TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Milli Savunma Bakanlığının 2023 yılı bütçesi görüşmeleri devam ediyor.

HDP Diyarbakır Milletvekili İmam Taşçıer, Türkiye'nin "darbe dönemlerinde olduğu gibi askeri yöntemlerle yönetilmesinin denendiğini ancak bunun başarılı olmadığını" öne sürdü.

Türkiye'de yaklaşık 30 milyon Kürt vatandaşın yaşadığını iddia eden Taşçıer, "Kürtler varsa dilleri de vardır. 30 milyona yakın Kürdün ana diliyle eğitimi bu ülkede yok. Kültürlerini resmi olarak yaşatacak hiçbir kurumları yok." görüşünü savundu.

MHP Kırıkkale Milletvekili Halil Öztürk, devletin ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) görevini yerine getirebilmesi için ordunun silah, mühimmat, hizmet ve altyapılarıyla donatılmasının elzem olduğunu vurguladı.

Güvenlik güçlerinin teröre karşı verdiği mücadeleye değinen Öztürk, "TSK, başta FETÖ, PKK, YPG ve IŞİD gibi terör örgütleri olmak üzere her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içi ve sınır ötesinde gece gündüz, yaz kış, dağ bayır demeden mücadelesini kararlılıkla sürdürmektedir." dedi.

İYİ Parti İstanbul Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu, Türklerin sadece asker olan evlatlarının değil, sivil sayılan evlatlarının da asker olduğunu söyledi.

Terör örgütü PKK'nın saldırılarına değinen Ağıralioğlu, "Terör deyince 'PKK' demekten imtina eden, teröre müsamaha tanıyor demektir. Bu nedenle ağzını doldura doldura 'PKK' demek lazım. Terörü masumlaştırma teşebbüsleri, terörü cüretkar hale getiriyor. PKK'nın arkasındakini, önündekini, bütün destekçilerini yıllardır biliyoruz. Bunlara gereken cevabı da verdik ve vermeye devam edeceğiz." diye konuştu.

Teröre karşı devletin en büyük gücünün adalet olduğunu vurgulayan Ağıralioğlu, "Bizim devletimizin kudreti adalettir. Bizim bölücülere, teröristlere, PKK'lılara, onların arkasındakilere, onları kullanarak bizden Kürt kardeşlerimizi koparmak isteyenlere, toplumsal beraberliğimize nifak sokmak isteyenlere, yaraları ve hataları kaşıyarak bizi birbirimize hasım etmek isteyenlere, devletimizin vereceği tek cevabı adalettir." dedi.

Yanlış yapınca hesap verebilen, hatasıyla yüzleşebilen, hatasının sonuçlarını yönetebilen bir devleti tercih ettiklerini belirten Ağırailoğlu, "Hatalarımız olmuşsa hataları da yönetebilmeliyiz." ifadesini kullandı.

- "Türkiye barışı sağlayacak bir ülke"

AK Parti Antalya Milletvekili Kemal Çelik, Türkiye'nin bölgesel ve küresel düzeyde çok güçlü bir ülke olduğunu, bunu bütün dünyanın böyle kabul ettiğini ifade etti.

Türkiye'nin barışı sağlayacak bir ülke olarak görüldüğünü dile getiren Çelik, "Türkiye, BM, AB, ABD, Ukrayna ve Rusya nezdinde barışı sağlayabilecek tek ülkedir. Bunlar kolay olmuyor. Turizmde zirve yapıyoruz. Kışın dahi otellerin doluluk oranı çok yüksek. Mardin, Diyarbakır, Van, Ağrı ve Erzurum'da oteller dolu." diye konuştu.

PKK'nın İstiklal Caddesi'ndeki saldırısına değinen Çelik, bu saldırılardan medet umanlar olduğunu, sınırların güneyinde asla bir yeni oluşuma müsaade etmeyeceklerini belirtti.

MHP İstanbul Milletvekili Feti Yıldız, devletin kılcallarına sızarak oradan aldığı güçle devleti ele geçirmeyi amaç edinen FETÖ'nün amacına ulaşamadığını ve devlet kadrolarından temizlendiğini kaydetti.

Yıldız, "Güvenlik güçlerimiz terörle mücadele ederken, kimyasal silah kullanıldığı iddiası alçakça bir iftiradır. Bu iddiaların sahipleri, terör örgütüne nefes aldırmak için çalışmaktadır. Ülkemizi, imza attığı uluslararası sözleşmelerin güya ihlal edildiği bahanesiyle 'uluslararası mahkemelerde yargılatır mıyız?' arzusundalar. Ancak her çabanız gibi o da boşa çıkacaktır. Yüce mahkemelerde hesap verirken MHP de orada olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

- "Kendi adınızı bile söyleyemiyordunuz"

AK Parti Ağrı Milletvekili Ekrem Çelebi, milletvekillerinin her konuda konuşabileceğini ancak her şeyin bir haddi ve sınırı olduğunu söyledi.

HDP milletvekillerinin bugün yaptığı bazı sözleri eleştiren Çelebi ile HDP'li milletvekilleri arasında sözlü atışmalar yaşandı. Çelebi, şöyle konuştu:

"Bazılarının yüzüne, dizine, gözüne dursun. AK Parti'den önce siz kendi adınızı bile söyleyemiyordunuz. Çocuklarınıza kendi isimlerinizi bile veremiyordunuz. Siz cezaevinde anadilinizde de konuşamıyordunuz. Çözüm sürecini AK Parti getirdi. Siz Kürtleri sömürdünüz. Kürtçe kaset dinleyemiyordunuz, polisi gördüğünüzde inim inim inliyordunuz. Şu anda herkes Kürtçe konuşuyor. Kürtçe kitap basımını kim yaptı? Eğer milletvekiliysen devletin al bayrağına da saygı duyman lazım.

Bu devletin İHA'sı, SİHA'sı teröristleri inlerinde öldürecek ve yok edecektir, bunu böyle bilesiniz. Bu devlet, Osmanlı ve Selçuklu'nun bakiyesi Türkiye Cumhuriyeti'dir. İhanet eden herkes bir gün dersini almıştır. Kobani diye bir yalan uydururlar. Aslında kimsenin orayı işgal ettiği yok. O bölgeye giden ve kurtaran da Müslüman Türk askeridir. Herkes bu devlete, Türk bayrağına, toprağına ve ezanına saygılı olmak zorundadır. Herkesin devleti koruma yükümlülüğü vardır."

CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, şehit ve gazi yakınlarının önemli sorunlarla boğuştuğunu iddia etti.

Bu sorunları gidermeye yönelik politikaları hayata geçirmenin sosyal devlet olmanın gereği olduğunu vurgulayan Girgin, "Bu amaçla şehit yakınları ve gaziler yüksek kurulunun acilen kurulması lazım. Çünkü devletin içinde bağımsız bir kurum olmalıdır. Bu kurum şehit yakınları ve gaziler için gündelik siyasete konu olmayacak şekilde uzun erimli çözümler üretmelidir. Şehit yakınları ve gaziler arasında ayrımcılık var, bu ayrımcılığı ortadan kaldıracak politikaların üretilmesi lazım. Ayrımcılık yaparsanız toplumu bölerseniz, ayrıştırır, kutuplaştırırsanız. Yüksek kurul bu konuda da inisiyatif geliştirmelidir." değerlendirmesinde bulundu.