Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin terör örgütü ile mücadelesine ilişkin, "Kandan, gözyaşından beslenen bu cinayet şebekesinin ülkemizin şahlanışını engellemesine izin vermedik." dedi.

Erdoğan, Çankaya Köşkü'nde düzenlenen Devlet Övünç Madalyası ve Beratı Tevcih Töreni'nde yaptığı konuşmada, vatan, bayrak, bağımsızlık, ezan uğrunda can veren kahramanların hatıralarını yad etmek, şehit yakınları ve gazilere olan şükran borçlarını ifa etmek üzere bir araya geldiklerini belirtti. Aziz şehitlere Allah'tan rahmet, yakınlarına ve Türk milletine baş sağlığı dileyen Erdoğan, "Rabb'im şehitlerimizin ruhlarını şad, makamlarını ali, mekanlarını cennet eylesin. Kahraman gazilerimize mücadeleleri ve cesaretleri sebebiyle en kalbi teşekkürlerimi iletiyorum." diye konuştu.

Bugün, Ankara'da ikamet eden 26 şehit yakını ve gazilere devlet övünç madalyası tebliğ ettiklerini, diğer illerde de 350 hak sahibine Cumhurbaşkanı'nı temsilen valiler tarafından madalyalarının takdim edildiğini ifade eden Erdoğan, böylece ülke genelindeki 376 şehit yakını ve gaziye devlet övünç madalyalarını tevcih ettiklerini söyledi.

Türkiye Cumhurbaşkanı ve Başkomutan olarak katılımcılar nezdinde tüm şehit yakınları ve gazilere şükranlarını sunan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Rabb'im bizi şehitlerimizin kutlu ve mübarek yolundan ayırmasın diyorum. Milletçe çok ama çok iyi biliyoruz ki ne yaparsak yapalım şehitlerimizin ve gazilerimizin üzerimizdeki haklarını tam manasıyla ödeyemeyiz. Bu topraklar bize can verip canından aziz bildiği vatanı namahrem ellere teslim etmeyen kahramanların emanetidir. Şayet bugün ay yıldızlı bayrağımız 780 bin kilometrekare üzerinde nazlı nazlı dalgalanıyorsa, ezanlarımız gök kubbeyi günde beş vakit çınlatmaya devam ediyorsa, milletçe tarih sahnesinde varlığımızı özgürce idame ettirebiliyorsak hiç şüphesiz bu önce Allah'ın yardımı sonra da şehit ve gazilerimizin fedakarlığı sayesindedir."

"Şehitlik ve gazilik herkese nasip olmayan büyük bir şeref payesidir"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, istiklal ve istikbal uğrunda ölüme yürüyen şehitlerin, aynı ulvi dava yolunda yaralanan gazilerin fedakarlıklarının maddi karşılığının olmadığını vurguladı.

Madalyalarla sadece onların aziz hatıralarına olan hürmetlerini, şehit yakınları ve gazilere olan minnet duygularımızı ifade ettiklerini belirten Erdoğan, şunları söyledi: "Şehitlerimizin ve gazilerimizin asıl mükafatlarının ebedi alemde Allah katında verileceğini de biliyoruz. Zira Rabb'imiz şehitlerimizle ilgili 'Şüphesiz onların kötülüklerini örteceğim ve onları altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacağım' buyuruyor. Yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'de şehitlerimizle ilgili, 'Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma, bilakis onlar diridirler. Rabb'leri katında Allah'ın lütfundan kendilerine verdiği nimetlerin sevincini yaşayarak rızıklandıralım. O kattadırlar' buyuruyor. Peygamber efendimiz de pek çok hadis-i şerifinde şehitliğin faziletlerine, şehitlere verilecek ilahi mükafatları işaret etmektedir. Aynı şeklinde gazilerimiz için de çok büyük müjdeler var. İnancımıza göre şehitlik ve gazilik herkese nasip olmayan büyük bir şeref payesidir. Kuşkusuz şahadet mertebesine ulaşmak ne kadar yüce bir mertebe ise arkada kalanlar için de sabretmek, metanet içinde olmak, rızayı ilahiye ittiba etmek de o kadar büyük, o kadar ulvi bir derecedir. Şehit yakını olmanın vakarını, gazilikle müşerref olmanın onurunu layıkıyla taşıyan her bir kardeşimi tebrik ediyorum."

