KIBRIS KONUSU -2-

Yeşil hat üzerinde bulunan Türk ve Rum müşterek yaşam alanlarında adeta Türkler bu alanlardan Rumlar ve bunlara kolaylık sağlayan Birleşmiş Milletlerin görevlileri tarafından çıkarılan bilinçli zorluklarla buraları Kıbrıslı Türklere yaşanmaz hale getirilerek Kıbrıslı Türkleri buralardan çıkartıp Kuzeye göç ettirmek  istemektedirler. 

Tabii bunun ardında Rumların Kuzey Türk kesimi üzerinde askeri stratejik bir takım planları ve farklı hevesleri bulunmaktadır.

Bu yüzden GKRY’mi bu planlarını sinsice 1996 yılından bu tarafa sistematik bir şekilde uygulamaktadır. 

Bu konuya kanıt olarak Yeşil hat üzerinde bulunan Rum yerleşim yerlerine, Güney Kıbrıs ile ulaşımı bağlantıyı sağlamak adına Rumlar tarafından BM başta olmak üzere hiçbir kimseden izin almadan kendi keyiflerince 1996 yılında inşa edilen Larnaka-Dikelya-Aya Napa yolu Rum kesimine Rumların rahatça ulaşması ve olası Kıbrıs Türk kesimi ile bir savaşta Askeri lojistik destek amaçlı yol açmışlardır. 
Ayrıca yine aynı amaçlı 2004 yılında Rum tarafınca inşa edilen Pile-Voroklini yol yapımı BM ve uluslararası hukukun ihlaline rağmen bitirilerek kullanılmaktadır.

Bu gayri yasal işler KKTC’nin yasal yollardan itirazına rağmen Birleşmiş Milletler Barış Gücü (BMBG) tarafından görmezden gelinerek hatta teşvik edilerek yapılmıştır.

Birleşmiş Milletlerin Kıbrıs’da görevde  bulunmasındaki neden asli görevi olan iki topluma eşit davranma eşit olarak haklarını koruma ilkesidir. 
BM’lerin Kıbrıs uygulamalarına bakıldığında sanki BM’ler sadece Rumların hamisi Rumları Türklerden korumak gibi orada görevli bir misyonu varmışçasına davranış sergilemektedir.
BM’ler Kıbrıs Rumlarına her türlü kolaylığı sağladığı Rumlara arka çıkarak Rumların korsan yol yapımına göz yumarken Rum tarafının Türk arazilerini yol yapma bahanesi ile hukuksuz bir şekilde istimlak edilmesine göz yumarak Rumlarla taraf olarak bu zorbalık suçana adeta ortak olmuştur.

Kıbrıs Rum tarafının yapmış olduğu Rum yolları bahanesi ile Kıbrıslı Türklere ait arazilerin zorla istimlakları Kıbrıs Türk tarafının tüm itirazları ve protestolarına rağmen Birleşmiş Milletler otoritesince sessiz kalınarak Türk arazileri gasp edilerek yol yapımı adı altında hem sivil hem askeri bir lojistik yol ile Kıbrıs Türk kesimine karşı bir askeri işgal koridoru açtırılmıştır. 
Aslında bu uluslararası alanda kabul edilemez bir durumdur. Gelin görün ki haklar konusunda yırtınan sözde Batı’dan hiçbir ses çıkmamıştır.

Bütün bu oldu bittilere geçmişte olduğu gibi sessiz kalan adeta Rumları teşvik eden Rum sevici Batı ve BM’ler iş KKTC’nin kendi vatandaşlarına yasal çerçeve içinde insani bir yol açma girişimine gelince kıyametler koparmış kınama ve rest çekmekteki kararları çıkarmakta hiç vakit kaybetmemişlerdir.

Üstelik 22 yıl’dır, yol yapımı talebi Rumların yapmış olduğu gibi kaçak-göçek de değil resmi kanallarca bu ihtiyaca binaen meşru KKTC’nin kendine ait topraklarında yapılacak yolun en ince ayrıntısına kadar Birleşmiş Milletler görevlilerini KKTC yetkilerince bilgilendirilerek olmasına karşın. 

(Devam edecek)