Fahrettin Koca, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Atatürk Kongre Merkezi'nde düzenlenen programda asistan hekimler ile tıp ve diş hekimliği fakültelerinde okuyan öğrencilerle bir araya geldi. Bakan Koca, adını Adnan Menderes'ten alan üniversitede bulunmanın kendisini duygulandırdığını dile getirdi. Menderes'in hücresinden alınıp idam edileceği İmralı Adası'na götürülürken infaz gününden haberi olmadığını ifade eden Koca, "Yolda nereye götürüldüğünü sordu. Uzun süredir hasta olan Menderes'e 'Deniz Hastanesine gidiyoruz.' dediler. Menderes'in hikayesinde bir hekim olarak, bu detayı dokunaklı bulurum. Umutla yalanın bu karşılaşması, ölüme götürülüşün hastaneye gidişle gizlenmesi kaderin garip bir tecellisi olmalı. Belki söz, çaresizlikten söylenmiş bir sözdü, bilemiyorum." diye konuştu.

Buraya gelmeden önce yaptırdığı araştırmada asistanların nöbetlerde kullanılacak dinlenme odalarına ihtiyacı olduğunu öğrendiğini aktaran Koca, maaşlardaki yetersizliklerin yol açtığı sonuçlardan biri olarak bilimsel aktivitelerden yoksun kalma sorununun da bu araştırmada belirtildiğini, yenidoğan servisi yetersiz kaldığı için hasta sevkinin kaçınılmaz olmasının da asistanların şikayetleri arasında bulunduğunu öğrendiğini ve bu problemle bizzat ilgileneceğini dile getirdi. Geçen yıl aralık ayında Didim Devlet Hastanesinde acil servis hekimi Doğancan Kılıç'ın sarhoş birinin şiddetine uğradığını hatırlatan Koca, şöyle dedi:

"Tüm şiddet olayları gibi bunun da üzerinde kararlılıkla durmuş, başta serbest bırakılan şüphelinin tutukluluğu için gerekli bilgi ve delil desteğinin sağlanmasına önayak olmuştuk. Bakanlığımın her şiddet olayı özelinde tek tek verdiği mücadele yeterince bilinmiyor. Türkiye'nin 81 ilinde, il sağlık müdürlerimin birer yardımcısı şiddet sorunlarına karşı görevlendirilmiştir. Şiddet davaları avukatlarımızca takip edilmektedir. Mağdur arkadaşlarımıza gerekli desteği vermeye çalışıyoruz. Değindiğim il esaslı yapı, bir bakan yardımcımın koordinasyonunda bana bağlıdır. Sağlıkta şiddet olaylarının mevcut hukuki süreçleri yadırganmakta, bunlara anlam verilememektedir. Süreçlerin adalet duygumuzu tatmin etmediği çok doğrudur. Fakat bu değerlendirmelerde bilgi eksikliğine dayalı hata payları da var. Mevcut yasalar, olayların önemli bir kısmında, maalesef, yargı mensupları için tutukluluk istemini mümkün kılmıyor."

Koca, şiddete teşebbüsü azaltacak güçteki kararların mümkün olduğunca yayılması ve duyurulması gerektiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Sosyal medya ve diğer kitle iletişim araçları bu amaçla etkili bir şekilde kullanılmalıdır. Problemin ve şikayetin kuşattığı ortamda çözümün parçası olmak kadar değerli bir şey yoktur. Sağlıkta şiddet suçlarının alelade, bedelsiz suçlar olduğu fikrinin yaygınlaşması aleyhimizedir. Bu fikir, suçların artışına hizmet etmektedir. Hukuki sonuçlar, bazı örneklerde adalet duygumuzu karşılıyor. Denizli Pamukkale Tıp Fakültesi Hastanesinde 15 Ocak'ta yaşanan, iki asistan hekimi hedef alan şiddet olayının failine geçen ay verilen 8 yıl 5 ay hapis cezası, göz korkutucu olmasına rağmen camiada yeterince konu edilmemiştir. Sağlıkta şiddet suçunu 'Bir an kendimi kaybettim' lafıyla açıklayacağını zannedenlere mevcut hukuki şartlarda da söylenecek bir şeyler var. Maalesef medya için suç cazip, ceza ilgi çekici değil. Maalesef şiddet suçlarının ele alınış şekli suça teşvik edici. Yasal düzenleme yürürlüğe girdiğinde sizlerden iş birliği talep ediyorum. Umarım yeni suç işlenmez. İşlenirse, kasten yaralama suçunda tutuklama olacak. O tutuklamaları duymayan kalmamalı. O haberleri hepimiz paylaşmalıyız."

