Ekin Hazal DOĞRUYUSEVER/Ankara Ulucanlar Cezaevi müzesi Sanat Sokağı’nda ‘’Ahşap Baba’’ adını verdiği atölyesinde özellikle ahşap atıklarını sanat eserine dönüştüren ve 2021 yılında da Kültür Bakanlığı Ahşap Oyma sanatçısı olan Bayram, ‘’Kendimi bu işe adadım, hayalimde ne varsa gerçekleştirme yoluna koyuldum’’ ifadesini kullandı.

IMG_0413

Çocukluğumda hiç parayla alınan hediyem olmadı’’

Bayram, “Bu işe sanat olarak başlamadım. Sadece el becerilerime güvendim. Yaklaşık olarak 25 yıl Hava Kuvvetleri’nde uçak bakım astsubayı olarak görev aldım. 2013’te emekli oldum, 6 yıldır da ahşap işiyle uğraşıyorum.  Önceden bu işe herhangi bir ilgim yoktu. Ama rahmetli babam torna ustasıydı, metal eşyalara şekil veriyordu. Çocukluğumda hiç parayla alınan hediyem olmadı ya onun yaptıklarıyla ya da kendi yeteneklerimle yaptığım oyuncaklarla oynadım. Yıllar geçti, sonrasında Hava Kuvvetleri’nde teknik astsubay olarak görev aldım o yüzden özellikle el becerisi yetilerime çok güveniyordum. Uçak yaptıktan sonra her türlü tasarım yaparım diye düşündüğümden bir özgüven vardı” dedi.

IMG_0437

“Amacımız anlamı ve hikayesi olan eserler yapmak”

Atölyesine Ahşap Baba adını vermesinde etkili olan faktörleri aktaran Bayram, ‘’Ben bu ismi ahşapta çok iyiyiz anlamında kullanmadım. İlk başta web sitesi kurmam gerekiyordu. Toprak baba diye bir arkadaşım vardı kendisi teraryum bitkileri yapıyordu bu ismi bana ilham oldu ve bende ahşapla ilgilendiğim için ahşap baba ismini düşündüm. Amacımız ticari objeler yapmak değil anlamı ve hikâyesi olan eserler yapmak. Örneğin, yapmış olduğum bir tasarımdan bahsetmek isterim.  Basit görünen objelere küçük hikayeler ya da söylemler ekleyerek, insanlar için daha anlamlı hale getiriyorum. Yapmış olduğum bir tasarımda iki insan birbirini kilitlemiş durumda, bunu bir anahtar deliği gibi düşünün. Biz burada hiçbir kapıya kilit olmayın, anahtar olun hayata pozitif bakın diyoruz. Kilit olursan hayat zindan olur senin için, bırak karşı tarafa verdiğin eziyeti seni de strese sokar. Ufak şeyleri dert edip kendinizi hiçbir kapıya kilit yapmayın hep anahtar olun. Yine bir başka eserden örnek vereyim, Geçmişte annelerimiz, babalarımız hamallığı geçim için yapıyordu, çocuk taşıyordu, odun taşıyordu. Günümüz insanı ise egosunun hamallığını yapıyor. Kimisinde ise ego yok kibir yok para var. O da parasının hamallığını yapıyor. Saatlerce parasından bahsediyor. Parası ve egosu olmayan vatandaş da lafın hamallığını yapıyor. Günü böyle geçiriyor. Ben de ‘sen neyin hamallığını yapıyorsun’ diye soruyorum.” dedi.

IMG_0404

''Adeta her şeyi yok ediyoruz!''

Önemli olan hazır almak değil, olan şeyleri yeniden üretip hayata kazandırmaktır ifadesini kullanan Bayram, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Öncellikle ahşap işinde özgün olacaksınız, algınız çok iyi olacak. Bir ahşaba başlamadan önce gidip, özel bir ahşap seçmenize gerek yok cinsini bilmeniz yeterlidir. Yani ahşabın yumuşak olması önemli bir detay ama asıl olan bir de hikayesinin olmasıdır. Ben, özellikle sitelerde ustaların kesim yapıp yanması için sobaya verdikleri atık ve küçük malzemeleri alıyorum. Önemli olan şekilden ve görsellikten ziyade, çıkan bu çöplerden yeni bir şeyler yaratabilmektir. Yanmayan odunlar var her şeyi yakıyoruz, yok ediyoruz hayatı yok ettiğimiz gibi…  En azından bir kısmını koruyalım diyoruz. Az önce de belirttiğim gibi önemli olan hazır almak değil, olan şeyleri yeniden üretip hayata kazandırmaktır’’

IMG_0425

‘’Kale duvarlarım vardı bunları yıktınız hocam’’

Özel çocuklara da gönüllü olarak eğitimler verdiğini ifade eden Bayram, verdiği eğitimler sonrası özel çocuklarda gözle görülür değişimler olduğunu ve hayata bakış açılarının değiştiğini vurguladı. Nam ı diğer Ahşap Baba, ‘’Öğrencilerimin rehabilitasyon merkezlerinden geliş sebeplerini bilmiyorum. Hiçbir rehabilitasyon merkezine bağlı değilim ve ücret karşılığında yapmıyorum bu işi. Onları topluma kazandırmaya çalışıyorum. Ben onlara bir şey öğretmiyorum tam tersi onlardan bir şeyler öğreniyorum. Yine başka bir öğrencimden yola çıkarak örnek vereyim, öğrencim rehabilitasyondan atölyeye geldi. Onunla çalışmaya başladım, çeşitli objeler tasarladık. Kendisini motive etmek için de her gelene bu tasarımları öğrencimin yaptığını söyledim ama yüzde 70’ini 80’ini ben yapmıştım. Ona sadece yapabileceği bazı kısımlarını yaptırdım ve her gelene de öğrencim yaptı dediğimde her defasında beni düzeltti. ‘Ben yapmadım, ben bu kadarını yaptım’ dedi. Daha sonra bir araba yaptırdım ona. Bir kere bile fotoğraf çektirmeyen çocuk, tasarımı bittikten sonra kapının önünde dişlerini göstererek poz verdi ve bana ’Kale duvarlarım vardı bunları yıktınız hocam’ dedi. Birlikte çalışmalarımızın sonucunda elbette ki birtakım değişiklikler gözlemledim.  Özellikle kas sistemleri gelişiyor, hayata bakış açıları değişiyor, burada iletişime geçtikleri için dışarı da ki insanlarla da iyi iletişimler kuruyorlar’’ şeklinde konuştu.

IMG_0442

‘’Buraya gelen kendini yontmak için gelsin’’

Son olarak okurlarımıza seslenen Bayram, ‘’Buraya gelen kişi, kurs anlamında gelmesin, kendini yontmak için gelsin. Çünkü hepimizin her sabah kalktığında yontulması gereken yeni yeni budakları var. Kin, nefret ve daha birçok çirkinlikler. Biz ahşabı yontuyor gibi görünüyoruz ama aslında kendimizi yontuyoruz, o yüzden buraya gelip ahşabı yontacaklarına kendilerini budayıp kendilerini yontsunlar’’ dedi.