Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kitap ve kütüphaneyle irtibatı kopan milletlerin insanlığa yol göstermesinin, ayakta kalabilmesinin imkansız olduğunu belirterek, "Kitaba sırtını dönen, cehaletin zifiri karanlığından kurtulamaz." dedi.

İstanbul Medeniyet Üniversitesi (İMÜ) Ziraat Bankası Kütüphanesi ve Merkezi Derslik Binası açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kimi yazar ve düşünürlerin, cenneti envaiçeşit kitapla dolu görkemli bir kütüphaneye benzettiğini söyledi.

Erdoğan, kütüphanelerin bilgiye, erdeme, öğrenmeye ve ilim tahsiline açılan kapı, hakikatin bilgisine giden yollardan biri olmasının bu teşbihin sebebi olduğunu vurgulayarak, merhum yazar Cemil Meriç'in, "Okumak iki ruh arasında aşıkane bir mülakattır" sözünü anımsattı.

Tilavetül Kur'an, Mülakatu'r Rahman, Musahabetü'l İhvan'ın verdiği lezzetin dünyada hiçbir şeyde bulunamayacağını söyleyen Erdoğan, Kur'an-ı Kerim'in zaten hayatın merkezi olduğuna vurgu yaptı. Erdoğan, bu mübarek kitabı diliyle okurken kalbiyle de hissedenin halinin Cenabıhak ile mülakat olarak tarif edildiğini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yüzlerce alimle dostluk kurup onlarla feyizli sohbetlere dalma imkanı veren bir aracın da kitaplar olduğuna dikkati çekti.

Erdoğan, her kitabın bir alim olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:

"Her kitap bir dosttur. Her kitap bir alemdir. Hayret duygumuzun diri kalmasını kitaplara borçluyuz. 'Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu' buyuran inancımız bize beşikten mezara kadar ilimle meşgul olmamızı tavsiye ediyor. Atalarımız da kılıçla fethedilen toprakların ancak kalemle tutulabileceğini öğütlüyor. Bunun anlamı, bilgiyle donanmış, ilim yolculuğundan kopmamış bir milletin beka meselesi yaşamayacağıdır. Medeniyetimizin altın yıllarının kütüphanelerimizin de zenginliğiyle göz kamaştırdığı dönemler olması asla tesadüfi değildir. Kitap ve kütüphaneyle irtibatı kopan milletlerin bırakın insanlığa yol göstermesini, ayakta kalabilmesinin imkansız olduğunu biliyoruz. Kitaba sırtını dönen, cehaletin zifiri karanlığından kurtulamaz."

Edebiyat dünyasının öncülerinden merhum Nuri Pakdil'in, "Okumadığın gün karanlıktasın." ifadesini hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Çocukları, gençleri ve yetişkinleri kitapla buluşturacak, kitabı ve okumayı sevdirecek projeler üretmeyi istikbalimiz adına hayati önemde görüyoruz. Bunun için de okullarımızdan başlayarak hayatımızın her alanının merkezine kitabı okumayı, dolayısıyla kütüphaneyi yerleştirmek istiyoruz. Açılışını yaptığımız bu güzel eserin de bizi hedefimize bir adım daha yaklaştırdığına inanıyorum. Esasen Avrupa'nın cehalet karanlığına boğulduğu bir dönemde ecdadımız kurduğu medrese ve kütüphanelerle tüm dünyayı aydınlatıyordu. Dünyanın diğer yerlerinde üniversitenin adı dahi geçmezken 830 yılında kurulan Beyt'ül Hikmet'te astronomiden tıbba birçok bilim dalı sistematik olarak yerini almıştır."

"Medeniyetimizin temellerini okumak üzerine atan ecdat, bilgiyi yitik malları olarak görmüş ve hayatları boyunca onun peşinden koşmuşlardır" diyen Erdoğan, "Hakkı teslim edilmese de bizim medeniyetimizin dünya bilim ve kültür mirasına yaptığı katkı asla göz ardı edilemeyecek büyüklüktedir." diye konuştu.

Prof. Dr. Fuat Sezgin'e Allah'tan rahmet dileyen Erdoğan, Sezgin'in gayretleriyle oluşturulan İslam, Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi'nin çok zengin örnekleri yeni nesillerin dikkatine sunduğunu aktardı.

İslam, Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi'ni ziyaret etmeyen varsa, Gülhane Parkı'ndaki bu müzeyi gezme tavsiyesinde bulunan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Şehrinin giriş kapısında 'Bilgi ve erdem, kılıç ve silahtan üstündür.' yazan bir medeniyetin önce kendi tarihine ve birikimine sahip çıkması gerekir. Maalesef uzunca bir süre bu konuda sıkıntı yaşadık. Daha doğrusu vaktimizi ve enerjimizi başka alanlara yönelterek biz bu iklimden bilinçli olarak uzaklaştık veya uzaklaştırıldık. Sadece biz değil, medeniyet coğrafyamızın her köşesinde aynı durum yaşandı, yaşanıyor.

Bugün dünyanın her alanda köklü bir değişimin sancılarıyla kıvrandığı dönemden geçiyoruz. Bize düşen, bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirerek kendi medeniyet değerlerimizin üzerinde hayal ettiğimiz, daha önemlisi hak ettiğimiz büyük atılımı gerçekleştirmemiz gerekiyor. Türkiye, sadece kendisi için değil, gözünü ve kalbini bu ülkeye, bu topraklara yöneltmiş koskoca bir coğrafyanın ve medeniyetin temsilcisi olarak bu mücadeleyi başarıya ulaştırmak mecburiyetindedir. Attığımız her adımda bu sorumluluğun idraki içinde olmalıyız. Geçtiğimiz 20 yılda kurduğumuz altyapı üzerinde başlattığımız her kalkınma hamlesinin böylesine derinlikli ve kapsamlı anlamı vardır. Her şeyden önce üniversitemizin adının İstanbul Medeniyet Üniversitesi olması rastgele değildir. Burada açılışını yaptığımız kütüphaneyi de herhangi bir eser, herhangi bir yatırım değil, işte bu büyük fotoğrafın bir rengi, bir çizgisi olarak görmemiz gerekiyor. İlmin, irfanın, erdemin gücünü kendine rehber edinen ecdadın izinden giderek biz de eğitim-öğretimle kültürle, sanatla, teknolojiyle hepsinden önemlisi insanla medeniyetimizi zirveye çıkartacağız."

Erdoğan, kurdele kesimi öncesinde üniversitede bir de kıraat enstitüsünün açılacağı müjdesini vererek, "Evet, kıraata aşkı olanın aşık ve maşuk noktasında buluşması için hayra vesilesidir." ifadesini kullandı.

Kurdeleyi keserken, "Hazır mıyız? Bugünün anısına makaslar kimin elindeyse onda kalacak inşallah" diyen Erdoğan, daha sonra beraberindekilerle açılışı gerçekleştirdi.

Üniversite Rektörü Prof. Dr. Gülfettin Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hediye takdim etti. Kütüphaneyi ve binaları gezen Erdoğan'a bilgilendirme yapıldı.

Törene, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi İsmail Kahraman, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ve AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe de katıldı.