Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, özgürlük, bağımsızlık ve Filistin Devleti'nin kurulması yolunda kurucu lider Yasir Arafat'ın adımlarını takip ettiklerini söyledi.
Filistin resmi haber ajansı WAFA'ya göre Abbas, Filistin direnişinin efsane lideri Arafat'ın vefatının 21. yılı münasebetiyle düzenlenen törende konuştu.
"Arafat'ın yürüdüğü yoldan devam ediyoruz." diyen Abbas, Filistin halkının; düşünceleri, mücadelesi ve derin inancıyla, özgürlük ve onura inanan bir halkın davasını somutlaştıran Arafat'ın yürüyüşü önünde saygıyla eğildiğini ifade etti.
Abbas, şunları kaydetti: "Modern Filistin ulusal projesinin kurucusu, bağımsız ulusal karar almanın sembolü, vatandaki ve diasporadaki halkların birliğinin koruyucusu Arafat, 1974'te Birleşmiş Milletlerde (BM) ilk konuşmayı yapan ve 1988'de Bağımsızlık Bildirgesi'ni kaleme alan kişidir. Arafat, sevdiği ve uğruna şehit olduğu Kudüs'ün surlarına, minarelerine ve kiliselerine Filistin bayrağını asmak konusunda verdiği sözü yerine getirmiştir. Arafat, Filistin halkının kalbinde ve milletin vicdanında devrimin, onurun, birliğin, özgürlük ve bağımsızlığa ulaşma kararlılığının sembolü olarak varlığını sürdürecektir."
Filistin yönetiminin ulusal sabitelere ve mücadeleye bağlılığını sürdürdüğünü, Filistin söylemini güçlendirmeye devam ettiğini söyleyen Abbas, Filistin Devleti'ni tanıyan ülke sayısının 160'a ulaştığına dikkati çekti.
Abbas, başında bulunduğu Filistin yönetiminin uluslararası mahfillerde dost ve kardeş ülkelerle Filistin halkının hedeflerini ve işgalin son bulması için birlikte siyasi ve diplomatik çalışmalar yürüttüğünü ifade etti.
Yasir Arafat
Filistin'in efsanevi lideri Yasir Arafat, 1929'da Kudüs'te dünyaya geldi. Arafat, siyaset sahnesine 1952'de Kahire'de Filistinli Öğrenciler Birliği Başkanı seçilerek girdi.
Fetih Hareketi'ni 1959'da kurarak Filistin direnişinin sembol ismi haline geldi.1969'da Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) başkanı seçilen Arafat, örgütü Filistin halkının tek meşru temsilcisi konumuna taşıdı. 1970'lerin başında Ürdün'den ayrılarak Lübnan'a geçen Arafat, orada hareketin merkezini kurdu. 1982'deki İsrail işgalinin ardından Lübnan'dan Tunus'a geçen Arafat, Filistin mücadelesine Tunus'tan devam etti.
Arafat, İsrail'le 1993'te imzalanan Oslo Anlaşması ile barış sürecinin öncülerinden biri oldu. Bir yıl sonra 1994'te İsrail Başbakanı Yitzhak Rabin ve Şimon Peres'le birlikte Nobel Barış Ödülü aldı. Arafat 2000'li yıllarda İsrail tarafından Ramallah'taki karargâhında kuşatma altına alındı.
Arafat, 11 Kasım 2004'te Fransa'nın başkenti Paris yakınlarındaki Percy Hastanesi'nde 75 yaşında hayatını kaybetti. Arafat, işgal altındaki Batı Şeria'da Ramallah'ın Mukataa bölgesinde kendisi için hazırlanan yere defnedildi.
Filistinliler, Arafat'ın ölümünün arkasında İsrail'in parmağının olduğunu öne sürdü. İsrail'in Arafat'ı zehirleyerek öldürdüğü iddiaları üzerine Filistin yönetimi, resmi bir soruşturma komitesi kurdu ancak komitenin başkanı Tevfik Tiravi'nin birden fazla kez "veriler ve kanıtlar İsrail'in suikastın arkasında olduğunu gösteriyor" şeklindeki açıklamalarına rağmen, inceleme ve araştırmanın sonucuna dair resmi ve net bir sonuç açıklanmadı.