Ankara 21. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, FETÖ'nün Karaman'da yeniden örgütlenmeye başladığı, evler açarak örgütsel toplantılar yaptığı, cezaevlerinden tahliye edilen mensuplarını örgütlediği ve bağış adı altında para toplandığı ihbarı üzerine soruşturma başlatıldığı bildirildi. Teknik ve fiziki takip sonucu sanıklardan Sedat A'nın, örgütün yeniden yapılanma sürecinde deşifre olmamak için Konya ve Ankara'da toplantılar yaptığı belirtilen iddianamede, sanığın FETÖ'nün Karaman'daki faaliyetlerini organize ettiği ve örgütün il sorumlusu olduğu kaydedildi. Sedat A'nın, örgütsel hiyerarşide üstü olan ve Ankara'da ikamet eden sanık Sinan E'den aldığı paraları yine örgüt içinde yer alan kişilere aktardığına işaret edilen iddianamede, bu işlem yapılırken para gönderilen kişilerin ailelerinden hakkında adli işlem uygulanmamış olanların seçildiği tespitine yer verildi. Sanık Kadir E'nin de Sinan E'nin üstü konumunda olduğu kaydedilen iddianamede, Kadir E'nin dağılan örgütün mensuplarını ayakta tutmak için para trafiğini, sanıklar Murat M, Gökhan A, Sedat A. ve Sinan E. üzerinden yönlendirdiği belirtildi. Sanıkların Ankara'nın Yenimahalle ilçesi Demetevler Mahallesi'nde örgütün gaybubet evinde toplantı yaptıkları sırada gözaltına alındıkları anlatılan iddianamede, evde yapılan aramalarda yüklü miktarda para ve örgütsel belgeler ele geçirildiği kaydedildi. "Seçimle gitmeyecekler" İddianamede, sanıklardan ele geçirilen telefonların incelenmesi sonucu yurt dışından gönderildiği değerlendirilen, örgüt üyelerini motive etmeye yönelik mesaja da yer verildi. "Veysel" kod adlı örgüt yöneticisi tarafından 22 Ağustos 2020'de WhatsApp'tan Sinan E'ye gönderilen ve diğer sanıklara iletilen mesajda şunlar kaydedildi: "Arkadaşlar bir anda olayların içinde bulacaklar kendilerini. Bu mesele bir anda bitmeye başlayacak. Üstad hazretlerinin (FETÖ elebaşı) eserlerinde de belirttiği üzere, bunlar seçimle falan gitmeyecekler. Ani bir toplumsal olayla başladıkları bu zulüm ve tahrip süreci, yine karşılarına çıkacak ama onlar da bitecek. Bu sebeple arkadaşlarımız nasıl hazırlık yapılması gerekiyorsa öyle hazır olmalılar ki hızla kaldıkları yerden imar ve onarmaya koşsunlar. Yakın geleceğin bu ağır işlerini uzmanlar çözecekler ve fark etmeseler de onlar şu anda cezaevlerinde bunun eğitimini alıyorlar. Kapasitelerini vazifeye koştuklarında görecekler. Arkadaşlarımız kimseye gönül koymasın." FETÖ rüyalarla kandırmaya devam ediyor FETÖ'nün rüyalar üzerinden din istismarı yaptığını gözler önüne seren mesajda, şu ifadeler dikkati çekti: "Özellikle son aylarda Hazreti İsa'nın rüyalarda çok görülmeye başladığı haberleri gelmekte. Hristiyanların samimi ve önde gelen ruhani liderinin de bu rüyaları gördüğüne dair bilgiler ve rivayetler olduğu kendisine aktarılmakta. Bu enkazın kalkmasında ve yeniden dünya çapında bir dirilişin olmasında çok faydalı olacaklar ve oluyorlar da. Son 10-15 gündür bana bu şekilde bir hayli rüya aktarılmakta. Özellikle ABD'de bazı Hristiyan cemaatinin önde gelen rahipleri ve papazları bir kısım rüyalar gördüklerinden bahisle Hocaefendi'ye (FETÖ elebaşı) ziyaretlerini artırmışlar. Bu durum gün geçtikçe artar hale gelmiş." 32,5'ar yıla kadar hapis cezası istemi İddianamede, FETÖ yöneticisi tarafından sanıklara gönderilen mesaja ilişkin, şu tespitlere yer verildi: "Tamamen örgütün yeniden toparlanmasını destekler ve açıklar nitelikte olan mesajda, Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin toplumsal olaylar sonucu düşeceği, mensuplarının örgütün içinde bulunduğu durumun imar ve onarımı için hazır bulunmaları gerektiği, ulusal bazda örgüte desteklerin olduğu, örgüt elebaşına Hristiyan toplumundan destek ve ziyaretlerin gerçekleştiğine dair içeriklerin bulunduğu, söz konusu mesajın örgütün yeniden yapılanma sürecine dahil olan örgüt mensupları ile paylaşılan bir mesaj olduğu değerlendirilmektedir." Karaman Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve Ankara 21. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede Sedat A, Sinan E, Kadir E, Murat M. ve Gökhan A'nın "silahlı terör örgütü kurma ve yönetme" ve "terörün finansmanı" suçlarından 32 yıl 6'şar aya adar hapisle cezalandırılması istendi.