Peşinen söyleyeyim; yasaklara karşıyım. Tabi hukuk ve demokrasiye uygun olması durumunda. Her gün olduğu gibi dün de yoğun bir çalışma temposuyla başımı bilgisayardan kaldıramadım. Oldukça yoğun haber akışının olduğu bir gündü. Önüme düşen haberlerden biri dikkatimi çekti.

Haberin başlığı ‘Bir tesis havai fişek patlatılmasına yasak getirdi’ şeklindeydi. Doğal olarak haber ilgimi çekti çünkü bu havai fişek rezaletine karşı olanlardanım. Bir türlü bitmiyor, bir türlü çözüme kavuşturulmuyor, tamamen kocaman bir  rezalete dönüşmüş durumda.

Toplumun hemen hemen tamamını oldukça rahatsız eden bir durum bu. Gece yarısını geçtikten sonra patlayan havai fişekler için ilgili merciler ne yazık ki üzerlerine düşeni yapmıyor. İçimizden birileri sevinçli günlerinde toplumun büyük kesimini rahatsız etme hakkını kendilerinde nasıl görüyorlar aklım almıyor? Anlayamıyorum bu durumu. Gece saat 22.00’ye kadar patlayacak havai fişekleri haydi kabullenelim ya saat 24.00 dolayında havai fişek patlatma saygısızlığında bulunanlara ne demeli? Yazıklar olsun demekten başka bir şey diyemiyorum.

Ülkemizin birçok ilinde özelikle düğün ve nişan törenlerinde toplumun çok geniş kesimini rahatsız eden bu kocaman rezalete Diyarbakır’dan duyarlı bir işletmeci artık ‘DUR’ dedi. Kimsenin yapamadığını, işine engel olmasına rağmen havai fişek patlatılmasına yasak getirdi. İşine engel diyorum çünkü bu işletmecinin tesisinde hemen hemen her gün açık hava düğün törenleri gerçekleşiyor.

Ekmeğine engel olmasına rağmen bu duyarlılığı göstermesi takdire şayan. Diyarbakırlı Aziz Kadri Özyıldız’ın bu tavrı, bütün düğün ve nikah salon sahipleri tarafından örnek alınmalı.Gazi Köşkü Müze Kafe işletmecisi Aziz Kadri Özyıldız, ‘’Hevsel Bahçesi’ndeki hayvanların korkmasından dolayı havai fişekleri yasakladım’’ diyor ve ekliyor:

‘’Gelen misafirlerimize tesisimizde havai fişekleri yasakladığımı söylüyorum. Aldığımız bu kararın sebebine gelecek olursak; çevremiz hep ağaç, bitki ve bahçelerden oluşuyor. Atılan havai fişekler, ağaçlarda bulunan kuşları korkuyor ve bu korkudan dolayı hayvanlar düşerek telef oluyorlar. Hemen yanımızda Hevsel Bahçesi bulunuyor. Burada birçok hayvan ve kuş çeşitleri var. Yine yanı başımızda Dicle Nehri bulunuyor. Burada da türlü türlü balıklar yaşamakta. Bu yüzden bizden başka diğer canlılara saygı göstermek adına tesislerimizde havai fişek atmadığımızı gelen misafirlere söylüyoruz. Gelen misafirlerimiz de aldığımız bu kararı saygıyla karşılıyor.’’

Sen çok yaşa emi Aziz bey. Duygularıma tercüman oldun. Umarım sizin bu ayakta alkışladığım tavır ve kararınız herkese örnek olur. Gece geç saatlerde insanları panikleten, hatta korkutan ve ciddi anlamda rahatsızlık veren bu soruna karşı bir sesin çıkmasına oldukça sevindim. Şehirlerde gece saat 22-30 ile 00-30 arasında patlatılan havai fişekler yüzünden insanlar çok ciddi bir şekilde rahatsız oluyor. Bunu gelen telefon ve maillerden net bir şekilde anlıyoruz.

Sanıyorum ilgili kurumlara da bu konuyla ilgili önemli şikayetler bildiriliyordur. Ama maalesef bu ilgili kurumlar gelen şikayetleri hiç değerlendirmeden, çöp kutusuna atıyor. Nereden mi biliyorum? Denetimin olmamasından bu koca rezaletin engellenmemesinden belli değil mi zaten. Yasalarda açıkça suç sayılan bu rezaleti, gürültü kirliliğini neden şehirlerdeki yetkili makamlar duymuyor ve görmüyor çok merak ediyorum!

Bu sorun hepimizi ilgilendiriyor. Gece yarılarında pervasızca patlatılan havai fişekler, herkesi ama herkesi rahatsız ediyor. Yakınlarının veya sevdiklerinin mutluluğu için toplumu rahatsız etmekten çekinmeyenlerin, gürültü kirliliğinde sınır tanımadığını görmek son derece üzüntü verici. Gece yarılarında patlayan havai fişekler nedeniyle binlerce insan tedirgin oluyor. Bu neden basit bir olay olarak görülüyor halen anlamış değilim. Bir saat uykuya hasret binlerce çalışan, gece yarılarında patlama sesiyle yataklarından fırlayan insanlar var. Yazık günah değil mi?

YeniJournal’da yayımlanan köşe yazıları, yazarların kendi görüşlerini yansıtmaktadır. Yazıların tüm hukuki sorumluluğu yazarlara aittir.