Şiddet suçlarının failleri arasında tutuklu yargılananların yüksek bir oran teşkil etmediğinin bir gerçek olduğunu kaydeden Koca, şunları söyledi:

"Esasında, şiddetten malpractice (hatalı tıbbi uygulama) davalarına, düşük ücretten ağır ve uzun nöbetlere, bütün sorunlarımızın üstesinden gelecek gücün de ileri bir adalet olduğunu biliyoruz. Emin olun, abileri veya ablaları olacağınız genç hekimler aynı şartlardan geçmeyecek. Sizler ise belki sadece bunların endişesini yaşamış olacaksınız. Talih bana bir operasyon adamı olma rolünü biçti. Sözün eylem halini tercih ederim. Anlaşılmayan, anlatılmayan şeyler varsa, konuşmak da bir görevdir."

Bakan Koca, sağlıktaki temel sorunların 5 başlıkta toplandığını ifade ederek, "Mesleğin saygınlık kaybı, şiddet, malpractice, ücret başta olmak üzere özlük hakları ve çalışma ortamı kaynaklı olumsuzluklar.... Mesleğimizdeki saygınlık kaybında tüm sorunların bir hülasasını görebiliyoruz. Fakat başka noktalar da var. Hekim, yasanın korumasına özel ihtiyaç duymadığı dönemde bugünkünden daha saygındı. Bugün, örneğin şiddet problemi hem saygınlığı azaltıyor hem de mesleğin saygınlığı azaldıkça şiddet bundan cesaret alıyor." diye konuştu.

Sağlıkta şiddet suçlarına karşı TBMM'de önemli bir adım atıldığını anımsatan Koca, şöyle devam etti:

"TBMM Adalet Komisyonundan bir düzenleme geçti ama birçok arkadaşımız nazarında gece geçen gemiler gibiydi. Belki de biz yeterince anlatamadık. Kasten yaralama suçu katalog suçları kapsamına alınıyor. Bu ne demektir? Kasten yaralama suçu, ceza yargılaması bakımından artık çok daha ağır bir suç olacak. Suçun, katalog suçları kapsamına alınması, tutukluluk için yeterli sebep teşkil edecek. Sağlık çalışanını yaralama suçu artık, kasten öldürme, işkence, intihara yönlendirme gibi çok ağır suçlarla aynı başlık altında toplanıyor. Buna ek olarak halk arasında 'kravat indirimi' denen iyi hal indirimi kalkıyor. Suç, kamu hizmetinin engellendiği diğer şiddet suçlarından ayrılarak, ceza artırılıyor."

Malpractice ilgili gelişmelerin Türkiye'de tıp tarihine geçecek önemde olduğunu dile getiren Koca, "TBMM Adalet Komisyonundan geçen malpractice davalarıyla ilgili bu yasal düzenlemenin özü nedir? Hekim, bir sağlık çalışanı, kasıtlı davranmadığı sürece, uyguladığı tedaviden doğacak problemler sebebiyle tazminat ödemeyecek. Malpractice sorunu kökten çözülüyor." dedi.

Koca, hekimin, asistan hekimin, uzman hekimin, geçim kaygısı duymasına ne bir hekim ne de bakan olarak gönlünün olduğunu dile getirerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da maaş başta olmak üzere özlük haklarının iyileştirilmesi konusunda iradesini beyan ettiğine, tüm konularda kararlığını ortaya koyduğuna dikkati çekti.

Nöbet sorununa da değinen Koca, bunun üstesinden bütünüyle gelebilecekleri bir sorun olmadığını, çözümünün zamana yayılacağını kaydederek, "Fakat 36 saatlik nöbet insani olmaktan uzaktır. Çok ağır bir yük. Çabalarıma tanıksınız. Çalışma süresini en çok 24 saatle sınırlandırmak istiyoruz. Nöbetler için de hakkaniyetli ücret düzenlemesine gidilmesini amaçlıyoruz. Ben bugün Sağlık Bakanıyım ama yaşadığım sürece meslektaşınızım. Size karşı ödevlerimi biliyorum. Buradan Ankara'ya, Bakanlık binasına yeni ödevlerle döneceğimden emin olun." diye konuştu.

Koca, daha sonra öğrencilerin sorularını yanıtladı. Koca, Aydın Adnan Menderes Üniversitesindeki programı öncesinde, Aydın'da Valiliği ziyaret etti. Koca, Aydın Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi ziyaret edip, sağlık çalışanları ve hastaların sorunlarını dinledi. Ramazan Paşa Cami'nde öğle namazını kılan Koca, daha sonra esnafı ziyaret etti.