Ailesi onun marangozluğu öğrenmesini istedi ancak Karadavi Tanta kentine giderek dinî bir okulda eğitim görmeye başladı ve 9 yıl sonra mezun oldu. Burada Hasan el-Benna ile tanıştı.

Daha sonra El-Ezher Üniversitesi'nde ilâhiyat öğrenimine başlayan Karadavi, 1953 yılında mezun oldu.

1958 yılında Yüksek Arap Dili Araştırmaları Enstitüsü'nden dil ve edebiyat konusunda lisans almıştır. Usul-u Din Fakültesi, Kur'an ve Sünnet İlimleri bölümünde master yapan Karadavi, doktorasını da 1973 yılında aynı fakültede tamamlamıştır. Karadavi’nin doktora konusu "Zekât ve zekâtın toplumsal sorunların çözümündeki yeri" başlıklı tezidir.

1977'de Katar Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Dekanı seçilmiştir.

Mart 1997'de, Batı ülkelerindeki Müslüman azınlığın dinî hayatına dair fetvalar vermek amacıyla, Avrupa Fetva ve Araştırma Meclisi'ni kurdu. Ayrıca Uluslararası Müslüman Alimler Birliği'nin kurucuları arasında yer aldı.

ABD, Karadivi'nin teröre destek verdiği iddiası üzerine 1999 yılından bu yana ülkeye girişini yasaklanmıştır.

Kasım 2005 ve Haziran 2008 tarihlerinde ABD'den Foreign Policy ve İngiltere'den Prospect dergilerinin internet üzerinden okuyucu anketleri ile oluşturduğu Dünyanın ilk 100 entelektüeli listelerinde, 2005 yılında 56., 2008 yılında 3. sırada yer almıştır.

Mısır Kralı I. Faruk döneminde, 1949 yılında ilk kez tutuklanan Karadavi, Mısır Cumhurbaşkanı Cemal Abdünnasır döneminde de 3 kez hapse girdi. 1961 yılında Mısır'ı terk ederek Katar'a gitti. Burada Katar vatandaşlığı aldı.

2011 Mısır Devrimi sırasında Karadavi, 1981 yılından beri ayak basmadığı Mısır'a gitti ve 18 Şubat günü Tahrir Meydanı'nda yüzbinlerce göstericiye nutuk verdi ve ardından cuma namazı kıldırdı. Nutku sırasında, devrime destek vermelerinden ötürü Kıptîler'i de öven Karadavi'nin, Kur'an'da geçen “Ey Müslümanlar” ifadesini kullanmak yerine “Ey Müslümanlar ve Kiptîler” şeklinde bir ifade kullanması ilgi çekmiştir. Yine bu konuşmasında devrik Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek için ‘zalim firavun’ ifadesini kullanmıştır.

Libya İç Savaşı sırasında Karadivi, Muammer Kaddafi'nin öldürülmesi için fetva verdi. Libyalı büyükelçileri de Kaddafi rejimiyle bağlarını kopartmaya davet etti.

Karadavi ve bir grup Müslüman din adamının Nisan 2012'de Paris'de düzenlenecek olan dinî bir konferansa katılımı, 2012 Toulouse saldırıları'nın yaşanmasının ardından Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozi tarafından engellenmiştir ve bu kişiler Fransa'ya sokulmamıştır.

Aralık 2014'te Mısır yargısının talebi üzerine, INTERPOL Karadavi'nin yakalanması için kırmızı bülten çıkardı. Ancak Eylül 2017'de INTERPOL'ün web sitesinden Karadivi'nin adı kaldırıldı. Aralık 2018'de ise arananlar listesinden tamamen çıkarıldı. Ocak 2018'de Mısır'da askerî mahkeme, bir albaya suikast düzenlediği iddiasıya gıyabında yargıladığı Karadivi'nin de aralarında bulunduğu 17 kişiye müebbet hapis cezası verdi.

2017 Katar diplomatik krizinin ardından Karadavi, Körfez ülkeleri tarafından “El Nusra'nın finansörleri” listesine dahil edilmiştir. Katar krizi kapsamında Eylül 2018'de Suudi Arabistan savcıları Karadivi hakkında idam talebiyle iddianame düzenlemiştir.

7 Kasım 2018'de Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanlığı'ndan ayrılmıştır.