Bakan Yanık, CNN Türk'te katıldığı canlı yayında, bakanlığın gündemindeki konulara ilişkin açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının 6 bin personel için açtığı sınavda torpil iddialarıyla ilgili bir soru üzerine Yanık, şunları kaydetti:

"Sınavı kazanan adayların KPSS puan ortalaması 81,15. Sözlü sınav puanı ortalaması 84,85. Dolayısıyla öyle 50-60 puanlıları kafalarına göre aldılar vesaire iddiaları doğru değil. 4 bin 175 personel almışız, bu çocukların büyük çoğunluğu 30 yaş altı. Hayata daha yeni başlayan, emeği ile işe giren çocuklara kimsenin bu muameleyi yapmaya hakkı yok. Ben cevabını veririm ama 4 bin 175 çocuğu bu töhmet altında bırakmaya kimsenin hakkı yok. 2 Mart ile 12 Nisan 2022 arasında bakanlığımızda sekiz ayrı komisyonla mülakatlar yaptık. Komisyonlarımızda genel müdür, genel müdür yardımcısı ve daire başkanları yer aldı. 1,5 ay boyunca ben bakanlığı kilitledim. Bütün yönetici kadroları bu mülakatlardaydı."

Rüşvet iddialarının gerçeği yansıtmadığını bildiren Yanık, "Rüşvet iddiası tümüyle yalan. Bizim il müdürlerimiz mülakatta yok. 'Kendini tanıttı, benden rüşvet istedi' vesaire... Bir il müdürünün bir adayı bilip, arayıp, kendisini tanıtıp, 'sana mülakatta kazandırırım' demesi kadar absürt bir şey var mı? Bunları yazmış ve sonra da Telegram grubundan hesabını kapatıp kaçmış. Belli ki provokatör." dedi.

- "Herhangi bir ihmal varsa gerekli yaptırımları uygularız"

Ankara'da 2,5 yaşındaki oğlu Kadir Gezer'i öldürmekle suçlanan babanın daha önce komşuları tarafından bakanlığa ve emniyete şikayet edilmesine rağmen önlem alınmadığı yönündeki iddiaların sorulması üzerine Yanık, şunları söyledi:

"Bu olayla ilgili soruşturma devam ediyor. Bizim için yeterince sarsıcı bir iddia. 26 Nisan'da bize Alo 183 üzerinden aile içi şiddetle alakalı bir ihbar gelmiş. 28 Nisan'da arkadaşlarımız eve gitmişler ve inceleme yapmışlar. Fakat herhangi bir bulgu yok. Yani baba evde değil, dedeyle ve diğer ailenin fertleri ile görüşüyorlar. Bununla yetinmiyor arkadaşlarımız babayı da kuruma çağırıyorlar. Babadan da gerekli bilgileri, sorgulamaları yapıyorlar. Herhangi bir işaret yok, şiddetle alakalı. Varsa da bir şiddet sonrasında, yani ölüme götüren süreç sonrasında gerçekleşti gibi görünüyor. Çünkü biz bu aileyi pek çok noktada desteklemişiz zaten. Yani hiçbir şey yapılmadığı iddiası biraz haksız bir iddia olur. Biz hem sosyal ekonomik destek noktasında hem engelli dedenin desteklenmesi noktasında desteklemişiz. Ancak şunu çok samimiyetle söylüyorum; bu süreçle alakalı, sonrasında o incelemeler, araştırmalar vesaire noktasında biz de kendi idari soruşturmamızı yapacağız. Eğer herhangi bir ihmal, dikkatsizlik, savsaklama gibi bir ihtimal dahi söz konusu olursa gerekli idari yaptırımları uygularız. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın."