Bakan Nebati, Habertürk ve Bloomberg HT ortak yayınında gündeme ilişkin değerlendirmede bulundu, soruları yanıtladı. Türkiye için 20 Aralık 2021'in önemli günlerden biri olduğunu ifade eden Nebati, söz konusu tarih öncesinde makroekonomik göstergelerde herhangi bir problem olmadığını, psikolojik davranış bozukluğundan kaynaklanan dövize saldırı dolayısıyla kur artışı gerçekleştiğini söyledi. Nebati, o akşam açıklanan tedbirler paketinin etkisiyle döviz kurunun hızlı bir şekilde aşağı indiğini anımsatarak, buradaki en önemli ve birinci paketin "kur korumalı TL mevduat" olduğunu bildirdi.

Bunun, Türkiye'de ilk andan itibaren talebin oluşmasını ve oraya doğru yönelişin ivme kazanacak şekilde başlamasını sağladığını vurgulayan Nebati, "O günden itibaren günde ortalama 10 milyar lira civarında giriş oldu, 15 günlük süre içinde. Bu, zaman içinde farklı bir noktaya geldi. İlk gün yüzde 10'lar civarında döviz bozdurma oldu. Bunun yüzde 90'ı Hazine kaynaklı ve garantili. Bugün ulaştığı miktar yüzde 49." diye konuştu. Söz konusu tedbir paketinin etkilerine dikkati çeken Nebati, şu değerlendirmede bulundu:

"(Kur korumalı TL mevduat ve katılma hesapları) Dün akşam itibarıyla 340 milyar lira civarında bir seviyeye ulaştı. Bunun yüzde 49'u da döviz. Yani 10 milyar doları aşan döviz bozumu ve ona yakın da bir Türk lirası girişi oldu. Yasanın verdiği imkan 31 Aralık 2022'ye kadar. Cumhurbaşkanı'mızın bu tarihi, bir yıl uzatma ya da kesme yetkisi var. İyi gidiyor, halen yatay seyre gelmedi. 10 milyar doları aşmış durumda. Dolayısıyla Merkez Bankasının imkanlarını genişletme açısından ve kurların da stabil olması noktasında bireysellerdeki inancın pekiştirilmesi anlamında çok önemli enstrüman olarak gündemimizde kalmaya devam ediyor. Çıkış optimal noktayı bulduğumuz zaman, diğer enstrümanları da ortaya koyarak yolumuzda yürümeye devam ederiz."

Nebati, Türkiye'de enflasyondaki artışın iç ve dış gelişmelerden kaynaklandığını, bu konunun dünyanın da temel problemleri arasında yer aldığını ancak ülkelerin sert tedbir almadıklarını dile getirdi. Türkiye'deki enflasyonun kurdan etkilendiğini, kurdaki herhangi bir değişikliğin fiyatlara yansıdığını belirten Nebati, "Kurla ilgili iş yapsın ya da yapmasın Türkiye'de böyle bir psikoloji var, bunu kabul etmemiz lazım. 20 Aralık akşamına kadar döviz kurlarındaki fiyatlama, hep bir sonraki adıma göre yapıldı." ifadelerini kullandı. Yurt dışından kaynaklanan problemlerin getirdiği yük ve içerideki kur atağı gibi etkilerle enflasyonun kaçınılmaz olduğuna dikkati çeken Nebati, söz konusu modeldeki temel problemin "kur ve enflasyon" olduğunu bildirdi.

Nebati, enflasyonun bu seviyelerde bir süre devam edeceğini dile getirerek, "Yaza doğru bu seviyelerin gevşemesini bekliyoruz. Güzel haber, mesela herkes kardan, yağmurdan şikayet etti ama Türkiye'de toprak suya doydu, barajlarda kapakları açmak zorunda kaldılar. Demek ki gıdayla, üretimle ilgili sıkıntı yaşanmayacak." dedi. Yarın bir paket açıklayacaklarını anımsatan Nebati, şöyle konuştu:

"Yarın açıklayacağımız paketle hem özel sektörün hem de kamunun üstündeki yüklerle ilgili atacağımız adımlarla bu psikolojinin de değiştirilmesi noktasında, tüm paydaşları iş birliğine davet edeceğiz. Bu psikolojiyi tersine çevirme gayretiyle enflasyonu, bu yıl aralık döneminde yüzde 24'ler civarında bekliyoruz. Merkez Bankamız da aynı öngörüde bulundu."

Nebati, yaşanan sıkıntıları bertaraf edecek tedbirlerle yola devam edip, Haziran 2023'teki seçime tek rakamlı enflasyonla gireceklerini bildirdi. Yastık altındaki altınlara yönelik çalışmalara da değinen Nebati, bunların ekonomiye kazandırılması amacıyla adımları biraz daha genişleteceklerini söyledi. Nebati, "Ayşe Teyze, Fatma Teyze, Ahmet Amca, altının yastık içinden ekonomiye kazandırılmasıyla kendisinin de kazanacağını bilsin, kanaatini değiştirsin ve buna ilişkin olarak da biz ilgili enstrümanları verelim. Aynı zamanda bu altının işlenmesi noktasında ilgili paydaşları daha etkili hale getirelim." diye konuştu. Bununla ilgili bir rafinerinin işlem yaptığını belirten Nebati, şunları kaydetti:

"Darphaneyi de işin içine sokacağız. Bankaları biraz daha yoğun bir şekilde işe sokacağız ama aynı zamanda Türkiye'de 20-30 bin civarında olduğunu tahmin ettiğimiz kuyumcu vasıtasıyla Türkiye'nin her yerine yayacağız. Bu alanlarda 5 bin ton civarında altın olduğu varsayılıyor. 250 milyar dolar, yüzde 10 gelse 25 milyar dolar beklentimiz var. Bu defa çekebileceğimize inanıyoruz. Türkiye'de psikoloji çok önemli. Bunu kanıtlayan da bir günüm var, 20 Aralık. 20 Aralık'ta aynı ekonomik göstergelerle dolar 18,36'ya geldi. Saat 19.00, Sayın Cumhurbaşkanı'mızın manifestosu oldu. Ertesi gün dolar, aynı ekonomik göstergelerle 10,5'lere kadar indi. Demek ki temenni, şeffaflık, güven, istikrar. 20 Aralık sonrası kur korumalı TL mevduatına olan üst seviyedeki ilgi, altınla taçlandırılmış olacak."

Nebati, yeni bir şey getirmediklerini, 20 Aralık'ta söyledikleri tedbirleri peyder pey uyguladıklarını ifade ederek, kur korumalı Türk lirası mevduatını belli bir noktaya getirdiklerini, şimdi de altını ekonomiye kazandıracaklarını belirtti.