Ekin Hazal DOĞRUYUSEVER/Yaz ayının kendini iyice hissettirmeye başladığı şu günlerde saçlarda da değişiklikler yapılmaya başlandı. 2022 yaz sezonu hakkında ipuçları veren Saç Tasarım Uzmanı Erdal Dursun, Yeni Journal’a konuştu. 81 il Kuaförler Berberler ve Güzellik Salonları Bilgi Paylaşım Derneği’nin kurucusu Erdal Dursun, uzun yıllardır kuaförlük yaptığını dile getirerek, mesleğin inceliklerini paylaştı. “Saç kesiminde, kafa ve kemik yapısını da dikkate almak lazım” Dursun, “Yaklaşık olarak, 8 yaşından beri bu mesleğin içerisindeyim. Benim için aşk, yaptığım iş demek. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı halk müziği, sanat müziği çok sesli koro ve opera sanatçılarına yani sanat camiasına 30 yıl boyunca hizmet verdim. Her ne işle uğraşıyorsan uğraş, kendini geliştirmediğin sürece aynı noktada kalırsın. Camiamızda, iyi bir noktaya gelmek için sürekli kendimizi yenilemeli, geliştirmeli ve teknolojiyi takip etmeliyiz.1992 yılında yurt dışında aldığım bir akademi, adeta meslek hayatıma yön verdi. En basiti, saç kesiminde, kafa ve kemik yapısının, boyun uzunluğunun ne kadar önemli olduğunu öğrenmiş oldum. Müşterilerin bir kısmı elinde gazete kupürüyle ya da internette bulduğu bir fotoğrafla gelip aynı saç modelini yapmamızı istiyor. Ama dediğim gibi, herkesin kafa yapısı, boyun uzunluğu birbirinden farklıdır. Birine yakışan güzel duran bir kesim veya model, başka birinde aynı şekilde durmayabilir” şeklinde konuştu. “Bu sene bob ve katlı kesimler moda” Yüz şekline göre saç kesiminin oldukça önemli olduğunu vurgulayan Dursun, sözlerini şöyle sürdürdü: “Genellikle yuvarlak yüz hatlarına sahip olan kişilere saç kesiminde, iç yüz kat uygulanması lazım. Yüzü daha toplu olanlar ise, saç kesiminde daha dış katları kullanmayı tercih edebilir. Aynı şekilde kişinin yüzünde sivrilik varsa, uç kısımlarda hareketlilik katarak daha canlı bir görüntü elde edebilir. Bu yıl, genellikle uzun ve bol tatlı modeller tercih ediliyor. Yani 1960'lı, 70'li yıllara geri dönüş var. Bu sene saç kesimlerinde de özellikle bob ve katlı kesimler oldukça rağbet görüyor. Yaz aylarının gelmesi sebebiyle daha çok ense kısmı açık modelleri kullanıyoruz. Saç renklerine gelecek olursak; bu yıl doğal renkler tercih ediliyor. Fakat ben kendi alanımda renkli saçları daha çok seviyorum yani gri, yeşil, mor, eflatun… Hep şunu derim, evreni değiştiremiyoruz, bari kendi içimize kattığımız renkleri değiştirelim. Bazen bir renk bile, insanın bakışını, çehresini, gülüşünü değiştirebiliyor. Kendi müşteri portföyümde 70, 80 yaşındaki müşterime de mor, yeşil saç yapıyorum aynı şekilde daha genç kesime de… Fakat, şunu özellikle belirtmek isterim, özellikle 18 yaşına basmamış olan ve saçını boyatmak isteyen müşterilere boncuk kaynak yapıyorum. Çünkü 18 yaşından önce yapılacak olan boya küçük çocukların cildinde tahrişe ve çeşitli rahatsızlıklara sebep oluşturabilir. Olması gereken bu, herkese her işlem yapılmaz, yapılmamalı. Biz Ahi kültüründe büyümüş insanlarız. Ahilik geleneği kuaför camiasında oldukça önemlidir. Ustamızdan el alarak bu şekilde yetiştik. Mesleki etik ve terbiye ile büyüdüm.” “Yazın, sıcak renkleri tercih etmeyin” Yaz aylarının gelmesiyle birlikte özellikle tatile gidecek olanlara seslenen Saç Tasarım Uzmanı Erdal Dursun, “Özellikle yazın, sıcak renk kullanmayın. Çünkü, güneşin ve denizin etkisiyle saçlar kuruyor. Sarı, bakır, kızıl saçları kullanarak tatile gidiyorsanız muhakkak yanınızda bir badem yağı bulundurun. Badem yağı kullanımı, kırılmayı yüzde otuza kadar düşürüyor” dedi. “Türkiye’nin bütün illeri arasında köprü oluşturmak istiyorum” Son olarak, son zamanlarda artan girdi maliyetlerine de değinen Dursun, sözlerini şöyle tamamladı: “Eskiden bir tüp saç boyasını, 40 liradan alırken şu anda 97 liraya alıyorum. Ben organik boya kullanıyorum, bunun içerisine bonesini pamuğunu naylonu da eklediğiniz zaman haliyle maliyet artıyor. Fön makinesi zaten sürekli çalışıyor. Sektör olarak, elektriği oldukça çok kullanıyoruz. Bu da faturalara yansıyor. Yaklaşık olarak 2 bin lira ile 8 bin lira arası elektrik faturası ödüyorum. Devlet yetkililerimiz ve kurumlar, kuaför, berberler ve güzellik salonlarına özel bir fatura çıkartabilir. Çünkü bizler, mesleğimiz gereği fön makinesini, led ışığı sürekli kullanmak durumundayız. Böyle özel bir düzenlemeye gidilmesi, camiamızın yüzünü oldukça güldürür. Çünkü biz artık günü kurtarmıyoruz, günü kurtarmayı 3 günde bir yapabiliyoruz. Pandemi ve ekonomik sebepler nedeniyle dükkanını kapatan birçok arkadaşım var fakat kapanan dükkan kadar yenisi de açılıyor. Gerçekten yıllardır bu işi yapan ustalarımızın salonlarını kapattığını biliyorum. Bu anlamda mesleğimize sahip çıkmalıyız. Ben Türkiye'de ilk adımı atarak 81 İl Kuaförler Berberler ve Güzellik Salonları Bilgi Paylaşım Derneği’ni hayata geçirdim. Akademik eğitimler de vermekteyim. Federasyonun da paylaştığı doğru bilgilerle derneğimize üye olan bütün arkadaşlara güncel bilgileri aktarıyorum. Paylaştığımız bilgilerle Türkiye’nin bütün illeri arasında köprü oluşturmak istiyorum. Artık meslektaşlarımız olarak yan yana gelip dostluğun, kardeşliğin birleştirici gücünü hissetmeliyiz. Eskiden Ahi kültüründeki gibi bütün camianın yan yana gelip kol kola gezdiği dayanışma ortamını tekrardan sağlamalıyız.”