HACIOSMANOĞLU TAŞLARI YERİNDEN OYNATTI

Türk futbolunda yıllardır herkesin bildiği ama kimsenin elini taşın altına koymaya cesaret edemediği bir gerçek vardı: Bahis gölgesi.

Kulislerde konuşulan, ekranlarda ima edilen, taraftarın dilinden düşmeyen…Ancak bugüne kadar hiçbir yöneticinin üzerine gitmediği kirli bir düzen.

Ve işte o düzen, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun cesur hamlesiyle ilk kez tüm çıplaklığıyla ortaya döküldü.

Hacıosmanoğlu sadece bir açıklama yapmadı; yıllardır futbolun ruhunu kemiren, adaleti sakatlayan, milyonların emeğini hiçe sayan kirli bir ağın aktörlerini tek tek ifşa etti.

Hakemler…

Futbolcular…

Kulüp yöneticileri…

Ve perde arkasında futbolu yönlendiren karanlık isimler…

Türk futbolunda bugüne kadar hiçbir başkan bu kadar net bir duruş sergilememişti. Bu nedenle bu adım, sıradan bir açıklama değil; tam anlamıyla bir devrimdir.

Hacıosmanoğlu’nun bu hamlesiyle birlikte Türk futbolu belki de son 20 yılın en kritik eşiğine geldi. Çünkü bu mesele sadece birkaç hakemin ya da birkaç futbolcunun meselesi değildir.

Bu, Türk futbolunu kontrol altına almaya çalışan, bahis üzerinden para kazanan kirli güçlerle verilen bir mücadeledir.

Ve bugün ilk kez biri çıktı ve dedi ki: “Bu oyunu siz değil, Türk milleti yönetecek.”

Bu bir temizlik hareketidir.

Kim ne derse desin, kim hangi cephenin altında saklanırsa saklansın…

Hacıosmanoğlu’nun başlattığı sürecin hedefi çok nettir: Futbolu kirli paradan arındırmak, hakemin düdüğünü özgürleştirmek, futbolcunun emeğini korumak, rakip takıma değil, ortak çıkar ağlarına çalışan yöneticileri ayıklamak, Türk futboluna şeffaflık ve adalet getirmek.

Bu ülke, ''sahada oynanan futbol başka, perde arkasında oynanan oyun başka'' sözünü yıllardır duyuyor.

İşte o perde bu kez aralandı.

Bugün, TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun attığı adım yalnızca kendi gücüyle sürdürülebilecek bir adım değildir.

Bu temizlik hareketinin başarılı olabilmesi için, kulüplerin, spor camiasının, basının, taraftarların ve en önemlisi devletin ilgili kurumlarının tam destek vermesi gerekiyor.

Çünkü bahis çeteleriyle mücadele, sadece federasyonun değil, ülkenin geleceğini ilgilendiren bir meseledir. Bugün ortaya çıkan bu tablo, bir dönemin kapandığını gösteriyor.

Artık kimsenin arkasına saklanabileceği bir gölge kalmadı. Bugün başlayan temizlik, düzgün insanların, adil futbolcuların, onurlu hakemlerin yolunu açacak.

Hacıosmanoğlu bu cesur çıkışıyla Türk futbolunda yeni bir dönemin kapısını aralamıştır.

Ve biz gazetecilerin, spor yazarlarının, futbolseverlerin yapması gereken şey belli: doğruya destek olmak. Bu temizliğin arkasında durmak.

Türk futbolunu kirletenlere karşı omuz omuza durmak.

Çünkü bu adım sadece bugünün değil, gelecek nesillerin futboluna atılmış tarihi bir imzadır.