Adalet Bakanı Bozdağ, Kanal7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet'in sunduğu Başkent Kulisi programında soruları yanıtladı.

Bakan Bozdağ, Canan Kaftancıoğlu'nun yargılanma sürece ile ilgili konuşarak, "Ben, devam eden yargılamalarla ilgili hiç konuşmadım. Ancak burada bir karar çıktı. Kararlar eleştirilebilir. Kılıçdaroğlu da eleştirilebilir. Ama bunun temiz dille, saygı içinde olması lazım. Kılıçdaroğlu, 'Ben mahkemeyi tanımıyorum' diyor. Türkiye bir hukuk devletiyse, mahkemeler bir karar verdiyse, hukuk devletini dilinden düşürmeyen kişinin, 'Kararı beğenmedim. Ben karşıyım ama ortada mahkeme kararı vardır. Elbette gereği yapılacaktır' demesi icap eder" dedi.

"İki, üç kişi üzerinden Türkiye'deki hukuk sistemini kimse sorgulayamaz"

Bozdağ, şöyle devam etti:

“Hukuk devletinde “Mahkemeyi tanımıyorum” diyebilir bir kişi, eleştiridir o anlamda kabul ederim ben. Ama “Ben karara uymayacağım, kararı uygulamayacağım” dediğinde o zaman da diyeceğiz ki “Nerede o zaman hukuk devleti?” Kararların eksiği olur, yanlışı olur. Bunu ilk derece verir istinafa gidersiniz, istinaf verir Yargıtay’a gidersiniz, oradan olur Anayasa Mahkemesi'ne gidersiniz, AİHM’e giderisiniz. Hukuktaki yanlışlıkları siyaset düzeltemez veya eksiklikleri siyaset tamamlayamaz. Doğruysa onu da siyaset kendince değerlendirir ama ona “Şöyle veya böyle” diyemez. Bütün bunlar yargının kendi mekanizmaları içerisinde, usul dairesinde yol bulur ve gereklerini ne ise yargı görevlileri tarafından mahkemeler tarafından takdir edilir ve ona göre yapılır. “Yargı kararlarına uymayacağım” diyor açık açık. “Uymayacağım” diyen birisi ne yapıyor? O zaman siyaset yapıyor. Şimdi bir yandan hukuk devleti diyoruz, bir yandan efendim demokrasi diyoruz, bir yandan insan hakları diyoruz bu sistem içerisinde çıkan bir yargı kararına da uymayacağını ilan ediyoruz. O zaman hangi lafın doğru? O zaman ya demokrasi derken yanlış söylüyorsun, hukuk devleti derken ya da şimdi yanlış söylüyorsun. 2 kişi, 3 kişi üzerinden Türkiye’nin yargı sistemini, infaz sistemini hukuk devleti anlayışını kimse sorgulayamaz ve buradan da adil ve doğru bir sonuca kimse varamaz. Ortada olan hadiseleri hukuk içinde değerlendirmek lazım."