DÜNYA

ABD Yüksek Mahkemesi'nden Halkbank kararı

ABD Yüksek Mahkemesi, Halkbank'a ABD'de cezai kovuşturma açılabilmesine olanak sağlayan alt mahkemenin kararını iptal etti.

ABD Yüksek Mahkemesi, alt mahkemenin Halkbank hakkındaki cezai kovuşturmanın devam etmesi yönündeki kararını iptal ederek, Manhattan merkezli ABD 2. Bölge Temyiz Mahkemesi'ne kararı yeniden gözden geçirmesi talimatı verdi.

Halkbank hakkında İran'a yönelik yaptırımların delinmesine ilişkin olarak 2019'da ABD’de açılan dava kapsamında ABD Yüksek Mahkemesi kararını açıkladı. Yüksek Mahkeme, alt mahkemenin Halkbank hakkında cezai kovuşturmanın devam etmesi yönündeki kararı iptal ederek, Manhattan merkezli ABD 2. Bölge Temyiz Mahkemesi'ne kararı yeniden gözden geçirmesini istedi. Kararın 7’ye karşı 2 oyla alındığı ifade edildi.

Yüksek Mahkeme ayrıca, Halkbank’ın ABD mahkemesinde yargılanabileceğine, bölge mahkemesinin Halkbank'ın kovuşturulmasında yargı yetkisine sahip olduğuna ve 1976 tarihli Yabancı Devlet Dokunulmazlık Yasası’nın (FSIA) cezai kovuşturmaya karşı dokunulmazlık sağlamadığına karar verdi.

Yargıç Brett Kavanaugh yaptığı açıklamada, “Halkbank’ın görüşüne göre, doğrudan ve çoğunluğu yabancı bir devlete ait olan tamamen ticari bir işletme, ABD vatandaşlarını etkileyen ve ABD ulusal güvenliğini tehdit eden suç eylemlerine karışabilir ve ABD mahkemelerinde hiçbir cezai sorumlulukla karşı karşıya kalmayabilir. Yabancı Egemen Dokunulmazlıklar Yasası'ndaki hiçbir şey bu sonucu desteklemiyor” ifadelerini kullanarak, Yüksek Mahkeme’de görevli 6 yargıcın kendisine katıldığını aktardı.

Temyiz Mahkemesi, Halkbank hakkında cezai kovuşturma açılabileceğine hükmetmişti

2. ABD Temyiz Mahkemesi, 2021'de Halkbank aleyhine karar vermiş, "Yabancı Devlet Dokunulmazlık Yasası" yasasının bankayı korusa bile, Halkbank hakkındaki suçlamaların ticari faaliyet istisnası kapsamına girdiği sonucuna varmış ve cezai kovuşturma açılabileceğine hükmetmişti.

ABD hükümeti, davayı savunuyor

ABD'li savcılar, Halkbank'ı petrol gelirlerini önce altına sonra da nakde çevirerek İran'ın çıkarlarına hizmet etmekle, petrol gelirlerinden elde edilen paranın transferini sahte gıda sevkiyatları ile gerçekleştirmek, İran'a 20 milyar dolarlık kısıtlanmış fonun gizlice transfer etmesine yardım etmek ve en az 1 milyar doların ABD mali sistemi aracılığıyla aklamakla suçladılar.

ABD hükümeti ise, davanın egemen bir hükümetin kovuşturulmasını içermediğini ve en az 70 yıldır yabancı hükümete ait şirketlere karşı cezai davalar ile aynı olduğunu savundu.