Kılıçdaroğlu, bir televizyon kanalında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

İstanbul'daki karla mücadele çalışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, yapay bir gündem yaratıldığını söyledi.

Kılıçdaroğlu, "Bir kar yağdı, ondan sonra bütün tartışma İstanbul oldu. Ya koca Türkiye var, 84 milyon insanın sorunları var. İnsanlar geçinemiyor. Her evde neredeyse bir işsiz var. Asıl bu sorunların çözülmesi gerekirken neden böyle kısır tartışmaların içine giriyoruz? Buradan çıkmak lazım.'' dedi.

Karla mücadele çalışmalarında İstanbul Büyükşehir Belediyesinin elinden gelen bütün çabayı gösterdiğini bildiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu ile o gece de sonrasında da sürekli irtibatı olduğunu söyledi.

Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Kar yağışı var, insanlar yolda kaldı, bu doğru ama metro 02.00'ye kadar çalıştı, otobüsler çalıştı. İnsanlar arabalarını kilitlediler, otobüse binip yerlerine gittiler. İstanbul Büyükşehiri tartıştık değil mi? Peki güzel. Yeni yaptıkları havaalanının kargo terminalinin çatısı çöktü. Karışan oldu mu? Orada binlerce turist slogan attı. Tartışıldı mı? Asıl bunların tartışılması lazım. Bir de şu var; iktidarsınız, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nı devletin rakibi olarak görüyorsunuz. Akıl tutulması."

Bir sorun yaşanıyorsa, devleti yönetenlerin sorunun büyümesine değil çözümüne katkıda bulunması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "İstanbul'u kaybetmeyi bir türlü içlerine sindiremiyorlar.'' dedi.

Kılıçdaroğlu, CHP'li belediyelerin kara kış koşullarında çocukların yatağa aç girmemesi için çabaladığını belirterek, ''2 milyon 794 bin 69 aileye yardım yapıldı. Nakdi, ısınma, eğitim yardımı, ulaşım yardımı ve ödeyemedikleri faturalar ödenmiş. Toplam yardım tutarı 1 milyar 750 milyon 893 bin 500 lira." ifadelerini kullandı.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun balıkçı restoranına gitmesiyle ilgili tartışmalara değinen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: "Daha önce, 'Bizim telefonlarımızı, benim, ailemin, çocuklarımın telefonlarını dinliyorlar.' dedim. 'CHP'li belediye başkanlarının telefonlarını dinliyorlar.' dedim. Bir gerçek daha ortaya çıktı. Sadece dinlemiyorlar, bir de izliyorlar. Bunlarda demokrasinin d'si bile yok. Ne yapacaksın izleyip? Bizim verilmeyecek hesabımız mı var? Ama ben demokrasi adına utanıyorum.''

''Kişinin özel yaşamı anayasal güvence altındadır''

"Bu kamera görüntüsüyle ilgili Sayın İmamoğlu'yla konuştunuz mu?'' sorusuna karşılık Kılıçdaroğlu, ''Bu suçtur. Özel hayatı servis edemezsiniz. Anayasa'ya göre suçtur. Kişinin özel yaşamı anayasal güvence altındadır. Ama anayasası askıda olan bir devlette bu suç olmaktan çıkıyor.'' yanıtını verdi.

Kılıçdaroğlu, kendilerine yolsuzluk dosyalarını raporlayanlar olduğunu söyleyerek, ''Bu ülkenin gerçekten namuslu, vatansever, şerefli, onurlu bürokratları var. Dosya akışı da başladı. Belgeler de başladı, her yerden yağmur gibi yağıyor. Onları tasnif ediyoruz şimdi. Her dosyaya, 'Bu doğrudur.' diyerek de bakmıyoruz. Doğrulanması, sonra da bir şekilde kamuoyuyla paylaşılması lazım. Gösterdim ya, Erdoğan'ın imzası olan... Onlarla ilgili önümüzdeki hafta 3 grup başkanvekili beraber basın toplantısı yapacaklar. Açıklayacaklar. Meclis Genel Kuruluna indireceğiz. Çünkü AK Parti milletvekillerinin de bunu bilme hakkı var.'' ifadelerini kullandı.

