Bu yıl 4’üncüsü düzenlenen 2022 Kartepe Zirvesi ilk günü açılış konuşmalarıyla başladı. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde her yıl dünyayı ve insanlığı ilgilendiren bir temayla toplanan zirvede bu yıl “Dirençli Şehirler ve Şehrin Dönüşümü” konusu ele alınacak. Zirveye 24 ülkeden 350 akademisyen ve ekonomist katılacak. Zirvede pandemiyle sarsılan, iklim değişikliğiyle ilgili dünyanın yakın geleceğine dair senaryolar ele alınacak. Zirvenin açılış konuşmacılarından olan Almanya'nın eski şansölyesi Gerhard Schröder, “Kartepe Zirvesi ileriye yönelik adımlar atmamızı sağlamaktadır. Buradan çıkan neticeleri iyilik için kullanabiliriz” dedi.

Türkiye’ye sempatisiyle bilinen, iç ve dış siyasette izlediği tutarlı politikalarla tanınan eski Almanya şansölyesi Gerhard Schröder, “Nazik davetlerinizden ötürü Kocaeli Büyükşehir Belediyesine teşekkür ederim. 2022 Kartepe Zirvesi dirençli şehirler temasıyla gerçekleşiyor. Bu temayı seçmek, şehrin dönüşümüne odaklanmakla aslında en önemli konuya parmak basıyorsunuz. Şehir ve kentselleşmenin sorunlarını görüp bunu kalkınma durumuna çevirmek zorundayız” diye konuştu.

Dünyanın güncel gündemine değinen Schröder, “Rusya, Ukrayna’ya savaş açmış durumda. Ukrayna halkının ıstırabına sebep olan bu savaş en kısa zamanda durdurulmalıdır. İki ülkenin arasında müzakerelerin hızlı netice vermesi ve sonucunda ateşkes olması lazım. Bu konuda da gücü yeten herkes bu çabalara dahil olmalı ve bu savaş durdurulmalı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çabaları çok kıymetlidir. Umuyoruz ki bu çabalar başarıya ulaşacaktır. Son zamanlarda pek çok görüşmelere gerçekleşti. Ancak Rusya’nın güvenlik endişeleri kendine bir yer bulamıyor. Batı’nın uygulamaları istikrarsız tepkilere sebep oldu. Geleceğe baktığımız zaman bunları iyi görmeliyiz. Politik, sivil bağlarımızı toptan atmamalıyız. Çünkü bütün çarpıcı gelişmelere rağmen bütün umudumuz barış ve güvenlik için kurulacak diyaloglardır. Bu bağların devam etmesi için ben de üzerime düşeni yapacağımı ifade etmek isterim’’ şeklinde konuştu.

Schröder sözlerine şöyle devam etti: "Dünya pek çok alanda değişiklik yaşamakta ama bu savaş uluslararası ilişkileri temelden sarsmıştır. ABD ve Asya kıtasında da hissedilmektedir. Aynı şekilde sonuçlara baktığımız zaman ve zirvenin konusuna odaklandığımız zaman güvenlik meseleleri ve savaşın etkileri elbette şehirleri de etkilenmekte. Dünyanın neresinde yaşarsak yaşayalım öncelikle küreselleşmeyle karşı karşıyayız. Halklar ve ülkeler arsında ciddi rekabet mevcut. Hepimiz barış ve güvenliğin tesisi için çabalıyoruz.”

Türkiye ve Almanya’nın özel sorumlulukları olduğunun altını çizen Schröder, Türkiye ve Almanya’nın fikir birliğinin olduğunu söyledi. Schröder, “İki ülkenin küresel barış savunuculuğu ve çerçevelere dayanan fikirler konusunda da birliği var. Küresel serbest ticaretin desteklenmesi konusunda da ülkelerimizin ortak noktaları vardır. Birçok konuda ortak çabalarımız var. Çok taraflılık küresel sorunları çözmekte elzemdir. Çevrenin korunmasında da el ele çalışıp bunu gerçekleştirmeliyiz. Tek bir küresel güç bütün bu sorunları tek başına çözmeye yetmeyecektir. Dolayısıyla bölgesel iş birliğinin özellikle komşu ülkeler tarafından önemsenmesi kalkınma ve halklarımızın barış içinde yaşaması çok önemlidir” ifadelerini kullandı.

"Avrupa Birliği için hangi ülkenin değeri büyük dersek bunun cevabı Türkiye olacaktır" diyen Schröder, "Türkiye güçlü bir ülkedir. Türkiye güvenilir bir NATO ittifakıdır. Bizlerle terörizmle mücadele konusunda fikir birliğindedir. Türkiye, Avrupa ve Asya’nın arasında önemli bir konuma sahiptir. Türkiye çatışmaların alanını kesecek güce sahiptir kendi bölgesinde. Ne yazık ki Avrupa’da bunun değeri bilinmemektedir. Doğru yaklaşım çok taraflılık olacaktır. Bu zirvenizin başlığıyla ilişkili. Dirençli şehirler ve şehrin dönüşümü. 21. yüzyıl şehirlerin zamanı olacak. Hepimizin bu noktada uzun vadeli düşünmemiz gerekiyor. Uzun vadede biz yine aynı dünyada yaşayacağız. Ortak bir algıda toplaşıp sera gazı emisyonlarını azaltıp, iklim değişikliğiyle birlikte mücadele etmeliyiz. Yatırımları geleceklere dönük yapacaksak bu yönde yatırım yapmalıyız. En hayati kaynaklara ulaşmak için milyarlarca için başka bir zorluk haline gelecek. Günümüzde bile milyonlarca insanın temiz suya ulaşması zor. Emisyonların azaltılması için ve iklim değişikliği mücadelesi için el ele çalışmalıyız” diye konuştu.