GÜNDEM

AK Parti Sözcüsü Çelik duyurdu: Elazığ afet bölgesi ilan edildi

AK Parti Sözcüsü Çelik, MYK sonrası yaptığı açıklamada, ''Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla Elazığ, depremden etkilenmesi bakımından 11'inci il olarak afet bölgesi olarak değerlendirilecektir'' dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Kahramanmaraş merkezli depremlere ilişkin, "Sayın Cumhurbaşkanı'mızın talimatıyla Elazığ, depremden etkilenmesi bakımından 11'inci il, afet bölgesi olarak değerlendirilecektir." dedi.

Çelik, parti genel merkezinde, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı devam ederken açıklamalarda bulundu.

Depremlerde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, millete başsağlığı dileyen Çelik, ilk depremin ardından AK Parti MYK ve MKYK üyelerinin, milletvekillerinin, teşkilat mensuplarının bölgede görev aldığını belirtti.

Çelik, MYK'nin, afet illerinde görev yapan parti yöneticilerinin sundukları raporların yanı sıra genel olarak depremle ve afetle ilgili mücadelenin ve vatandaşların taleplerinin değerlendirilmesi konusunda tek bir gündemle toplandığını ifade etti.

Yaraları sarmaya, çadır bölgelerinde misafir edilen vatandaşların ihtiyaçlarını gidermeye gayret ettiklerini dile getiren Çelik, aynı şekilde depremin ortaya çıkardığı bir sürü etkiyle mücadelenin koordine edilmesine de katkı vermeyi sürdürdüklerini söyledi.

Depremlerden etkilenen il sayısına işaret eden Çelik, "Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla Elazığ, depremden etkilenmesi bakımından, 11'inci il olarak, afet bölgesi olarak değerlendirilecektir." diye konuştu.

Depremin meydana geldiği andan itibaren devletin ve vatandaşların tüm imkanlarıyla gayret sarf ettiğine dikkati çeken Çelik, "Altı vatandaşımızdan birisi depremden doğrudan etkilendi ve vatandaşlarımızın tamamı bir şekilde bu depremden etkilendi. 35 binin üzerinde vatandaşımız hayatını kaybetti, hepsine Allah'tan rahmet diliyoruz." şeklinde konuştu.

Enkazdan sağ kurtarılan vatandaşlardan her birinin, bir sevinç sebebi olduğunu ancak hayatını kaybedenlerin acısının uzun yıllar yaşanacağını vurgulayan Çelik, "Cumhurbaşkanı'mızın talimatıyla bir hafta milli yas ilan edildi. Kuşkusuz bu yas, yıllar boyunca, sonsuza dek kalbimizde olacak." dedi.

Çelik, dünyadaki önemli kurumların da değerlendirmelerine göre, bölgede son 100 yılda yaşanan en büyük doğal afetle karşı karşıya olunduğuna işaret etti.

Genel afet bölgesi olarak ilan edilen illerde, vatandaşları kurtarma çabası başta olmak üzere yoğun bir faaliyetin icra edildiğini belirten Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dışarıda kalan vatandaşlarımızın ihtiyaçlarının giderilmesi açısından da devletin ve milletin bir seferberlik halinde nasıl bütünleşerek bu yardımlara koştuğunu hep beraber görüyoruz. AFAD, emniyet, jandarma, kahraman silahlı kuvvetlerimiz, UMKE, ambulans ekipleri, gönüllüler, yerel güvenlik, yerel destek ekipleri, her kesimden vatandaşımız, gönüllü sivil toplum kuruluşları bir şekilde bu depremle mücadelenin bir parçası olmaya ve yaraları sarmaya gayret eden birçok vatandaşımız bu mücadeleyi veriyor. Her türlü maddi manevi destek çabası gösteren herkese şükranlarımızı sunuyoruz. Bu büyük bir kuvvetle, büyük bir koordinasyonla afetle mücadele bu şekilde sürdürülmeye çalışılıyor."

