HABER MERKEZİ/ÖZEL HABER

Kamu kuruluşlarında yaşanan ‘adrese teslim’ ihaleler, kurumları milyarlarca lira zarara uğratmaya devam ediyor. Kafa-kol ilişkileriyle adeta çiftlik gibi kullanılan kurumlarda, rekabet ortamı oluşturulmadan, davetiye usulüyle yapılan ihaleler, devleti ciddi anlamda zarara uğratıyor. İstanbul’da faaliyet gösteren bir üniversitede, yemek ihalesinin 13 yıldır düzenli olarak belirli bir yapıya yüksek rakamlarla verilmesi, devletin uğradığı zararın boyutunu da gözler önüne seriyor.

Devlet zarara uğruyor

Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne bağlı olarak hizmet veren Bezmiâlem Vakıf Üniversitesinde, başta yemek olmak üzere, bazı ihalelerinden kötü kokular saçıldı. Hastanenin yemek ihalesinin 13 yıldır, rekabet ortamı oluşturulmadan, düzenli olarak belirli firmaya yüksek rakamlarla verilmesi, ‘Vakıf Üniversitesinde organize işler mi’ dedirtti. Rekabet ortamının oluşmasına ve daha ucuz fiyatlarla yapılmasına imkan vermeyen bu organize işlerle, devlet ciddi anlamda zarara uğratılıyor. Bu sektörde faaliyet gösteren yüzlerce firma, “Neden burası tekelleşti? Sadece bu firmanın tercih edilmesindeki sebep nedir?” sözleriyle duruma isyan etti.

Çiftliğe dönüştürülmüş!

Temeli 1845 yılında Sultan II. Mahmud’un eşi Bezmiâlem Valide Sultan tarafından atılan ve döneminin en modern, donanımlı, batıyla eş düzeyde, sağlık ve eğitim hizmeti sunma özelliğine sahip olan Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi, bugünlerde olumsuz iddialarla gündeme geliyor. Köklü üniversite, organize bir yapının şahsi çıkarlarına kurban ediliyor. Adı bu günlerde ‘adrese teslim’ ihalelerle gündeme gelen üniversitenin bu organize yapıdan kurtulması için, başta Vakıflar Genel Müdürlüğü olmak üzere, ilgili kurumların harekete geçmesi isteniliyor.

Bu adaletsizliktir!

Üniversiteye bağlı olarak sağlık hizmeti veren hastanenin yemek ihalesinin, 13 yıldır düzenli olarak sadece belirli bir yapıya davetiye usulüyle verilmesi, bu sektörde faaliyet gösteren firmaların da ciddi tepkisine neden oldu.

Firmalar, tepkilerini şöyle dile getirdi: “Kurumlarda rekabet ortamı oluşturulmadan, adrese teslim olarak verilen ihaleler, aslında devletimizi zarara uğratmaktadır. Söz konusu üniversitede yemek ihalesi, 13 yıldır aynı yapıya veriliyor. Neden? Neden açık yapılmıyor? İlla davetiye usulüyle yapılıyorsa, neden sadece bir yapının çatısı atında 3 firmaya veriliyor? Bu adaletsizliktir. Bu sırf birileri daha yüksek para kazansın diye, uygulanan bir yöntem ve anlayıştır. Yazıktır günahtır. Biz bu yapı ve bu yapıyla kol kola girip, çıkar sağlayanları vakıf bedduasıyla Allah’a havale ediyoruz. Başta Cumhurbaşkanlığı külliyesi olmak üzere, Vakıflar Genel Müdürlüğünden bu adaletsizliğin önüne geçmesini istiyor ve bekliyoruz.”

Kim bu çete?

Köklü bir üniversiteyi adeta kendi çiftliğine dönüştüren, 13 yıldır kendisinden başka firmaların ihaleye girmesini engelleyen bu çete ve yapının, kim veya kimler olduğu merak ediliyor. Siyasi iktidarı, kötü amaçlarına alet etmek suretiyle kurumları kendi çiftlikleri gibi kullanan, rekabet ortamının oluşmasına izin vermeyen, devleti zarara uğratıp, kendi kasalarını dolduran bu yapı ve çete kim?