"Onlar tehdit ettiler, biz tek bir geri adım dahi atmadık"

Erdoğan, aziz şehitlerin geride bıraktıkları emanetlerine sahip çıkmayı, devlet olarak en öncelikli vazifelerinden biri olarak gördüklerini dile getirdi. Gazilerin gönlü huzur içinde kimseye muhtaç olmadan, hiç kimseye boyun eğmeden hayatlarını sürdürmeleri için çaba harcadıklarını anlatan Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: "Tazminattan maaşa, kamuda işe yerleştirmeden diğer haklara kadar şehit yakınları ve gazilerimize tanınan birçok imkan var. Bu hak ve imkanları burada tek tek saymayı açıkçası zül addediyorum. Devletimiz iyi ve kötü günlerinizde her daim sizlerin yanındadır. Şehit yakınlarımızın ve gazilerimizin meselelerinde ben de her zaman yanındayım. Son 20 yıldır olduğu gibi gelecekte de sizleri en iyi, en mükemmel şartlarla buluşturmaya devam edeceğiz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin yaklaşık 40 yıldır vatanın bekasına, insanların huzuruna kasteden terör belası ile mücadele halinde olduğunu söyledi. Geride bıraktıkları 40 yıllık dönemde emniyet mensuplarından sivil vatandaşlara her kesimden binlerce insanı, canı şehit verdiklerini anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti: "Yüreği kıpır kıpır çarpan gencecik öğretmenlerimizi, helal rızık peşinde koşan işçilerimizi, emekçilerimizi, şehrinin kalkınması için uğraşan, yatırım yapan, istihdam sağlayan iş insanlarımızı, terör örgütü yerine halkına hizmet etmek için koşturan siyasetçilerimizi, ihtiyaç sahiplerine kurban eti dağıtan daha 15 yaşındaki delikanlılarımızı, askerimizi, polisimizi, güvenlik korucularımızı, sağlıkçılarımızı, din görevlilerimizi, muhtarlarımızı, çiftçilerimizi, ev hanımlarımızı, kundaktaki bebeklerimizi bölücü terör örgütünün vahşi eylemlerinde kaybettik ama yaşadığımız onca acıya rağmen terörün insanlarımız arasına nifak tohumları ekmesine, bizi birbirimize düşürmesine hamdolsun müsaade etmedik. Kandan, gözyaşından beslenen bu cinayet şebekesinin ülkemizin şahlanışını engellemesine izin vermedik. Onlar tehdit ettiler, biz tek bir geri adım dahi atmadık. Onlar yaktılar, biz inatla daha iyisini yaptık. Onlar yıktılar, biz hep daha güzelini, sağlamını inşa ettik. Onlar zulmettiler, biz insanlarımıza şefkatle, muhabbetle yaklaştık. Onlar sadece öldürmenin, katletmenin, kan dökmenin mücadelesini verdiler. Biz sabırla, kararlılıkla yaşatmanın mücadelesini verdik. Onlar milletimizi bölmek için hamle yaptıkça biz 85 milyon olarak ebedi ve ezeli kardeşliğimize çok daha sıkı sarıldık. İnsanımızı ayrıştırmadık."

Kutuplaştırmanın değil kucaklaştırmanın peşinde koştuklarını belirten Erdoğan, "Kendilerinden olmayan herkese kurşun sıkanların, hayatı insanlara zehir edenlerin karşısına millet ve devlet olarak hep birlikte dikildik. Teröre karşı sınırlarımız içinde ve dışında yürüttüğümüz bu tür operasyonlarla bölgedeki vatandaşlarımızla beraber tüm Türkiye'nin geleceğini koruduk." dedi.