ÖZEL HABER
Aybuke ULUSAN/
Son günlerde Türkiye’nin farklı illerinde hayvanlarda görülen şap hastalığı, vatandaşı tedirgin etmeye başladı. Tarım ve Orman Bakanlığı ekipleri, şap hastalığının görüldüğü birçok ilde aşılama çalışması başlattı.

Birçok kentte canlı hayvan borsaları kapatıldı, şehirlerarası hayvan nakli yasaklandı. Yasağa uymayanlara ise cezai işlem uygulanacağı bildirildi.

Koca'dan sağlık teknikerlerine müjde Koca'dan sağlık teknikerlerine müjde

AW846608_01

Şap hastalığının yayılmasıyla birlikte, kasaplar, restoranlar, et ürünleri ticareti yapan şirketler, bu durumun kendilerini olumsuz olarak etkileyeceğini ifade etti.

Ankara’da faaliyet gösteren bazı kasap ve restoran yetkilileri, et ürünlerinde şap hastalığıyla birlikte tedirginlik yaşadıklarını, bu durumun işlerine büyük ölçüde olumsuz olarak yansıyacağını, Yeni Journal mikrofonlarına anlattı.

‘Fiyat düşsün diye bir dedikodu olabilir!’

Ankara Çankaya’da yoğun bir müşteri kitlesine sahip kasap dükkanı sahibi Fikret Coşkun, şap hastalığının, fiyatların düşmesi için yayılan bir dedikodu olabileceğini savundu.

k4

Kasap Fikret Coşkun, “Sabah mezbahadaydım, denildiği gibi bir kapanma yok şuan. Stoklar tükenince, 20 gün sonra ne olur bilemem. Bana sorarsanız, tavukta olduğu gibi bu da fiyatlar biraz daha düşsün diye ortaya atılmış bir haber. İnşallah öyledir, yoksa esnaf hiçbir şeyi karşılayamaz. Tavuk için kuş gribi dediler bir ara, fiyatlar bir güzel düştü, hem biz hem de müşterilerimiz rahatladık. Şap ette hep olur, kimse çıkıp da bu zamana kadar ette sıfır şap vardı diyemez. Önemli olan risk miktarı tabi ki. Etin kilosu şuan 260-280 TL arasında değişiyor. Eğer böyle bir hastalığın ciddi anlamda gerçekliği varsa, etin kilosu 400 lirayı görür. Bu hepimizi mahveder, insanlar zar zor yetebiliyor zaten. Ramazan öncesi bunun yaşanmasını hiçbirimiz istemeyiz” dedi.

“Hayvanlar daha fazla telef olmadan..”

Deprem bölgesinde sahipsiz kalan hayvanların, beslenmesi ve sütlerinin boşa gitmesiyle ilgili düşüncelerini de dile getiren Fikret Coşkun, şunları söyledi: ”Oradaki hayvanlar telef oluyor. Burada satmak için süt zor bulunuyor, orda çöpe atılıyor. Süt sağımının oradan buralara getirilmesinin, hijyen açısından sağlıklı olacağını düşünmüyorum. Hayvanlar, özellikle beslenememe sorunu yüzünden daha fazla telef olmadan kesilmeli bence.”

Sektörü çok etkiler!

Et ve et ürünleri üzerine lokanta işleten Rıfat Koyuncu ise, şap sorununun sektörü çok etkileyeceğini dile getirdi.

Rıfat Koyuncu, “Biz daha etkisini görmedik açıkçası. Haberler çok taze, ben 40 senedir bu işi yapıyorum. En önemlisi eti aldığın kasaptır. Kasabın değişirse lezzetinde değişir. Bizde stok olmaz, günlük taze taze alır getiririz. Bu şubemiz 3 aylık. Şuan günlük 50-60 kilo arasında et tüketimimiz var. Şap sorunu bu denli ciddiyse, bizi çok etkiler. İnsan sağlığı ile oynayacak halimiz yok. Güvenimiz kırıldığı yerde, satışı durdururuz. Pandemide ne yaptık sanki? Yüzlerce esnaf kepenk kapattı” diye konuştu.

k3

“Ucuz olan her şeyde hile vardır.”

Rıfat Koyuncu, sözlerini şöyle tamamladı: “Et ve Süt Kurumuna güvenmiyorum. Devletin olabilir ama, o da şahıs tarafından yönetilmiyor mu sonuçta. Kilosu 260 TL olan şeyi nasıl 120 TL’ye satabiliyorsun? Günlük zarar milyonu bulur! Ucuz olan her şeyde bir hile vardır, ucuz ete güvenilmez. Madem devletin eti yarı fiyatına satmak gibi bir imkanı var, bu fırsatı herkese versin. Ortak paydada buluşalım, devlet destek versin, fiyat düşsün. 1 kilo sınırı koymuşlar, insanlar bir avuç et için saatlerce sıra bekliyor, günah. Pandemide aylarca kapalı kaldık, ama bu fiyatlar kadar zorlamadı bizi. Şimdi şap hastalığı gerçekten varsa, sağlıklı eti bulmak zorlaşacak. Elinde olan iki katına satacak, mecburen biz de zam yapacağız. Nereye kadar bu böyle gidecek?”

thumbs_b_c_e4509b55c3032af8b608fc069973e72e