TBMM Genel Kurulunda CHP, HDP ve İYİ Parti'nin gündeme ilişkin grup önerileri kabul edilmedi. Kadın cinayetlerinin sıradanlaşmaya başladığını söyleyen Cesur, "Kadın cinayetlerinin kanıksanır hale gelmesinden ve ülkemizde daha da kötüleşen bir tabloyu sürekli çıkıp paylaşmak zorunda olmaktan utanıyorum." dedi. HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, kadına şiddetin son yıllarda korkunç şekilde arttığını, bu noktada bir kadın dayanışması ihtiyacının ortaya çıktığını ifade etti. CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin ise "Şiddete sıfır tolerans çok büyük bir yalan. Ülkemizde bütün istatistikler şiddetin arttığını ortaya koyuyor. İktidar ise tam tersini söylüyor." diye konuştu. Kadına yönelik her türlü şiddetin, yaşam hakkını tehdit eden temel insan hakkı ihlali olduğunu belirten Şahin, kadınları özgür olmayan bir toplumun ilerlemesinden bahsedilemeyeceğini kaydetti. AK Parti Bolu Milletvekili Arzu Aydın da kadına şiddetten bahsederken, 81 ilde yaygınlaşan şiddeti önleme merkezleri, Kadın Destek Uygulaması (KADES) ve elektronik kelepçe uygulaması, mobbing genelgesi, kanunlarla getirilen pozitif uygulamalardan da haberdar olmak gerektiğini belirtti. Aydın, "Önergede bir araştırma komisyonu kurulması istenirken madem konu kadın, Meclis'teki Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonunda yapılan toplantılara İYİ Parti Grubu'nun ne oranda katılım sağlayıp sağlamadığına da bakmak gerekir yani samimi, inandırıcı olmak gerekir." ifadesini kullandı. Daha sonra HDP'nin, "İktidarın Suriye dış politikasında ÖSO ve HTŞ ile kurduğu ilişkiler" ile ilgili araştırma önergesinin ön görüşmelerinin bugün yapılması önerisi ele alındı. HDP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç, iktidarın, Suriye politikasının yanlış olduğunu savunarak, "Bu iktidar, Esad'ı devirmek ve Emevi Camisi'nde namaz kılmak hevesiyle Suriye'deki iç savaşa boylu boyunca dahil oldu ve vekalet savaşlarını yürüttü." dedi. HDP'li Oluç, "iktidarın, Türkiye'yi savaş ve çatışma ortamında, seçime götürmeyi planladığını" iddia etti. - "İnsanımız barış istediği için AK Parti'ye oy veriyor" Sataşmadan söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, Erdoğan'ın, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda, "Elimizde gül var, bu gülü size uzatıyoruz. Gelin bu gülle, dostlukla, barışla bu işi yapalım ama buna cevap verilmeyecekse o zaman elimizde bir de gürz var." dediğini aktardı. İstiklal Caddesi'ndeki terör saldırısı ardından kara propaganda yürütüldüğüne işaret eden Zengin, şöyle devam etti: "Muhalefet neredeyse bunu bizim yaptığımızı söyledi. Bu şartlar altında seçime gitmek istediğimizi söylüyorsunuz. Bu, külliyen yalan. 