çözebiliriz diye konuştuk. Türkiye'nin bir geçiş sürecinde yapması gerekenleri konuştuk, bu konuda görüş alışverişinde bulunduk. Temel meseleler elbetteki bir kriz süreci yaşıyoruz, çoklu bir kriz. Her alanda krizin olduğu bir Türkiye ile karşı karşıyayız. Adalet, hukuk konusunda da büyük bir kriz yaşanıyor. Bugün Roboski Katliamı'nın 10. yıl dönümü, hepimiz yakından takip ediyoruz. Roboski katliamının gerçek failleri yargılanmadı, ortaya çıkmadı. 

Bütün bu meseleleri çözmek için Türkiye'nin yeni bir anlayış ve yönetime ihtiyacı var, bu da bir erken seçim kararı ile gündeme gelecektir, Türkiye yeni bir yönetimi, anlayışı mutlaka görecektir. Biz görüşlerimizi ifade ettik, TBMM'ye vereceğimiz bir ortak önerge ile erken seçim isteme talebini gündeme getirme teklifimizi de sunduk sayın Genel Başkan'a. İstişare edecekler ve bize görüşlerini bildirecekler. 

Sancar, şunları söyledi:

"Türkiye'nin çoklu krizde olduğu konusunda hemfikiriz. Bu krizlerden çıkış yollarını en geniş istişare, diyalog, tartışma yolu ile bulabiliriz. Türkiye'de demokrasi her alanda yok ediliyorsa bizim toplumsal zeminde ve muhalefet partileri arasında bunu canlandıracak yolları bulma görevimiz de var. Biz ülkeye demokrasiyi getirmeyi vadediyorsak, kendi ilişkilerimizde topluma göstermeliyiz bunu. Bu krizler aynı zamanda yönetim sistemi krizidir. Yönetim krizini ve yönetim sistemi krizini birlikte aşmamız gerekiyor. Erken seçim talebimizin temelinde de bu yatıyor. 

Bugün halkın yaşadığı ağır sorunlar var, yoksulluk, açlık, adaletsizlik... Bunlar da halkı korumak için ortak davranma yükümlüğümüzü gündeme getiriyor. Seçimlere kadar yapmamız gereken çok iş var, seçim güvenliği konusunu bugünden ortak çalışmalarla işleme gibi bir görevle karşı karşıyayız. İktidarın toplumu kutuplaştırma, gerginleştirme ve düşmanlaştırma politikaları, varlığını sürdürmenin en temel stratejisidir. İktidar kutuplaştırarak varlığını sürmek istiyor, bizim yapmamız gereken de tam tersidir, diyalogla, istişare ile toplumsal barışı kurabileceğimizi göstermeliyiz. 

Bize göre muhalefet güçlerinin topluma verecekleri en büyük vaat toplumsal barışı birlikte kuracağımız sözüdür. Farklılarımızı koruyoruz, koruyacağız ama biz toplumsal barışı sağlama konusunda ortak iradeye sahibiz mesajını verebildiğimiz ölçüde elbette toplumdan da büyük bir karşılık alacağımızı biliyoruz. Başarabilirsek hem bu yönetimin değişmesini sağlarız seçimle, hem de geleceği demokratik esaslar üzerinde barış içinde kurma imkanlarını büyütürüz. Bu yüzden görüşmelerin önemi büyüktür.