CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, tarım politikasını planlamadaki amaca işaret ederek, "Çiftçi bir yıl önceden ne ekeceğini bilecek. O ürünü kaça satacağını bilecek. Sattığı üründen zarar etmeyeceğini bilecek. Tüketici de evine ucuz ürün götürecek. Planlamanın özü budur, bunu yapacağız." dedi.

Kılıçdaroğlu, CHP'li belediyelerin tarıma verdiği desteklerin değerlendirilmesi, kamuoyuna tanıtılması ve bundan sonraki yol haritasının belirlenmesi amacıyla Dr. Mimar Kadir Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezi'nde düzenlenen "CHP'li Belediyeler Tarımsal Kalkınma Zirvesi"nde konuştu.

Siyasi iktidarın tarımla ilgili politikasının ve planlamasının bulunmadığını savunan Kılıçdaroğlu, çiftçilerin bu nedenle sıkıntı çektiğini, herkesin bir araya gelip var olan düzenin halktan, üretenden, alın terinden, çalışandan yana değiştirilmesi gerektiğini dile getirdi.

Var olan düzenin Anayasa'daki hükümlere ve kurallara göre değiştirilebileceğini belirten Kılıçdaroğlu, "Anayasa madde 166, 'Özellikle sanayinin ve tarımın yurt düzeyinde dengeli ve uyumlu biçimde hızla gelişmesini, ülke kaynaklarının verimli şekilde kullanılmasını planlamak devletin temel görevidir.' diyor. Bunu siyasi iktidar yapacak. Yapılıyor mu, yapılmıyor. Yapılsaydı zaten tarım bu hale gelmezdi." diye konuştu.

Partisinin tarım politikası kapsamında yapılacaklara değinen Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmelerde bulundu: "Tarımı elbet geliştirelim ama planlama yapmak çok kolay bir şey değildir. Türkiye genelinde planlama yapacaksanız yapacağınız planlamanın bölge ve il bazında ayrı ayrı ele alınması lazım. Mesela bazı ürünler belli bölgeler için stratejiktir. Örneğin, fındık Karadeniz için, çay yine aynı şekilde Rize ve Artvin için önemlidir. Fıstık, Antep ve Siirt için önemlidir. Buralar için özel çaba göstermeniz gerekiyor. Planlamanın özü şudur, herkes üretecek ama kimse zarar etmeyecek. Herkes kazanacak, Türkiye de kazanacak. Bunu yaptığınız zaman planlama amacına ulaşmış olur. Planlamadaki amaç şudur: Çiftçi bir yıl önceden ne ekeceğini bilecek. O ürünü kaça satacağını bilecek. Sattığı üründen zarar etmeyeceğini bilecek. Tüketici de evine ucuz ürün götürecek. Planlamanın özü budur, bunu yapacağız. Bunu yaptığımız zaman fiyatlarda istikrar, politika olur, sağlıklı bir zemin yaratmış oluruz."

Çiftçinin, üretim yaparken kullandığı gübre, elektrik, tohum, işçilik gibi ihtiyaçlarını oluşturan maliyetin üzerine makul bir kar koymasının ürünün taban fiyatını oluşturduğunu belirten Kılıçdaroğlu, çiftçinin belirlenen taban fiyatın altında bir satışa zorlanmaması gerektiğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, plansızlığın yarattığı olumsuzluklara işaret ederek, "Bu sene patates iyi fiyat yaptı. Hep beraber patates ekiyoruz. Ertesi yıl hep beraber batıyoruz. Kim ne kadar soğan, patates, kanola, mısır, nohut ekecek ve ne kadar gelir elde edecek? Bütün bunlar planlandığı zaman sorun kendiliğinden büyük ölçüde çözülmüş olacak." dedi.

Gıda fiyatlarındaki artış

Gıda fiyatlarındaki artışa da değinen Kılıçdaroğlu, "Polisiye tedbirlerle bunu çözmeye çalışıyorlar. Türkiye'de herkesin şunu çok iyi bilmesi lazım, fiyatları polisiye tedbirlerle indirmeye kalkarsanız o ülkede otoriter rejim vardır. Baskıyla bu işin içinde çıkamazsınız. Fiyatların düşmesi, makul seviyeye gelmesi ve fiyatlarda istikrarın olmasının tek yolu akılcı politikalardır. Aklı kullanmayıp da copu kullanırsanız devleti yönetemezsiniz." ifadelerini kullandı.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, çiftçilere şöyle seslendi: "İnşallah iktidar olacağız. İlk yapacağımız iş, çiftçinin ister bankalardan, ister Tarım Kredi Kooperatifi'nden aldıkları kredilerin faizlerini ilk bir haftada sileceğiz. Faiz yok, ana parayı da makul şekilde alacağız. Hiçbir çiftçinin üretim araçları asla ve asla, borcu ne olursa olsun haczedilmeyecek. Alıcı bulamıyorsa devlet ürünlerin tamamını taahhüt ettiği fiyattan alacak, çiftçi zarar etmeyecek. Çiftçinin zarar etmesi Türkiye'nin zarar etmesi demektir. Tarım Kanunu'nun 21. maddesindeki yüzde 1 oranı... Yüzde 1 oranı bütçeye koyacağız ama bu bütçeyi yaparken çiftçi birliklerini mutlaka davet edeceğiz. Yüzde 1'in nerelere harcandığını denetleyecekler. Hükümet olarak çiftçilerin temsilcilerinin denetime açık olacağız."

Tarım Sigortaları Havuzu'nu (TARSİM) yeniden yapılandırarak çiftçi dostu bir kurum haline getireceklerini ve yönetiminde çiftçilere de yer vereceklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, yata mazot hangi fiyattan veriliyorsa çiftçinin traktörün de aynı fiyattan verilmesi gerektiğini, buna ilişkin ÖTV'yi kaldıracaklarını belirtti.

Hayvancılık yapılan kırsal bölgelerde her ilçeye ve köye veteriner, tarım yapılan yerlere de ziraat mühendisi ya da teknisyeni görevlendireceklerini kaydeden Kılıçdaroğlu, çiftçinin ucuz gübreyi alması için gerekiyorsa doğrudan doğruya devlet olarak fabrika kuracaklarını ve tarımda kooperatifleşmeyi sağlayacaklarını söyledi. Kılıçdaroğlu, mevsimlik işçilerin insani koşullarda çalışmasının alt yapısını hazırlayacaklarını da sözlerine ekledi.