Doğrusunu söylemek gerekirse sevinçli, mutlu en önemlisi umutlu uykudan uyanmaya hasret kaldık.

* * * * * * *

Her sabah bir kötü haberle karşı karşıya kalıyoruz. Güne maalesef tamamen olumsuz bir psikolojiyle başlıyoruz ve bu son aylarda bir hayli yoğunlaşmış durumda.

* * * * * * *

Çok ama çok zor bir süreçten geçiyoruz. Korona virüs başta olmak üzere yangınlar, deprem ve seller. İçimiz yanıyor. Hiç mutlu değiliz. İnsanlık ciddi felaketlerle karşı karşıya.

* * * * * * *

İnsanlık 2019 yılının sonu, 2020 yılının başında önemli bir salgın hastalıkla karşı karşıya kaldı. Çin'den dünyaya yayılan "Yeni Tip Koronavirüs" veya "Kovid-19", yayıldığı her ülkede kısa sürelerde çok büyük tahribatlara yol açtı.

* * * * * * *

Milyonlarca ölüm ve vakalar. Bir taraftan, virüsün yayılmasını önlemek, bir taraftan virüse yakalanan insanların tedavilerinin yapılması için adeta seferber olundu.

* * * * * * *

Bu pandemi özellikle de yaşama şeklimizi, alışkanlıklarımızı, insan ilişkilerimizi vb. pek çok alanda her şeyi baştan sona değiştirdi. Üretim ilişkileri, çarşı-pazar ilişkileri, tüketim ilişkileri yeniden şekillendi. Tokalaşma ve sarılma hayatımızdan çıkarıldı. Dijital ortam insanların hayatında çok daha fazla etkili oldu.

* * * * * * *

Pandemi ve diğer büyük felaketlerden sonra gördüğümüz bir ekonomik daralma da yaşamımızda yerini aldı.

* * * * * * *

Dünyada ve Türkiye'de büyük felaketler yaşanıyor. Salgınlar, depremler, yangınlar ve seller…

* * * * * * *

Evet. Şiddetlenen doğa olaylarına ve afetlere tanıklık ediyoruz. Son yıllarda gerçekleşen doğal afetlerin çoğu doğrudan ya da dolaylı olarak iklim kriziyle ilişkili.

* * * * * * *

Amazon ormanlarında yoğunlaşan yangınlar krizin göstergelerinden biriydi. Toprak nemi, ağaç yapısı ve çalılıklar gibi pek çok türün yaşam alanına etki ediyor ve kuraklıklarla beraber orman yangınlarının sıklığını arttırabiliyor.

* * * * * * *

Ülkemizde 2 hafta boyunca yaşanan orman yangınları, ciğerlerimizi de yaktı. Nefes alanlarımız maalesef kül oldu ve biz sadece izleyebildik.

* * * * * * *

Yangınların etkisi ve üzüntüsünü atamadan bu kez de Batı Karadeniz bölgemizde yaşanan sel felaketi içimiz yaktı. Günlerdir acı üstüne acı haberler alıyoruz sel bölgesinden. Çok üzgünüz. Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyorum.

* * * * * * *

Elbette sel felaketleri için alınabilecek çeşitli önlemler bulunuyor. Bu bağlamda aşırı yağışlarla ilgili vakitli meteorolojik uyarılar, dere yataklarında iskanın engellenmesi, yağmur suyu kanallarının yapımı ve su basmanı kotunun yüksek tutulması gibi pek çok önlemi sıralayabiliriz.

* * * * * * *

Bununla birlikte felaketlerin önlenmesi için en etkili yöntem ağaçlandırma ve yeşillik alanların arttırılması. Çünkü gerçekleşen sel felaketlerinin en büyük sebebi betonlaşma. Şehirlerde yoğun şekilde tanık olduğumuz ve ne yazık ki artık kasabalarda da artan betonlaşma nedeniyle azalan toprak alanların yağmur suyunu emme kapasitesi şiddetli yağışlarda kısa sürede doluyor.

* * * * * * *

Son yaşanan felaketlerle ciddi kayıplarımız var. Ormanlarımız kül oldu, insanlarımızı ve birçok canlıyı maalesef yitirdik. Hala ders almayacak mıyız?

Yeni Journal’da yayımlanan köşe yazıları, yazarların kendi görüşlerini yansıtmaktadır. Yazıların tüm hukuki sorumluluğu yazarlara aittir.