Meyer-Landrut, Ankara'daki CerModern Sanat Galerisi'nde "Avrupa Günü" dolayısıyla basın toplantısı düzenledi. Kovid-19 salgınının başlangıcından bu yana ilk yüz yüze Avrupa Günü kutlaması yapıldığını vurgulayan Meyer-Landrut, bu kapsamda Ankara ve İstanbul'un yanı sıra 19 şehirde etkinlikler düzenleneceğini söyledi. Eski Fransız Başbakanı Robert Schuman'ın Dışişleri Bakanlığı sırasında Avrupa'da çelik ve kömür üretimini entegre etmek için ortaya attığı teklifin bugünün Avrupa Birliği'ni oluşturduğuna işaret eden Meyer-Landrut, "Bu adım, Avrupa'da savaşın (İkinci Dünya Savaşı) ardından Avrupa entegrasyonu için atılmış önemli bir adımdı." ifadesini kullandı. Meyer-Landrut, Avrupa entegrasyonunun Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırılarıyla daha da önemli hale geldiğini vurgulayarak, "Bu savaş sürerken bu günü kutluyoruz. Bizim için bu günün temelinde değerlerimiz yatıyor. Bunlar hem savunmak hem de kutlamak istediğimiz değerlerdir. Barışın, insan haklarının ve demokrasinin ne kadar önemli olduğunu görüyoruz." diye konuştu. - "Savaş sadece Ukrayna'ya değil özgürlüklere açılmıştır" Basın toplantısına katılan gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Meyer-Landrut, bu yılın gençlere adandığını belirterek, "Gençler, her yerde ülkelerin umudu ve geleceğidir. Avrupa entegrasyonu da gençleri daha fazla dahil etmemiz gerektiğini düşündüğümüz bir proje." değerlendirmesinde bulundu. Türkiye'nin de dahil olduğu Erasmus+ projesinin bu hedef doğrultusunda bir proje olduğuna işaret eden Meyer-Landrut, düzensiz göç ve mülteciler konusuna da değindi. Meyer-Landrut, Türkiye'nin en büyük mülteci nüfusuna ev sahipliği yaptığını vurgulayarak, şöyle devam etti: "Bu, bizim Türkiye'yi gerçekten takdir ettiğimiz bir çalışma. Suriye’deki kriz 11 yıldan uzun zaman önce başladı ve bu bütün göç krizi de uzun yıllardır devam ediyor. Bu konu devamında ne gelecek, ne olacak, Suriye'ye geri dönüş mümkün olacak mı konuları tartışılıyor. AB, güvenli ve onurlu dönüşten memnun olur tabii ki." BM Mülteciler Yüksek Komiserliğinin bu tür dönüşleri denetleyen kuruluş olduğunu söyleyen Meyer-Landrut, geri dönüş mümkün hale gelirse Türkiye, Lübnan, Ürdün ve Avrupa'dan Suriyeli mültecilerin ülkelerine geri dönebileceğini ve bunun olmasından memnun olacaklarını vurguladı. AB'nin Rusya'nın Ukrayna'ya karşı saldırılarını kınadığını hatırlatan Meyer-Landrut, Ukrayna'ya her türlü desteğin verilmesi ve Rusya'ya yaptırımlar uygulanması olmak üzere 2 tür tedbirin alındığını anlattı. Bu adımların, Rusya'nın savaş çabalarını azaltmak için atıldığını ifade eden Meyer-Landrut, "Rusya'nın Ukrayna'ya açtığı savaş, sadece Ukrayna'ya değil özgürlüklere karşı açılmış bir savaştır. Kendi kaderini tayin etmek isteyen, kendi egemenliğini elinde tutmaya çalışan bir ülkeye açılmış bir savaştır. Bu yüzden hepimiz Ukrayna'nın yanında durmalıyız." diye konuştu. - Türkiye ile AB arasında son bir yılda birçok alanda iş birliği yapıldı Meyer-Landrut, Türkiye ile son bir yılda siyasi anlamda hayati öneme sahip alanlarda iş birliğinin arttığına vurgu yaparak, özellikle sağlık, iklim ve göç alanında iş birliği yapıldığını kaydetti. AB'ye aday bir ülke olan Türkiye ile ilgili yıllık ilerleme raporu hazırlandığını hatırlatan Meyer-Landrut, rapordaki bulgulara göre Türkiye'nin Avrupa için önemli alanlarda geriye gidiş sergilediğini iddia etti. Avrupa Parlamentosunun Osman Kavala'nın mahkumiyetine ilişkin açıklamasına yönelik soruya da yanıt veren Meyer-Landrut, "Türkiye, Avrupa Konseyinin bir üyesi ve dolayısıyla Avrupa Konseyinin kararlarına diğer ülkeler gibi uyması bekleniyor. Bu gelişmeler tabii ki ilerleme raporuna yansıtılacaktır." diye konuştu. - "Paralel Evrenler" sergisi açıldı Meyer-Landrut konuşmasının ardından sanatçı Uğur Gallenkuş'un "Paralel Evrenler" sergisinin açılışını yaptı. Serginin çağın savaş-barış, yoksulluk-zenginlik gibi bütün zıtlıklarını ortaya koyduğunu belirten Meyer-Landrut, "Ukrayna'daki bu korkunç savaş devam ederken orada gördüğümüz resimler, aslında kelimelerin söyleyeceğinden çok daha fazlasını anlatıyor bize." dedi. Meyer-Landrut, serginin barış ve refahın ne kadar önemli olduğunu anlama açısından çok önemli olduğunu vurguladı. Gallenkuş da yaptığı konuşmada, çalışmalarıyla insanların farklı sorunlarla ilgili empati duymasını sağlamayı ve farkındalık yaratmayı amaçladığını söyledi. Çalışmalarında iki zıttı bir araya getirdiğini kaydeden Gallenkuş, bunun daha fazla empati yapmayı sağladığını belirtti. Etkinlik, La Caravane Pase konseri ve DJ Nihal Sandıkçı konseri ile devam etti.