Filistin’in Ankara Büyükelçisi Faed Mustafa, elçilik binasında “2023, aşırı sağcı İsrail hükümeti altındaki Filistin Devleti’nin karşı karşıya olduğu zorlukların yılıdır’ sloganıyla basın toplantısı düzenledi. Düzenlenen toplantıda, İsrail askeri güçlerinin Mescid-i Aksaya düzenlediği baskınlar, tutuklanan Filistinli vatandaşlar, ulusal ve uluslararası gazetecilere yönelik saldırılar ve tutuklamalar ile aynı güçler tarafından Filistinli vatandaşlara ait yıkılan evlerin fotoğrafları gösterildi, ayrıca İsrailli yerleşimcilerin yaptığı ihlaller de yer aldı. Filistin’in Ankara Büyükelçisi Faed Mustafa, Filistin halkı için 2022 yılının kanlı ve çetin bir yıl olduğunu ifade ederek, “Sadece 2022 yılı içerisinde Filistin halkı 230 şehit vermiştir. Bu şehitlerin 171’i Batı Şeria’da, 59’u Gazze’de ve bu sayı son 7 yılın en yüksek sayısıdır. 9 bin 335 Filistinli vatandaşımız ise yaralanmıştır. Bunların yaraları çeşitli bölgelerinde ve bunlar hem İsrail ordusu hem de İsrail çeteleri ve yerleşimcileri tarafından yapılmıştır. Tutuklu sayımız 6 bin 500 kişi ve halen 5 bin kişi İsrail hapishanelerinde yatmaktadır” diye konuştu. “Filistin halkının 9 bin 700 dönümlük toprağını işgal ettiler” 833 ev ve kurum binalarının İsrail güçleri tarafından yok edildiğini belirten Mustafa, “Bunların içerisinde Doğu Kudüs’teki Filistin Devletinin kurumları da yer almaktadır. Batı Şeria’da 793 saldırıdan daha fazlası da Batı Şeria’da Filistinli vatandaşlara ve vatandaşların özel mülklerine yapılmıştır. 12 bin 130 zeytin ağacı, işgal güçleri ve yerleşimciler tarafından köklerinden sökülmüştür ve yok edilmiştir. Batı Şeria’da 13 bin yeni yerleşim birimi yapılmıştır. Bunlar hukuk dışı yapılardır ve 116 yerleşim projesi çerçevesinde yapılmıştır. Filistin halkının 9 bin 700 dönümlük toprağını işgal ettikleri anlamına geliyor. Mescid-i Aksa, Yahudi cemaatler tarafından 262 kez baskına uğradı. Bu baskınlar İsrail polisinin himayesinde gerçekleşmiştir ve bu baskınları yaklaşık 48 bin yerleşimci yapmıştır” ifadelerini kullandı. “Bizim için bu yılın kanlı geçeceğini düşünüyoruz” İsrail’de yeni bir hükümet kurulduğunu ve bu hükümetin İsrailliler arasında bile İsrail tarihinin en aşırı sağcı hükümeti olarak gösterildiğine dikkati çeken Mustafa, “İsrail Hükümeti içindeki şahıslar Filistinlileri göçe zorlamaya, yerlerinden koparmaya, daha fazla yerleşime ve Mescid-i Aksa’ya baskınlar yapmaya çağrı yapıyor. Bu hükümetin programı ayrımcı ve faşist programları Filistin halkı üzerinde gerçekleştirmek için aşırı radikal ve faşist şahıslara daha fazla alan açıyor. Bu hükümet hiç geç kalmadı, zaman kaybetmedi ve halkımıza karşı günlük öldürme eylemleri yapmaya devam etti. Bu yılın başından şimdiye kadar 3’ü çocuk olmak üzere 13 şehit verdik ve biliyoruz ki bu yıl bizim için zor olacaktır. Biz şu anda yeni yılın bir ayından bile daha az zaman geçirmişiz ve bu kadar büyük bir bilanço varsa bizim için bu yılın kanlı geçeceğini düşünüyoruz” değerlendirmesinde bulundu. “Dün Dışişleri Bakanı’mız Riyad Malki’den Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na detaylı bir mektup teslim ettik” Bir gazetecinin Filistin Devleti’nin Türkiye’den beklentisini sorması üzerine Mustafa, “Türkiye ile ilişkilerimize çok önem veriyoruz. Biz sürekli olarak en üst düzeyde Türkiye’yle istişare içerisindeyiz. Dün Dışişleri Bakanımız Riyad Malki’den Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na detaylı bir mektup teslim ettik. Bu mektubun içerisinde durumla ilgili açıklama ve bizim görüşlerimiz vardı. İnşallah yüksek koordinasyon içerisinde birlikte çalışmaya devam edeceğiz” açıklamalarında bulundu. “İsrail içerisinde bir iç savaş olacak diye açıklamalar var” Yine bir gazetecinin yaklaşık 100 bin İsrailli vatandaşın İsrail hükümetine karşı protesto gösterdiğini ve İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’un ‘Ülkeyi parçalayan derin bir çatışmanın içerisindeyiz’ demecini hatırlatması üzerine Filistin’in Ankara Büyükelçisi Faed Mustafa, sözlerine şöyle devam etti: “Sadece Filistinli Müslümanlar değil İsrail’in içinde de bu hükümetten razı olmayanlar var farklı nedenlerle razı olmayanlar var. İsrail içerisinde bir iç savaş olacak diye açıklamalar var ve İsrail toplumunun içerisinde bir bölünme olacağı konuşmaları yapılıyor. Çünkü bir kesim bu aşırı sağcı, dindar partilerin topluma egemen olacağını, toplumda bir değişim yapacağını ileri sürüyor ve bunun İsrail toplumunun böleceğini kanaat getiriyor. Ayrıca Netanyahu’nun yargıya müdahalesini biliyoruz ve Netanyahu kontrolü tamamen ele almak istiyor. Bu da çok geniş kitleler tarafından kabul görmüyor hatta bazı taraflar tüm bu girişimlerin bir darbe olduğunu söylüyor.”