Bülent Arınç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilişkisi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve Cumhur İttifakı hakkında değerlendirmelerde bulundu.

BBC Türkçe’den Ece Göksedef’e konuşan Arınç, Erdoğan’ın eksik kalıp kalmadığı yönündeki soruya, “O kendi tercihidir. Çevresini o tercih ediyor, birlikte çalıştığı insanlara o karar veriyor. O insanların iyi, başarılı veya kalitesiz olup olmadıklarını ona sormak lazım. Ben onlar hakkında herhangi bir menfî, olumsuz beyanda bulunamam, saygısızlık olur. Ama bunu dert edinen insanlar için söylüyorum, kimse zorla birilerini Sayın Cumhurbaşkanımızın yanına getirmedi. Ailesinden başlayarak suya atılan taşın dalga dalga yayılması gibi, bu çevrenin tamamı Sayın Cumhurbaşkanımızın bizzat kendi arzusuyla olmuştur” diye yanıt verdi.

Arınç, bugün devlet içinde kadrolaşan tarikatların, başıboş bırakılmaları durumunda Fethullahçı yapılanma gibi olabileceğini söyledi. Bu konuda Diyanet’i ve hükümeti işaret eden Arınç, “Diyanet İşleri Başkanlığı olsun, hükümet olsun, bunların cemaat vasfını kaybedip kaybetmediklerine bir denetim mekanizması getirilmesi lazım. Başıboş bırakıldıkları zaman onlar da FETÖ örgütü gibi kadrolaşabilir, kendi insanlarını en yüksek noktalara getirebilir” dedi.

Cemaat ve tarikatların AK Parti dışındaki partiler tarafından da önemsendiğini dile getiren Arınç, “Hiç AK Parti'yle ilgili değil. CHP'si de, DSP'si de, şimdiki partiler de cemaatlere, tarikatlara sırt çeviremezler. Bunların iyisi vardır, kötüsü vardır, şüphesiz iyileriyle ilişki kurarlar. HDP'lilerin bile elini öptüğü, saygı duyduğu çok değerli insanlar vardır. Bunlar vatansever, değerli insanlardır” ifadelerini kullandı.

Bülent Arınç, Erdoğan’a rakip olup olmayacağı konusunda dikkat çekici yorumlar yaptı. “Başımı AK Parti'den başka bir partiye çevirmem” diyen Arınç, “AK Parti'de olacağım, cumhurbaşkanımızın yanında, çevresinde olacağım. Ona karşı hiçbir zaman rakip olmayacağım diye bir içtihatta bulundum. Beni fazla zorlamasınlar. Çünkü içtihatlar zaman zaman değişebilir” mesajı verdi.

“Beni fazla zorlamasınlar diyorsunuz, siz de o noktaya gelebilir misiniz?” sorusunu ise “Gelmem. Ben oradaki içtihadımı değiştiririm de böyle bir içtihat yapmam. Başka bir parti kurmak veya başka bir partiye katılmak düşüncesinde değilim şu anda” diye yanıtladı. Arınç, Erdoğan'a AK Parti içerisinde rakip olmak gibi bir düşünceniz olabilir mi?” sorusuna karşılık, “Böyle bir düşüncem kesinlikle yok” dedi.

Erdoğan ile aralarında ‘ağabey-kardeş’ ilişkisi olduğunu savunan Arınç, kendisine karşı söylenmiş sözler için Erdoğan’dan ‘helallik’ beklediğini söyledi. Arınç, Bahçeli için ise zaman ve zemini geldiğinde başka türlü hesaplaşılacağını belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Özelde bana ağabey diye hitap eder, biz Tayyip Bey diye ona hitap ederiz. Evet, eski samimi günler şu anda yok ama bu bizim özündeki beraberliğimizi değiştirmez. Elbette bana karşı söylenmiş sözlerden dolayı kendisinden bir helallik dilerim, beklerim. Bu çok önemli çünkü benim için. Ben onu Bahçeli gibi görmüyorum, Bahçeli geçmişten beri bizim dışımızda bir insan. O ne söylerse onunla başka türlü hesaplaşırız zamanı, zemini geldiğinde. Ama ağabey-kardeş ilişkisi içerisinde olan insanlar birbirlerini kırmamalı, birbirlerine sırt çevirmemeli. Bir adam eşkiyaya sahip çıkarken benim kardeş diyebildiğim bir insan bana sahip çıkmazsa ben bundan gücenirim. Bunun da helallik olarak bana dönmesini isterim. Biz bunları kendi aramızda halledeceğiz inşallah. Bundan dolayı bir kırgınlığım elbette vardır ama bunu reddedecek noktada değiliz.”