''Tüyü bitmemiş yetimin hakkını sonuna kadar savunacağım''

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a çok sürprizi olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, tüyü bitmemiş yetimin hakkını sonuna kadar savunacağını söyledi.

Kılıçdaroğlu, Bandırma-Bursa-Yenişehir-Osmaneli Yüksek Standartlı Demiryolu Projesi ihalesine değinerek, "İhale yapılmış zaten iptal ediyorsun, 21B'ye göre yapıyorsun ikinci ihaleyi. Orada Erdoğan'ın ıslak imzasının olduğu iki belgeyi de gösterdim. 6 milyar lira daha pahalıya Kalyon İnşaat'a veriyorsunuz. Niye veriyorsun? Dünyada devletten en çok ihale alan 5'li çete sadece bizde var. Bu ihaleyle ilgili suç duyurusunda da bulunduk. Kalyon'a vermek için bir gerekçe bulacaksın tabii. 5'li çeteye 6 milyar liralık peşkeş çekildi. Kul hakkı yiyeni yatağında rahat uyutmayacağım. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını sonuna kadar savunacağım. Erdoğan da meraklanıyor, 'Kılıçdaroğlu ne biliyor?' diye. O, 5'li çeteyi zenginleştirmek istiyor, ben 85 milyonu zenginleştirmek istiyorum." ifadelerini kullandı.

Kemal Kılıçdaroğlu, "5'li çetenin sizinle görüşme talebi doğru mu? "sorusuna , "Dolaylı olarak bizimle görüşme isteği iletildi, görüşmedim." yanıtını verdi.

"Partilerin anlaştığı yeni sistem"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 6 muhalefet liderinin ortak bir hedefi olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "6 muhalefet liderinin ortak hedefi, bu ülkeye demokrasiyi, adaleti getirmektir. 6 partinin genel başkan yardımcıları, güçlendirilmiş parlamenter sistem için bir araya geldi. Bu çalışma sonucunda 23 sayfalık metin ortaya çıktıktan sonra üzerinde uzlaşma sağlandı. 6 lider bir araya gelecek ve o metni imzalayacak. Türkiye'ye gerçek anlamda demokrasiyi, insan haklarını, yargı bağımsızlığını getirmek istiyoruz. Şubat ayının içinde bu metne imza atacağız. Ortak metni medya önünde hep beraber sahipleneceğiz. İlişkiyi eşitler arasında götüreceğiz. Partilerin aldığı oy önemli değil, eşit ilişkiyi önemsiyoruz."

Vatandaşa güven vermek ve Türkiye'yi içinde bulunduğu cendereden çıkarmak istediklerinin altını çizen Kılıçdaroğlu, vatandaşa güçlendirilmiş parlamenter sistemin ne olduğunu anlatmaları gerektiğini vurguladı.

Kılıçdaroğlu, getirilecek yeni sistemde cumhurbaşkanının rolüne dikkati çekerek, "Cumhurbaşkanı devletin sigortasıdır, sorunların çözüm adresidir. Cumhurbaşkanlığında daha akil, sorunları daha akıllıca çözen, olaylara daha soğukkanlı bakan, devleti temsil eden, günün 24 saati konuşmayan bir yapı olması lazım. Aradığımız kişinin böyle akil olması lazım." dedi.

