Çok sayıda medeniyete ev sahipliği yapan merkez Sur ilçesindeki Diyarbakır Surlarının restore edilerek eski ihtişamına kavuşması için Diyarbakır Büyükşehir Belediyesince etap etap yapılan çalışmalar sürüyor. Surlarda yürütülen çalışmalar, Kültür ve Turizm Bakanlığının oluşturduğu Bilim Komisyonu ve alanında uzman kişilerden oluşan Danışma Kurulunca titizlikle kontrol ediliyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının sağladığı finansmanla çalışmaların yürütülen 5. etapta yapılan arkeolojik kazılarda yaklaşık 1700 yıllık amfora (bir tür testi) gün yüzüne çıkarıldı. - "Çok ciddi bir turizm potansiyeli barındırıyor" Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi İmar Daire Başkanlığı Koruma Uygulama ve Denetim Büroları (KUDEB) Şube Müdürü Sermed Azizoğlu, AA muhabirine, Kültür ve Turizm Bakanlığının yürüttüğü projelendirme çalışmaları kapsamında yaklaşık 2 yıldır Kültür ve Turizm ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği bakanlıklarıyla ortak proje yürüttüklerini söyledi. İlk 2 etabın sonuçlandığını, geriye kalan etaplarda çalışmaların devam ettiğini bildiren Azizoğlu, 5. etapta yapılan çalışmalar için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının 50 milyon liralık hibe sağladığını belirtti. Azizoğlu, "Yaptığımız çalışmaların kentin turizmine katkı sağlamasını ve yaklaşık 2 bin yıllık geçmişi olan surların gelecek nesillere aktarılmasını istiyoruz." diye konuştu. Sur ve burçlardaki restorasyonun yanı sıra toprak altında kalmış surların ve burçların izlerine ilişkin arkeolojik kazılar yaptıklarına işaret eden Azizoğlu, kazıları Diyarbakır Müze Müdürlüğü ile yürüttüklerini vurguladı. Kazı çalışmalarında buldukları tarihi esere değinen Azizoğlu. "Yürüttüğümüz çalışmalarda bölgemizde pek rastlanmayan 'amfora' dediğimiz, zeytinyağı ve şarap taşımacılığında kullanılan bir buluntuya rastladık." dedi. - Amfora, Müze Müdürlüğüne teslim edildi KUDEB Şube Müdürlüğünde görevli arkeolog Süleyman Karakaş da restorasyon çalışmalarının sürdüğü 5. etaptaki 71 ve 72 numaralı burçlar arasında yer alan kısımda sur temel duvarlarını ortaya çıkarıp gerekli işlemleri yapmak amacıyla yaklaşık 3 ay önce çalışma başlattıklarını dile getirdi. Kazıda sur temel duvarını bulduklarını ve çalışmalar ilerledikçe Roma, Bizans, İslam ve Osmanlı dönemlerine ait mimari yapılara rastladıklarını dile getiren Karakaş, söz konusu kısımda çalışmaların devam ettiğini belirtti. Kazıda bölgede çok nadir görülen amfora bulduklarını ifade eden Karakaş, eserin yaklaşık yüzde 80 bütünlüğünü koruduğuna dikkati çekti. Karakaş, titiz bir çalışmayla herhangi bir zarar vermeden çıkardıkları eseri Müze Müdürlüğüne teslim ettiklerini, dibi sivri amforanın bölgede nadir görüldüğüne işaret etti. Gövdesi geniş ağız kısmı dar olan amforanın zeytinyağı ve şarap gibi sıvıların korunması amacıyla kullanıldığını anlatan Karakaş, "Sivri dipli amfora ticaret amaçlı yapıldığı için önem arz etmekte. Yapılış şekli ve üzerindeki motiflerden yola çıkarak milattan sonra 330'lu yıllara tarihlenmekte. Günümüzden yaklaşık 1700 yıl öncesine kadar gitmekte. Bu dönem Geç Roma-Erken Bizans Dönemi'ne denk geliyor." ifadelerini kullandı. Karakaş, şunları kaydetti: "Bölgemizde nadir görülen amfora Diyarbakır'da ilk defa görüldüğü için bizde büyük bir heyecan uyandırdı. Bunun heyecanını hala yaşıyoruz. Bölgemize ticari amaçla geldiğini düşünmüyoruz çünkü ticari amaçla gelmiş olsaydı buna benzer birden fazla esere rastlardık. Bu amforanın içinde taşınan zeytinyağı, şarap veya benzeri bir şeyin hediye edilmesi amacıyla geldiğini tahmin ediyoruz."