Kadıköy-Tavşantepe metrosunda Senanur Damgacı'ya bıçak çekip, tehdit ve hakaret ettiği gerekçesiyle gözaltına alınan zanlı, çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklandı.

Kadıköy İlçe Emniyet Müdürlüğündeki işlemleri tamamlanan ve çıkarıldığı savcılıkça ifadesinin alınmasının ardından "silahla tehdit", "basit yaralamaya teşebbüs", "halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit" suçlarından tutuklanması talebiyle nöbetçi hakimliğe gönderilen şüpheli Emrah Y'nin işlemleri tamamlandı.

Nöbetçi Anadolu 10. Sulh Ceza Hakimliğinde ifade veren şüpheli Emrah Y, metroda karşılaştığı ve tanımadığı müştekinin maskesini takmadığını fark ettiğini, bu nedenle uyardığını, başka bir kadının bu sırada olaya müdahil olduğunu, kendisine tekme attığını öne sürdü.

Üzerinde taşıdığı bıçağı biletmek amacıyla yanına aldığını ileri süren Emrah Y, metroya binerken kendisini kimsenin kontrol etmediğini, bıçağı birisini yaralamak kastıyla taşımadığını, metroda tartışınca linç edilme korkusuyla bıçağı çıkardığını iddia etti.

Sulh Ceza Hakimliği, şüpheli Emrah Y'nin üzerine atılı suçlardan tutuklanmasına karar verdi.

Cezaevinden koşullu salıverildi

Öte yandan şüpheli E.Y'nin Anadolu 38. Asliye Ceza Mahkemesince 3 Mayıs 2018 tarihinde "cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan yargıladığı davada 2 yıl 12 ay hapis cezasına çarptırıldığı öğrenildi.

Bu suçtan 7 Mart 2019 tarihinde tutuklanan şüpheli Emrah Y'nin cezaevine alındığı, hükümlü olan Emrah Y'nin 26 Aralık 2021 tarihinde tahliye olması gerekirken, cezasını iyi halli geçirdiğinden 29 Haziran 2020 tarihinden itibaren koşullu salıverilmesine karar verildiği bildirildi.

Genç kızın annesi konuştu

Kadıköy-Tavşantepe metrosunda şüpheli Emrah Y. tarafından bıçakla tehdit edilip hakaret edilen Senanur Damgacı ile birlikte olan annesi Nilgün Mihdiye Damgacı, "Benim burada asıl söylemek istediğim bir toplu taşıma aracı bu. O şahıs koskoca bıçakla metroya nasıl biner? Hadi bindi, güvenlik bize yardımcı olmadı. Biz o esnada butona (imdat butonu) birkaç defa bastık. 'İmdat' diye bağırdık, çığlık attık. Fakat ses seda yok." dedi.

Anne Damgacı yaptığı açıklamada, olay esnasında videoyu çeken kişiye teşekkür ederek, "O arkadaşımız videoyu çekmeseydi gündeme bu şekilde yansımayacaktı." diye konuştu.

Damgacı, bunun çok ciddi bir olay olduğunu vurgulayarak, "Kızım ve ben çok ciddi bir tehlike atlattık. Metroda oturan mazlum bir bayanımız vardı. Maskesi burnunun altındaydı, şahıs önce bayana tepki gösterdi ve bağırdı." ifadelerini kullandı.

Zanlının tepki gösterdiği kadının sürekli alerjisi olduğunu söyleyerek kendini ifade etmeye çalıştığını aktaran Damgacı, şüphelinin sesini yükselterek hakaretlere başlaması üzerine kızının araya girerek bir kadınla bu şekilde konuşmaması gerektiğini söyleyerek saldırganı uyardığını belirtti.

"Anne olarak ister istemez önüne geçmek istedim"

Damgacı, bunun üzerine şahsın kızının üzerine yürüdüğünü dile getirerek, şunları kaydetti: "Kızım bunu söylediği anda şahıs, üzerimize yöneldi. Çok ağır hakaretler, darp ve şiddetle kızımı itti. Kızım yere düşünce ben de bir anne olarak ister istemez önüne geçmek istedim. O esnada 2 kez düştüm kalktım. Sonrasında ben tekrar kızımı korumak isteyip adama ilerlediğimde adam bıçak çekti. Kızım çığlık atmaya başladı. "

Anne Nilgün Mihdiye Damgacı, bıçağı görünce metrodaki diğer yolcuların korkup geri çekildiklerini anlatarak, "Kızım da beni geri çekti. Adam boş bir alanda bıçağı savurup durdu. Bıçak ufak bir bıçak değildi, kasap bıçağı gibi bir şeydi. Metrodan indi, cama vura vura diğer taraftan geldi. Yine tehdit ve küfürler... Kızım geri çekilmese bir yerine zarar gelecekti." dedi.

"O şahıs koskoca bıçakla metroya nasıl biner?"

Bayağı şiddetli olaylar yaşadıklarını aktaran Damgacı, konuşmasını şöyle tamamladı: "Benim burada asıl söylemek istediğim bir toplu taşıma aracı bu. O şahıs koskoca bıçakla metroya nasıl biner? Hadi bindi, güvenlik bize yardımcı olmadı. Biz o esnada butona (imdat butonu) birkaç defa bastık. 'İmdat' diye bağırdık, çığlık attık. Fakat ses seda yok. O kapı kapandı, araç hareket etmeye başladığında güvenlik yanımızda belirdi. 'Ne oldu?' diye soruyorlar bize. Öbür durakta da indik. Güvenlik bizi yukarı kadar çıkardı. Şahsın yakalanmadığından dolayı polisle bağlantı kurdurtmadılar. Ve yine orada kızımla tek başımıza kaldık. Yanımızda mağdur olan bayan arkadaş da vardı. Metroda yukarıda kaldık. Yani biz dışarı çıkmaya da içeri girmeye de korktuk. En sonunda taksiye atlayarak oradan ayrıldık. Özellikle şunu vurgulamak istiyorum. Bu saldırıların bir son bulması lazım. Kadınları kadınlar korumamalı, devlet korumalı."