Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü'ünden (CTE) yapılan açıklamada, hükümlü ve tutukluların yaşam hakları ile beden ve ruh sağlıklarının korunmasının, çağdaş infaz anlayışının en önemli unsurlarından biri olduğunun altı çizildi.

Ulusal mevzuat ve uluslararası hukukun gerektirdiği her türlü yetki ve sorumluluk çerçevesinde din, dil, ırk, mezhep ve cinsiyet ayrımı gözetilmeksizin hiçbir hükümlü ve tutukluya işkence, kötü muamele, onur zedeleyici, insan haklarına aykırı tutum, davranış veya kanun dışı herhangi bir uygulamanın yapılmasının söz konusu olmadığı ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Ulusal ve uluslararası bağımsız denetim kuruluşları tarafından yapılan denetimlerde, kurumlarımızda işkence ve kötü muamele olduğuna ilişkin herhangi bir tespit yapılmamıştır. Ceza ve infaz kurumlarına yönelik olumsuz algı oluşturmayı amaçlayan bu tür yalan haber ve sosyal medya paylaşımlarının terör örgütlerine müzahir kişiler ve yayın organları tarafından maksatlı olarak gündeme getirildiği anlaşılmaktadır. Öte yandan, hükümlü ve tutukluların iftar ve sahur yemekleri, iftar ve sahur vakitlerine uygun şekilde, Sağlık Bakanlığı tarafından önerilen kalori miktarları gözetilerek özenle dağıtılmaktadır. Hükümlü ve tutukluların insan haklarına uygun, uluslararası standartların üzerinde barındırılma şartları ile iaşelerine yönelik özenli ve titiz uygulamalar karşısında, ramazan ayının manevi iklimine yakışmayan söz konusu iddialar, kasıtlı olarak gündeme getirilmekte olup gerçek dışıdır."