Ekin Hazal DOĞRUYUSEVER/ Gazi Üniversitesi Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi Uzmanı Doç. Dr. Bülent Özmen, son günlerde sıklıkla meydana gelen depremlere ilişkin, Yeni Journal’a konuştu. Özmen, “Her ne kadar bilim bize, büyük bir depremin tam nerede ve ne zaman meydana geleceğini söyleme şansı vermiyor olsa da, Kuzey Anadolu fayı, Doğu Anadolu fayı, Marmara Denizi ve Ege Bölgesi başta olmak üzere, birçok bölgemizde büyük deprem olma olasılığı var” uyarısı yaptı.

Doç. Dr. Bülent Özmen, sorularımızı yanıtladı:

2022 yılında şu ana kadar 5433 deprem meydana geldi

-Son günlerde meydana gelen depremleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu depremlerin birbiriyle herhangi bir bağlantısı var mı?

- Türkiye’deki deprem aktivitesi, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından işletilen bin 143 deprem kayıt istasyonu ile gece ve gündüz 24 saat takip edilmektedir. Türkiye ve yakın civarında meydana gelen deprem verileri incelendiğinde 2022 yılında Ocak ayında bin 582, Şubat ayında bin 669, Mart ayında bin 535 ve Nisan ayının ilk 11 gününde 646 adet olmak üzere toplam 5 bin 433 deprem meydana gelmiştir. Bu depremlerin 5 tanesi 5.0-6.0 büyüklüğü arasında, 29 tanesi 4.0-5.0 büyüklüğü arasındadır. 9 Nisan 2022 tarihinde saat 17:02’de meydana gelen Mw 5.2 büyüklüğündeki deprem Doğu Anadolu Fayının yaklaşık uzunluğu 96 km olan Pütürge segmenti üzerinde meydana gelmiştir. Bu segmentin yaklaşık 45-50 km uzunluğundaki kısmı 24 Ocak 2020 tarihinde meydana gelen ve Mw 6.8 büyüklüğündeki Sivrice-Doğanyol depreminde kırılmıştı. 9 Nisan’da meydana gelen depremin Pütürge segmentinin kırılmayan kısmında meydana gelmesi ve fayın bu kısmında gerilim birikmesinin arttığını göstermiş olması nedeniyle önemle takip edilmesi gerekmektedir. Pütürge segmentinin bu kırılmayan ve kırılmayı bekleyen bu kolu 6.5-7.0 büyüklüğünde deprem üretme potansiyeline sahiptir.
11 Nisan 2022 tarihinde saat 20:38’de Zonguldak ilinin 90 km kuzeybatısında Mw 4.4 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmiştir. Bu deprem İstanbul’a yaklaşık 212 km uzakta meydana gelmiş olmasına rağmen İstanbul’da birçok kişi tarafından hissedilmiştir. Depremin yerleşim yerlerine oldukça uzak bir yerde meydana gelmesi ve büyüklüğünün küçük olması nedeniyle herhangi bir hasar yaratması beklenmemektedir.  Karadeniz’de en son 3 Eylül 1968 yılında Bartın açıklarında 6.5 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmiş ve bu deprem nedeniyle 29 vatandaşımız yaşamını yitirmiş, 231 vatandaşımız yaralanmış ve 2 bin 73 konut ağır hasara uğramıştır. Nadir de olsa Karadeniz’de hasar yaratacak büyüklükte depremler meydana gelebilmektedir.Pütürge (Malatya) ve Karadeniz’de (Zonguldak açıkları) meydana gelen bu depremler farklı faylar üzerinde ve farklı tektonik karakterlere sahip bölgelerde meydana gelen depremlerdir. Birbirleri ile ilişkilendirilebilecek depremler değildirler. 

“Birçok bölgemizde büyük deprem olma olasılığı var”

- Hangi bölgelerde deprem riski var? Şu an için öngörüleriniz nelerdir?