2015'i hatırlayanlar, kimin bu ülkeyi kan gölüne dönüştürdüğünü, kimin çatışmayı tercih ettiğini, kimin sivil siyaseti reddettiğini gayet iyi hatırlıyor. Onlar sizdiniz. Bu nedenle terörü, nereden geldiğinin hiç önemli olmaksızın reddediyoruz; adı ister PYD, ister PKK, isterse DEAŞ, hangisi olursa olsun Türkiye başından itibaren hem ülkemizde hem de sınırlarımızın dışında terörü destekleyen bütün politikaları reddetti, her zaman barıştan yana oldu. Çatışmayı siz tercih ediyorsunuz. Çünkü çatışma sizin beslendiğiniz temel kanal, oradan besleniyorsunuz." HDP'li Oluç, Zengin'e, "Biz, 'Barış olsun, Türkiye herhangi bir savaş, çatışma ortamına düşmesin, sorunlarımızı diyalogla, müzakere ederek çözelim.' diyerek mücadele ediyoruz." karşılığını verdi. Zengin de "Bizim böyle bir kastımız olsa bu kadar süredir AK Parti nasıl kazanacak?" diye sordu. Kamuoyunda "çukur eylemleri" olarak bilinen süreci hatırlatan Zengin, "HDP Grubu, tarihinin en yüksek milletvekili sayısıyla Meclis'e geldi. Peki ne oldu da bu çukur eylemleri oldu? Ne oldu da sizin partinizin başkanı, partinizdeki insanlar neden bu çukur eylemlerine destek verdi, neden insanları sokağa çağırdı?" sorusunu yöneltti. Zengin, vatandaşın, bunun cevabını halen bulamadığını vurgulayarak, "Yasin Börü, adını sayamayacağım kadar çok insan, hayatını kaybeden askerlerimiz, onlarla alakalı şurada tek bir konuşma yaptığınızı halen görmedik. Bu yüzden insanımız barış istediği için AK Parti'ye oy veriyor; sizlerin teröre desteğini gördüğü için AK Parti'ye oy vermeye devam ediyor ve yine öyle olacak." değerlendirmelerinde bulundu. -"Deve kuşu gibi kafasını kuma gömerek bakamaz" CHP Grup Başkanvekili Engin Altay da "Türkiye'ye tehdit olan terör örgütlerinin tamamının kumanda butonu aynı masada. Hal böyle olunca Türkiye'de 7 Haziran 2015-1 Kasım 2015 süreciyle ilgili herkesin kafası karışık, Türkiye'de herkes bu meseleye kuşkuyla bakıyor." dedi. Altay, Meclis'in, meselelere deve kuşu gibi kafasını kuma gömerek bakamayacağını ifade ederek, "Böyle bir algı var, bunu biliyorum. Hiçbir partiyi de suçlamıyorum, bu meseleyi hep birlikte çözmemiz lazım." yorumunu yaptı. TBMM Başkanvekili Celal Adan, tartışmanın sürmesi üzerine birleşime ara verdi. - "Bugünden tezi yok harekete geçelim" Genel Kurulda daha sonra CHP'nin, "depreme karşı önlem alınması" ile ilgili verdiği araştırma önergesinin, bugün ele alınmasına ilişkin grup önerisi görüşüldü. CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut, Türkiye'de depreme karşı yeterli ve etkin önlem alınmadığını öne sürerek, şunları söyledi: "Depremlerle ilgili önlem yerine yeşil alanların imara açıldığını, deprem alanında kullanılacak toplama alanlarının da ranta kurban edildiğini görüyoruz. Meclis'i göreve çağırıyoruz; derhal depreme karşın etkin bir eylem planı hazırlanması, deprem toplanma alanlarının yapılması, hasarlı binaların tespiti, yıkılıp tekrar dayanıklı hale getirilmesi, mevcut yapı stokunun iyileştirilmesi, onarılması, güçlendirilmesi için bugünden tezi yok harekete geçelim." AK Parti İzmir Milletvekili Necip Nasır da bugüne kadar 3 milyonu aşkın yapının dönüşümünü başlattıklarını, önemli kısmını tamamlayarak teslim ettiklerini bildirdi. Projeden malzemeye ve yapı denetimine kadar inşaat süresine ilişkin tüm alanlarda standartları, depreme göre yenileyerek geliştirdiklerini anlatan Nasır, "Her yıl 300 bin konutu devlet ve özel sektör kanalıyla inşa ederek 5 yılda acil dönüştürülmesi gereken yapıları yenilemeyi planlıyoruz." şeklinde konuştu. CHP, HDP ve İYİ Parti'nin, gündeme ilişkin grup önerileri müzakerelerin ardından yapılan oylamada kabul edilmedi.