EKONOMİ

MSB bütçesi komisyonda

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda milletvekilleri, Milli Savunma Bakanlığının 2026 yılı bütçesine yönelik görüş, öneri ve eleştirilerini dile getirdi.

CHP İzmir Milletvekili Ümit Özlale, Türkiye'nin savunma sanayisinde geçmişte de çok önemli şirketler kurduğunu ve önemli işlerin yapıldığını anlattı.

1970 ve 1980'lerde ASELSAN, HAVELSAN, TUSAŞ ve ROKETSAN'ın kurulduğunu dile getiren Özlale, "1987'de merhum Turgut Özal tarafından Savunma Sanayi Başkanlığı kuruldu. Ben, o dönemleri de hatırlıyorum. Bu kurumlar hepimizin kurumları olduğu için hiçbir zaman biz bunları siyasileştirmedik. 'Biz yaptık' denmedi. 'Bunlar milletimize, ülkemize armağan olsun' dendi. Bugün savunma sanayisi ile ilgili eleştirdiğimiz noktalardan bir tanesi budur." diye konuştu.

Dünyadaki bütün teknolojik gelişmelerin savunma sanayisindeki bir teknolojik ilerlemenin diğer sektörlere aktarılmasıyla yapıldığına işaret eden Özlale, ülkelerin böyle kalkınacağını belirterek, "Gururumuz olan ASELSAN, ROKETSAN, HAVELSAN'daki teknolojik gelişmeleri diğer sektörlere aktarabilecek bir mekanizmayı oluşturmamız lazım. Bu mekanizmayı oluşturursak o zaman diğer sektörler de buraya yapılan yatırımlardan kar eder." ifadelerini kullandı.

Özlale, savunma sanayisi sektöründe orta ölçekli yerli şirketlerin daha fazla teşvik edilmesi ve beyin göçünün önlenmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Ayyüce Türkeş, askeri hastanelerin durumuyla alakalı görüşlerini dile getirdi.

"Mehmetçiğin sağlık sistemi sivil sağlık bürokrasisinin insafına bırakılamaz." diyen Türkeş, "Savaş cerrahisi, harp tıbbı, mayın, patlayıcı yaralanmaları, deniz, hava operasyonlarında tıbbi çalışma koşulları çok farklıdır." sözlerini sarf etti.

Türkiye'yi çevreleyen 3 denizin artık birer "mavi cephe" haline geldiği değerlendirmesinde bulunan Türkeş, "Bugün açık ve net bir gerçeği söylemek istiyorum. Deniz Kuvvetleri'mizin bütçesi Türkiye'nin jeopolitik iddiasıyla, 'mavi vatan' hedefiyle, Doğu Akdeniz ve Adalar Denizi'nde yürütülen mücadeleyle maalesef uyumlu değildir." dedi.

Türkeş, denizde büyüyemeyen hiçbir devletin büyük devlet olamadığını dile getirerek, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bütçesinin artırılması gerektiğini söyledi.

Yeni Yol Partisi Adana Milletvekili Sadullah Kısacık, yapay zekanın yeni bir stratejik rekabet çağının kapısını araladığına değindi.

Artık orduların büyüklüğü, tank sayısı, komuta kademe refleksleri değil, veri işleme kabiliyeti, otonom sistemlerin adaptasyon hızı ve algoritmaların saniyeler içinde verdiği kararların belirleyici olacağını anlatan Kısacık, "oyunun kurallarının çok hızlı değişeceğini" dile getirdi.

Kısacık, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Belki bundan 5 sene sonra, askeri büyüklüğümüz olarak değil, belki robotlarımızın büyüklüğünü konuşmamız gerekecek. Artık askerlerin savaşacağı değil de robotların, cihazların... Bu, İHA'larla, SİHA'larla kısmen başladı. Yapay zeka artık gündeme girdi, hızla robotikleşiyor ve bu robotun artmasıyla beraber artık yüzölçümü büyüklüğünüz, askeri büyüklüğünüz değil, kaç robotunuz var bu önemli. Dolayısıyla, Milli Savunma Bakanlığı olarak, Türkiye olarak bence en önemli konumuz bu."

MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu, TSK'nın "parti ordusu" gibi ifadelerle yıpratılmaya çalışılmasını sakıncalı ve kabul edilemez bulduklarını belirtti.

Terörün bugüne kadar Türkiye'nin en önemli sorunu, Türkiye hasımlığının da en etkili aracı olduğuna değinen Aksu, yaşama hakkını ihlal eden terörün, insan haklarının ve demokrasinin amansız düşmanı olduğuna dikkati çekti.

Aksu, terörün her türlüsünü reddetmenin, defetmenin ve imha etmenin kararlılığında olduklarını vurgulayarak, "Bugün, milletimizin başına musallat edilen terörden kurtulmak için tarihi bir dönüm noktasına gelinmiş, aynı zamanda bölgesel istikrarın yolu açılmıştır. 'Terörsüz Türkiye', Türk milletinin tavizsiz kararıdır ve Cumhuriyetimizin yeni yüzyılında en büyük kozumuz olacaktır." dedi.