-Türkiye’de hem denizel hem de karasal ortamdaki ve komşu ülkelerdeki faylara baktığımız zaman, bine yakın deprem üretme potansiyeli olan diri fayın, yani deprem üretme potansiyeli olan fayın olduğu görülmektedir. Bunların hepsi zamanı geldiği anda yıkıcı bir deprem olarak bize acımasız yüzünü gösterecektir. Bu kadar çok sayıda aktif fayın olduğu bir yerde deprem olmaması mümkün değildir. Türkiye için son 120 yıllık deprem istatistiklerini baktığımız zaman bu durum açıkça görülmektedir. 120 yıllık deprem verilerine baktığımız zaman maalesef 7.0 ve daha büyük depremlerin ortalama her 6 yılda bir kez, 6-6,9 büyüklüğündeki depremlerin ortalama her yıl iki kez, 5-5,9 büyüklüğündeki depremlerin ise ortalama her ay 2 kez meydana geldiği görülmektedir. En son 23 Ekim 2011 tarihinde Van’da Mw 7.1 büyüklüğündeki depremi yaşadığımız düşünürsek ülkemizde büyük bir deprem yaşama olasılığımızın her geçen gün biraz daha arttığını söyleyebiliriz. Her ne kadar bilim bize, büyük bir depremin tam nerede ve ne zaman meydana geleceğini söyleme şansı vermiyor olsa da Kuzey Anadolu Fayı, Doğu Anadolu fayı, Marmara Denizi ve Ege Bölgesi başta olmak üzere birçok bölgemizde büyük deprem olma olasılığı vardır.

 

Telefonlar acil durum ve yangınları bildirmek dışında kullanılmamalı

- Sizce olası büyük bir depreme hazırlıklı mıyız? Özellikle deprem anında yapılmaması gerekenler neler?

-Büyük bir depreme hazırlıklı olmak için başta Afet ve Acil Durum Başkanlığı (AFAD) olmak üzere, bir çok kurum ve belediyeler tarafından çok sayıda çalışma yapılmaktadır. Özellikle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Belediyeler tarafından yapılan kentsel dönüşüm çalışmaları oldukça önemlidir. Fakat deprem açısından riskli yapı stokunun oldukça fazla olması nedeniyle henüz yeteri düzeye geldiğimizi söylemek pek mümkün değil maalesef. Bütün illerimiz için İl Afet Risk Azaltma Planlarının hazırlanmış olması, 2021 afet eğitim yılı kapsamında birçok vatandaşımıza afet farkındalık eğitimlerinin verilmiş olması, yeni deprem tehlike haritasının ve bina deprem yönetmeliğinin yayınlanmış olması önemli gelişmelerdir.   
Deprem anında kesinlikle panik yapılmamalı, merdivenlere ya da çıkışlara doğru koşulmamalıdır. Balkona çıkılmamalı, balkondan ya da pencerelerden aşağıya atlanmamalıdır. Eğer yaşadığınız binada asansör varsa deprem sonrasında kesinlikle kullanılmamalıdır. Telefonlar acil durum ve yangınları bildirmek dışında kullanılmamalıdır. Sevdiklerimize iyi olduğumuzu veya ne durumda olduğumuzu bildirmek için internet tabanlı iletişimi tercih etmeliyiz. Deprem sonrası arabamıza binerek bölgeden uzaklaşmaya çalışmamalıyız. Aksi takdirde trafikte sıkışma meydana gelir ve kurtarma ekiplerinin yardıma ihtiyacı olan kişilere zamanında ulaşmasını engellemiş oluruz. Art niyetli söylemlere itibar etmemeliyiz. Yetkililerin açıklamalarına kulak verip ona göre hareket etmeliyiz. Her şeyi devletten veya belediyelerden beklememeliyiz. Bize düşen sorumlulukların da olduğunu bilmeliyiz ve onları yerine getirmek için elimizden gelen gayreti fazlasıyla göstermeliyiz.