"Siyasi tartışmaların çok parçası olmadık, halen de olmayacağız"

Çelik, bu dönemde pek çok tartışmanın da yaşandığını dile getirerek, "Biz afet bölgelerinde vatandaşlarımızla beraber olduğumuz için bu siyasi tartışmaların çok parçası olmadık, halen de olmayacağız. Her ne kadar siyaset yapılmasın diyerekten o bölgeye gidenler neredeyse miting yaparcasına benzer kalıpta sözlerle bir şekilde, bir yıkım siyaseti gerçekleştirseler de bunların hepsine cevap vereceğimiz bir zaman var. Bunları not ediyoruz. Ama şimdi önceliğimiz canlarımızı enkaz altından kurtarmak, yaralarımızı sarmak ve dışarıda olan, evsiz kalmış ya da binalarına giremeyen vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmak." ifadesini kullandı.

"Sahaya hakim olan asli şey dayanışmadır, kardeşliktir, koordinasyondur"

Bu kadar büyük bir afet karşısında uluslararası yardım talebinde bulunulduğunu anımsatan Çelik, yaklaşık 100 ülkeden Türkiye'nin uluslararası yardım talebine cevap verildiğini, yaklaşık 10 bin kişilik arama kurtarma ekibinin bölgeye geldiğini kaydetti.

Kahramanmaraş merkezli depremlerin devletlerin gücü ve kapasitesini aşan bir afet olduğu konusunda herkesin mutabık kaldığını da anımsatan Çelik, şöyle konuştu:

"Burada tabii ki ulaşılmayan yerler, sıkıntılar, aksaklıklar söz konusu olmuştur. Bunlarla ilgili arkadaşlarımız çalışmalarını sürdürüyorlar. Ama sahaya hakim olan asli şey dayanışmadır, kardeşliktir, koordinasyondur, bütün bu saydığım ekiplerin verdiği büyük mücadeledir. Bu bakımdan hem devletimizin organları hem gönüllü vatandaşlarımızın çabalarıyla her yerde her alanda depremle, afetle mücadele etme ve vatandaşımıza sahip çıkma çabası büyük bir gayretle devam etmektedir.

Kuşkusuz içerideki kahramanlarımızın her birine görev yaptığı illerde, ziyaret ettiğimiz deprem bölgelerinde her gün onların gayretlerini, adanmışlıklarını milletimizin yararlarını sarmak için nasıl çırpındıklarını görerek içimizden şükran duygusuyla onları selamladık. Çeşitli ülkelerden gelen ve milletimizle dayanışmayı ortaya koyarak bir insanlık dayanışması gösteren bütün milletlerin arama kurtarma ekiplerine ve diğer ekiplerine de bir kere daha teşekkürlerimizi iletmek isteriz."

Yabancı arama kurtarma ekiplerinden ağzından gerçek olmayan pek çok beyanın da yayıldığını dile getiren Çelik, gerçeğin ne olduğunu anlatmak bakımından İtalyan basınına demeç veren bir arama kurtarma görevlisinin sözlerini aktardı.

Söz konusu arama kurtarma personelinin, "Harap yapılar ve çeşitli ölümler gördük. Ama aynı zamanda yara almış ama parçalanmamış bir halkın gururunu gördük. Hepimiz çok etkilendik. Her şeyini kaybetmiş insanlar merkez üssümüzü kurmak için yer bulmamıza yardım etti. Ellerinde bir lokma yemek olan insanlar bu lokmasını bizimle paylaşmaya hazırdı." dediğini aktaran Çelik, "Ama esası budur. Büyük milletimiz her yaştan mensubuyla birlikte hem yaraların sarılması, afetle mücadele edilmesi için gayret gösterdi hem de bir lokma ekmeğini bize yardıma gelenlerle paylaşacak şekilde asaletini bir kere daha bütün dünyaya göstermiş oldu." dedi.