Türkiye'nin savunma sanayisinde destansı bir başarı elde ettiğini ve giderek gelişen bir ekosistem oluşturduğuna değinen Aksu, şöyle konuştu:

"ROKETSAN, TUSAŞ, ASELSAN, Baykar gibi ileri teknoloji yeteneğine sahip firmalarımızın, alanında dünyanın en büyükleri olmasından gurur duyuyoruz. Dış talebin yoğunluğundan, İHA'lar, SİHA'lar için sıra beklenmesinden ancak memnuniyet duyulur. Hal böyleyken savunma sanayisinin elde ettiği emsalsiz başarıya gölge düşürme, hatta kötüleme çabasını kabul edilemez ve anlamsız buluyoruz."

- "Ezeli ve ebedi kardeşliğimizi perçinleyeceğiz"

AK Parti Aksaray Milletvekili Hüseyin Altınsoy, milli savunmanın devletin bekasının, milletin huzurunun ve bağımsızlığın en temel güvencesi olduğuna dikkati çekti.

Gündemdeki en önemli konulardan birinin de hassasiyet içerisinde yürüttükleri "Terörsüz Türkiye" süreci olduğuna işaret eden Altınsoy, "İnşallah bu süreçle milletimizin arasına örülen duvarları yıkıp ezeli ve ebedi kardeşliğimizi perçinleyeceğiz." ifadesini kullandı.

Altınsoy, bu süreçten hiç kimsenin endişe duymasına gerek olmadığını anlatarak, şunları söyledi:

"Şehitlerimizin ruhunu incitecek, şehit ailelerimizi ve gazilerimizi hayal kırıklığına uğratacak, onların fedakarlıklarını gölgeleyecek hiçbir karar hükümetlerimiz döneminde alınmamıştır, bundan sonra da alınmayacaktır. Bu süreç, terörü tamamen bitirmeye, silahları tamamen susturmaya, milletimizin birliğini ve kardeşliğini daha da pekiştirmeye yönelik bir iradenin ifadesidir. Bu noktada Milli Savunma Bakanlığımızın görev ve sorumlulukları da çok büyüktür. Terörle mücadelede kararlılık devam ederken, bir yandan da kardeşlik hukukunu güçlendiren adımlar atılmaya devam edilmektedir."

DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Adalet Kaya, Milli Savunma Bakanlığının üst düzey yönetim kadrosunda kadın olmadığını dile getirerek, bu durumu "toplumsal cinsiyet eşitsizliği" gerekçesiyle eleştirdi.

Bakanlığın 2026 bütçesinin daha çok silahlanmaya odaklanmış bir bütçe olduğunu savunan Kaya, "Biz bunun hem ekonomik bir yük, sadece bununla da kalmıyor aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitsizliğini yapısal düzeyde derinleştiren, kadınların yaşamını olumsuz etkileyen politik bir tercih olduğunu da açıkça belirtmek istiyoruz." dedi.

Kaya, konuşmasına "yapısal şiddet" temasında devam ederken İYİ Parti genel başkan yardımcıları Tekirdağ Milletvekili Selcan Taşcı ile Adana Milletvekili Ayyüce Türkeş tepki gösterdi.

EMEP İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, Milli Savunma Bakanlığının aynı zamanda bir sermaye kuruluşu olduğunu ve şirket niteliği taşıdığını kaydetti.

Savunma sanayisindeki başarının altında yüz binlerce gencin ve on binlerce işçinin emeği olduğunu anlatan Bayhan, "Ama bu emeğin sahipleri ASELSAN'da, ROKETSAN'da, TUSAŞ'ta, HAVELSAN'da, MKE'de hak ettiği karşılığı alamıyor." değerlendirmesinde bulundu.

- Komisyonda tartışma

DEM Parti Muş Milletvekili Sümeyye Boz Çakı'nın konuşmasında, "Üniformalı faillerin kadınlara yönelik işlemiş olduğu suçlar da sistematik cezasızlığın politikası olarak karşımızda duruyor. Bu açıdan ülkede korucuların, askerlerin, uzman çavuşların kadınlara yönelik işlemiş olduğu suçlar münferit değildir. Bu suçlar sistemin içinden doğan, sistemin koruduğu, sistemin cezasız bıraktığı suçlardır." ifadelerini kullanması üzerine İYİ Partili milletvekilleri tepki gösterdi.

Çakı'nın iddialarını sürdürmesi üzerine İYİ Partili milletvekilleri iddiaları kabul etmediklerini belirterek, Çakı'ya tepki gösterdi.

Komisyon Başkanı Mehmet Muş ise Türk Silahlı Kuvvetlerinin ne geçmişinde ne de yakın tarihinde, Çakı'nın iddia ettiği suçun sistematik bir şekilde işlendiğine dair en küçük bir ima dahi bulunmadığını belirtti.

Muş, "Ordumuzla alakalı bu iftiraları kabul etmem söz konusu değil. Böyle bir açıklamayı, konuşmayı ifade özgürlüğü olarak da değerlendirmem." sözlerini sarf etti.

Çakı'nın ifadelerini doğru olmadığını vurgulayan Muş, "Bireylerin yaptığı hatalar ve eksiklerden dolayı bir orduyu, bir kurumsal yapıyı suçlayamazsınız." dedi.