Millet İttifakı'nın genişlemesine ittifakın karar vereceğini anlatan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: "Güçlendirilmiş parlamenter sistemi savunan liderler, nasıl bir sorumluluk aldıklarının bilincinde, hiç kimse merak etmesin. Sakin, sağlıklı, tutarlı ve kararlı adımlarla gitmek zorundayız. Güçlendirilmiş bir parlamenter sistem yapmak istiyoruz. Bu nedenle yeni sistemde atamalarda liyakati öncelik yapmalıyız. Liyakat ve adalet üzerinde anlaşmak çok önemli. Bizim dönemimizde en yetkin kişi göreve gelecek. 20 Aralık gecesi ne oldu? 128 milyar dolar nereye gitti? Cumhuriyet tarihinde ilk kez derin yoksulluktan bahsediliyor. Elektrikte yüzde 127 zam nasıl olur? Bu tam bir haksızlık ve adaletsizlik."

"Endişe etmeyin, umutsuzluğa kapılmayın"

Millet İttifakı'ndaki her liderin, ülkede yaşananların sorumluluğunu iliklerine kadar hissettiğine işaret eden Kılıçdaroğlu, "Türkiye'yi bu cendereden çıkarmalıyız, milletin önüne çıkmak zorundayız. Türkiye'nin kurtuluşu ve aydınlığa çıkması için sandığın bir an önce gelmesi lazım. Her bir lider, Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu çok iyi biliyor ve Türkiye'yi bu durumdan ancak bir ittifakın çıkaracağını düşünüyor. Tarihin omuzlarımıza yüklediği bir sorumluluktur bu. Endişe etmeyin, umutsuzluğa kapılmayın. Bu ülkeyi aydınlığa çıkarmak hepimizin görevidir." değerlendirmesinde bulundu.

- "Sandık güvenliğine hazırlıklı bir partiyiz"

Kılıçdaroğlu, seçim güvenliği konusunda hazırlıklı olduklarını belirterek, "Kimse endişe etmesin, bugünden sandık görevlilerini belirledik. Onların eğitimlerini de yapıyoruz. Sandık güvenliğine hazırlıklı bir partiyiz. İstanbul seçiminde bunu deneyimledik ve güzel sonuçlar elde ettik. İttifak partileriyle birlikte sandığı bekleyeceğiz. Sandık güvenliği anlamında Doğu ve Güneydoğu'da çok iyi bir altyapımız var. Çok sayıda insan o bölgede partimize de katıldı. Şanlıurfa'ya elektriği bedava vereceğiz ve açılışına da Erdoğan'ı çağıracağım." diye konuştu.

"Bu kardeşiniz ateşten gömleği giydi"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Demokrasinin yolu Diyarbakır'dan geçer" sözünün hatırlatılması üzerine, şunları kaydetti: "Bu ülkeye demokrasiyi kesinlikle getireceğiz. Diyarbakır'a gideceğim, onlara ne diyeceğim? Oradaki hapishanede çekilen zulmü bilmiyor muyuz? Boşuna 'helalleşme' demedim. Helalleşme dedim, her taraftan saldırı geldi. Bu kardeşiniz ateşten gömleği giydi. Ben bunu helalleşme ile yapacağım. Bu milleti barıştıracağız. Artık kavga yeter, inançlarımızı, kimliğimizi sorgulamaya başladık. Milletin karnı aç, başka işiniz mi yok?"

"Sanatçılar aykırı insanlardır, otoriteye biat etmez"

Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala'nın hapiste haksız yere tutulduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, "Bir insan siyasi görüşü nedeniyle hapse atılır mı? Demirtaş'ın içeride kalmasının tek sebebi var, 'Seni başkan yaptırmayacağız.' demesi. Türkçesi budur." dedi.

Kılıçdaroğlu, devletin kin ve intikam duygusuyla yönetilemeyeceğini aktararak, "Siyasetçi dünyanın her tarafında eleştirilir, bunu kabul edeceksin. Siyasete girersen bunu göze alacaksın. Siyasetçi kalkacak sanatçıyı hedef alacak, 'Dilini koparırım.' diyecek. Üstelik bunu Allah'a ibadet edilen bir yerde söyleyecek. Olmaz. Toplum tepki gösterdiği için, 'Ben onu kastetmedim.' demek zorunda kaldı. Sanatçılar aykırı insanlardır, otoriteye biat etmez." sözlerine yer verdi.