‘Savaş Tanrısı’, ‘Ölüm Tüccarı’, ‘Yaptırım Delici’... Bu sıfatlar bir zamanlar dünyanın en çok aranan isimlerinden Rus silah tüccarı Viktor Anatolyeviç Bout’a ait. Geçtiğimiz günlerde ABD ile Rusya arasındaki tutuklu takasıyla serbest bırakılan Bout, yıllar sonra yeniden dünya basınının gündemine oturdu. Bout’un 12 yıl boyunca kaldığı ABD’deki cezaevinden kurtulma hayali, Rusya’da uyuşturucu nedeniyle 9 yıl hapse çarptırılan ABD’li ünlü kadın basketbolcu Brittney Griner’ın özgürlüğü karşılığında gerçekleşti. WNBA yıldızı Griner’in başarılı kariyerinden ziyade neredeyse dünyanın dört bir yanında yaşanan savaş ve çatışmaları silah tedariğiyle körükleyen ‘Ölüm Tüccarı’ konuşuldu. Hakkındaki iddialar ve kötü şöhreti kimi zaman kitaplara kimi zaman da filmlere konu oldu. Dünyanın en büyük silah kaçakçılarından biri olduğu belirtilen Bout’un şaşırtıcı, karanlık ve gizemli hayatı da bir hayli ilginç.

Çocukluğu hakkında çok az bilgi olsa da Viktor Bout’un, 1967’de Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’ne (SSCB) bağlı Tacikistan’ın başkenti Duşanbe’de dünyaya geldiği iddia ediliyor. Ukrayna asıllı bir ailenin çocuğu olan Bout, 1980’lerde SSCB ordusunun istihbarat biriminde tercüman olarak görev yaptı. Afrika’nın en uzun süren ihtilafı Angola İç Savaşı’na taraf olan SSCB’nin saha görevleri kapsamında tercümanlık yaptı. Bout’un Angola’da kurduğu bağlantılar ve SSCB’nin silah sevkiyatlarını yaparken aldığı görevler, onu silah tacirliğine götüren yolda önemli rol oynadı. 1991’de SSCB’nin dağılması ise Bout için bir dönüm noktası oldu. Teğmen rütbesindeyken ordudan ayrılan Bout, dağılma sürecinde Sovyetlerin depolarındaki silahları satışa çıkardı.

Bout, kazandığı kara para ile aldığı kargo uçakları ve Sovyetlerin çekildiği havaalanlarında bırakılan uçakları elde ederek bir hava filosu kurdu. Uçak filosunu 1990’lar ve 2000’ler boyunca Latin Amerika, Afrika, Asya ve Ortadoğu’da silah kaçakçılığı yapmak için kullandı. SSCB’nin dağılmasıyla kaosun hüküm sürdüğü yıllarda Ukrayna’da bulunan ordu cephaneliklerini de satın almaya başladı. Rüşvet karşılığında kayıp veya nakil olarak gösterdiği silahları Latin Amerika, Afrika, Ortadoğu ve Asya bölgelerinde birçok örgüte, devlete ve yapılanmaya sattı. Rusya Federasyonu lehine çalışmak ve silah tacirliği yapmakla suçlansa da Bout iddiaları her seferinde reddetti.

Sahip olduğu hava ve deniz filoları ile ‘Yaptırım Delici’ ve ‘Ölüm Taciri’ lakaplarını alan Bout, ambargoları, yaptırımları ve denetimleri aşmayı başarmasıyla ünlendi. Ancak ‘Savaş Tanrısı’nın gizli kariyeri 2008’de Tayland’da ABD’nin talebiyle Interpol tarafından yapılan operasyonla sona erdi. Terörizm suçlamasıyla tutuklanan Bout, 2010’da Tayland tarafından ABD’ye verildi. Bout, ABD’deki yargılamada meşru bir uluslararası taşımacılık işine sahip girişimci olduğunu iddia etse de Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri’ne (FARC) silah sağladığı gerekçesiyle 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Bout, geçtiğimiz günlerde takasın yapıldığı Birleşik Arap Emirlikleri’ne götürülene dek Illinois eyaletindeki bir hapishanede tutuluyordu. Zaman zaman tecrit altına alınan Bout, ABD’deki en önemli Rus tutuklulardan birisiydi.

Azılı silah kaçakçısı Viktor Bout’un serbest bırakılması ABD’de infiale yol açarken, Rusya’da ise zafer olarak nitelendirildi. ABD Başkanı Joe Biden’a yönelik sert eleştiriler yapılırken, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in eski danışmanlarından Sergei Markov takas için “Putin, Biden’ı yendi. Görünüşe göre casusumuzu geri aldık ve karşılığında sıradan bir kızı onlara verdik” yorumunda bulundu. ABD’li yetkililer ise ‘Ölüm Taciri’nin kaçakçılığa devam edebileceği endişesinde. ABD basınına konuşan bir Savunma Bakanlığı yetkilisi, Bout’un silah kaçakçılığına geri dönebileceğini ve böylece dünya çapında ölümcül çatışmaları körükleyebileceğini belirtti. Temsilciler Meclisi’nin Cumhuriyetçi üyesi Marjorie Taylor Greene ise Biden’ın görevden alınması gerektiğini belirterek, “Biden’ın serbest bıraktığı Bout kaç kişiyi öldürecek?” diye sordu.

CNN Türk