Çınar Ayser ÇINAR / ‘’Pazartesi Söyleşileri’’nin bu haftaki konuğu Diyarbakır sevdasıyla tanınan sanatçı Bedri Ayseli…Sanat yaşamında 50 yılı geride bırakan Bedri Ayseli, Diyarbakır'ın Sur ilçesinde 1946'da dünyaya geldi. İlkokul ve ortaokulu Diyarbakır’da tamamlayan, lise yıllarında ise İstanbul'a yerleşen Ayseli, 1975’te Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden mezun oldu. Bedri Ayseli, diş muayenehanesi açık tutarak uzun süredir hekimlik ile sanatı bir arada yürütüyor.

Kültür Bakanlığı’nın desteğiyle dillere destan "Suzan Suzi" türküsünün filmini çeken Ayseli de pandemi mağdurlarından biri. Filmin 2020 Eylül ayında vizyona girmesi bekleniyordu ancak pandemi nedeniyle film vizyona giremedi. Filmin hem yapımcısı hem de başrol oyuncusu olan sanatçı Bedri Ayseli, pandemi sürecinde yaşadığı zorlukları Yeni Journal’a anlattı.

Tüm dünya uzun bir süredir covid-19 salgınıyla mücadele ediyor. Salgın sürecinde destek alamayan müzisyenlerin birçoğu enstrümanlarını sattı, bazıları ise başka işlere yöneldi. Geçim sıkıntısı nedeniyle intihar eden müzisyenler de oldu bu süreçte. 50 yılı aşkındır müzik piyasasında olan bir isim olarak Salgın sizi nasıl etkiledi?

Pandemi salgını tüm dünyayı etkilediği gibi elbette ki bizim müzik sektörünü de etkiledi. Ancak şunu söylemek isterim; bu süreçte en fazla etkilenen biz sanatçılar olduk. Çok şükür ki benim diş hekimliği gibi ikinci bir mesleğim vardı, bir şekilde hayatımı idame ettirebildim. Şu anda da diş hekimliği mesleğimi sürdürüyorum. Bizim için şartlar çok zordu. Gerçekten yardıma, desteğe ihtiyacı olan çok fazla müzisyen arkadaşlarımız var.

Müzisyenlerin asıl geçim kaynağının konserler olduğu söylenir, bu süreçte iptal edilen konserleriniz oldu mu?

Olmaz mı? Elbette oldu! Özellikle de yurtdışı konserlerimizin çoğu iptal oldu. Keşke sadece yurt dışıyla kalsa, belediye konserlerimiz, düğünler ve festivaller gibi birçok konserlerimiz daha iptal oldu ne yazık ki. Yeni normalleşmeyle umarım sektörde bir hareketlilik olur ve işlerimiz yeniden açılır. Biliyorsunuz biz sanatçıların en büyük moral kaynağı sevenlerimizle, dinleyicilerimizle bir araya gelmek. Umut ediyorum ki bir an önce sahnelere geri döneriz. Biz sevenlerimizi özledik, eminim ki onlar da bizi özlemiştir.

Pandemi sürecinde herhangi kurumdan maddi destek aldınız mı?

Evet aldım ama çok cüzi bir miktardı. Demin de söylediğim gibi hayatımı idame ettirmek için hekimlik yaptım. Çünkü şartlar öyle gerektirdi.

Kültür Bakanlığı’nın desteğiyle Diyarbakır’da çektiğiniz "Suzan Suzi" filmi 2020 Eylül ayında vizyona girecekti ancak pandemi nedeniyle film vizyona giremedi. 1 Temmuz itibariyle Türkiye’de normalleşme süreci başladı. Filmin vizyon tarihi belli oldu mu?

Biliyorsunuz filmin hem yapımcısı hem de başrol oyuncusuyum. Dolayısıyla bu filme çok emek verdim. Evet normalleşme başladı ancak ne yazık ki filmimizin vizyon tarihi henüz netleşmedi. Vizyon tarihi netleştikten sonra ilk galayı Diyarbakır’da yapmayı düşünüyoruz. Bunun için de Diyarbakır Valiliği’nden haber bekliyoruz. Galamıza Türkiye’nin her yerinden çok sayıda sanatçıyı ve sanatseveri davet etmeyi düşünüyoruz. Umarım filmin vizyon tarih bir an önce netleşir ve en kısa zamanda sizlere müjdeli haberi veririz.

Dillere desten olan ‘’Suzan Suzi’’ türküsünün filmini çektiniz. Filmin hem yapımcısı hem de başrol oyuncusu olarak seyircilere buradan iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı? Seyirciyi nasıl bir hikaye bekliyor?

‘’Suzan Suzi’’ bir diğer adı ile ‘’Kırklar Dağı’nın Düzü’’ adlı dillere desten türkünün hikayesini çektik aslında. ‘’Suzan Suzi’’, Diyarbakır’da yaşanmış bir olaydan esinlenerek yazılmış bir türküdür. Bu türküyü yıllar evvel ben derleyip TRT repertuarına kazandırdım. Bunun için ayrıca çok mutluyum çünkü türkü bir anda efsaneleşti ve dilden dile yayılmaya başlandı. ‘’Suzan Suzi’’ türküsü bu kadar çok sevilince ben de bu güzel türkünün hikayesini çekmeye karar verdim. Senaryosunu yazdırıp, günümüze uyarladık. Kültür Bakanlığı ve bazı Diyarbakırlı değerli iş insanının desteğiyle yola çıktık. Film bu topraklarda yaşanmış hazin bir aşk hikayesini konu alıyor. Ayrıca filmde bazı Süryani parçaları yeniden seslendirdim. Film Diyarbakır'ın hem tarihi bölgelerinde hem de yenilenen restore edilen bölgelerinde çekildi. Anlayacağınız seyirciyi görsel şölen bekliyor. Şimdiden daha fazla spoiler vermeyeyim. Vizyon tarihi netleştikten sonra filmi halkın takdirine bırakıyorum. Biz filmi çekerken elimizden gelenin en iyisini yaptık, çok emek verdik, izleyicilerin de seveceğini düşünüyorum.