Sivas Cumhuriyet Üniversitesi (SCÜ) bünyesinde kurulan Tabiat Tarihi Müzesi, üniversitenin kuruluşunun 48’nci yılında ziyarete açıldı. Milyonlarca yıllık fosillerin bulunduğu bölüm ilgi çekerken, en çok dikkati çeken parça ise 9-10 milyon yıllık olduğu düşünülen bir filin bacak kemiği. Sivas’ta Haliminhanı bölgesinde bulunan fosil kemik Sivas’ın geçmişine ışık tutuyor. Bilim insanları, fosil kemikten yola çıkarak 9-10 milyon yıl öncesinde Sivas’ın gölleri olan, etrafında zürafaların, fillerin gezdiği Afrika savanları gibi bir bölge olduğunu değerlendiriyor. Öte yandan Tabiat Tarihi Müzesi'nde yer alan 500 milyon yıl öncesine ait günümüz hamam böceklerine benzeyen fosil de oldukça ilgi çekiyor. Bu fosil kemik 9 milyon yıllık Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tabiat Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Nazire Özgen Erdem, “Geçtiğimiz günlerde üniversitemizin 48’nci yılına istinaden açılan müzemiz hem jeolojik hem de biyolojik malzemelere ev sahipliği yapmaktadır. Jeoçeşitliliğimizin örneklerinden olan bu malzemeler Sivas’ın ve ülkemizin geçmişinin tanıklarıdır. Müzemizin fosiller bölümünde hem denizel canlılara hem de karada yaşayan canlılara ait çeşitli fosillerimiz sergilenmektedir. Sivas’ın günümüzden yaklaşık 9 milyon yıl önceki dönemlerinin karalarında yaşayan bir file ait üst bacak fosil kemiğimiz burada ziyaretçilerini beklemektedir. Bu fosilin diğer parçalarından örnekler fosilleşmenin temsili olarak canlandırıldığı dolabımızın içerisinde bulunmaktadır. Daha önce araştırmacılar tarafından yapılan kazılarda bu bölgede aynı zamana ait zürafa, gergedan ve atlara ait fosiller saptanmıştır. Bu örnekten de anlaşılacağı gibi paleontolojik bulguların dünyamızın geçmişini anlamada çok önemli" dedi. Fas’tan geldi, 500 milyon yıl öncesine ait Prof. Dr. Erdem, 500 milyon yıl önceki dünyanın sakinlerinden olan ve trilobit olarak adlandırılan fosil örneğinin müzenin en eski fosillerinden biri olduğunu ve Fas’tan geldiğini söyledi. Fosilin günümüzde eklem bacaklılar denilen canlıların o dönemlerde denizlerde yaşamış atalarına ait bir örnek olduğunu belirten Erdem, ülkemizde de bazı yerlerde bulunduğunu ifade etti.