KURAN-I DEĞİL, GERÇEKTE KENDİNİ YAKANLAR (4)

Kuran-ı Kerim'i yakan hasta ruhlara, destekçilerine ve bunların ait olduğu topluma şu soruyu hep birlikte soruyoruz: Neden? 

Sizler bugüne kadar hiçbir Müslüman Alevi, Bektaşi, Sünni, Tarikatçı, Şii, Hanifi, Hanbeli, Maliki, Şafi gibi Allah inançlı olanlardan, bırakın tek bir milletvekilini, bürokratı, farklı coğrafyalarda, ülkelerde yaşayan Müslümanları, yaşadıkları ülkelerde Müslüman'ı en cahilinin bile, bir Zebur’u, Tevrat’ı, İncil’i yakarken yırtarken, ona hakaret ederken gördünüzmü hiç? 

Göremezsiniz, kıyamete kadar da göremezsiniz . Ancak yabancı istihbaratların yetiştirdiği, beyin algısı ile yürütmüş oldukları propaganlarla ve kendi kurmuş/kurdurmuş oldukları örgütlerle sürekli saldırgan, cahil olarak özel yetiştirdikleri bu tipleri,  Hizbullah, PKK, FETÖ, DHKP-C gibi örgütlere eleman sağlayacakları şekilde, yine bu malum yabancı istihbarat örgütleri desteklemekte, tedarik edilmelerine imkan vermekte, her türlü terörist eğitimi vererek her türlü maddi, fiziki, silah, teçhizat ile desteklemektedir.

Türkiye’ye karşı silahlı eylemlere ilaveten, sahneye İşte tam da bu bağlamda bir soytarı, sözüm ona Milletvekili seçilmiş, ülkelerinde ve coğrafyalarında bu tarz, bununla aynı mantalitede olan, gerçek anlamda fanatizminlerinin tavan yaptığı yobazlıklarını içlerinde sakladıkları gerçek duygu ve düşünceleri ile sistematik bir saldırı başlatmışlardır.

İnsanların inanç, hak ve özgürlüklerine aslında kendi fanatizmlerinden, kendilerinden olmayan insanları öteleştirmek, yok etmek ile aslında nefret suçu işlemektedirler. 

Aslında bu eylem, içsel bastırılan Müslümanlara karşı nefret ve kinin kendilerine dahil olmayan insanların, bilindiği gibi karşı görüşte olanlara gerçek bakışlarının nefretin kendilerinden olmayanları yok etme iradelerinin itirafıdır.  (Devamı Haftaya)

(Yeni Journal’da yayımlanan köşe yazıları, yazarların kendi görüşlerini yansıtmaktadır. Yazıların tüm hukuki sorumluluğu yazarlara aittir.)